HABER MERKEZİ – Türkiye’nin bütün Kürdistan’ı işgal operasyonları, hiçbir uluslararası hukuk, kural ve insani ölçü tanımadan devam ediyor. Dünyada, denebilir ki, en kirli savaşı, hiçbir kural tanımadan, böylesine kirlice ve haince yürüten devlet Türk/İslam boyasıyla makyajlanmış ve Osmanlı hayalciliğiyle Kürt halkına saldıran ve çevre halklar için de tehdit oluşturan Türk işgalci/inkarcı devleti ve onun son yürütücü güçleri olan AKP/MHP özel savaş kliği olmaktadır. Emperyalist dünya ise, yüz yıldır şımarttığı Osmanlı’nın şeytan çocuğunun, Kürtere yönelik katliam ve saldırılarını seyretmeleridir. Emperyalizmin bu yüzyıllık desteği olmasaydı, bu kirli özel savaş kliği bu kadar kuralsızca hareket edemez, yasaklanmış zehirli/kimyasal silahları kullanamaz ve mazlum Kürt halkına bu saldırıları yapamaz ve bu denli bir inkar ve soykırıma kalkışamazdı.
Emperyalizmin işgalci/inkarcı rejimi, bölgenin ileri karakolu olarak emperyalizmin hizmetinde olduğu ve ekonomik kaynaklarını kullanma karşılığında, Kürtleri inkar ve imhaya onay verme ve destekleme siyasetine Önder Apo ” tavşan kaç yazı yakala” siyaset diyor. Başka türlü, Rusya’nın Ukrayna’da yaptıklarına karşı çıkan ama işgalci inkarcı rejimin Kürtlere yaptıklarına da ses çıkarmayan ve destekleyen siyasete kirli siyaset denmez de ne denir? Mesele Kürt halkı olunca dünya kör/sağır/dilsiz oluyor. Gerçi Avrupa/Amerikan/NATO emperyalizmi Kürtlere düşman olduğu gibi, Ukrayna halkına da, bütün halklara da düşmandır. Çünkü emperyalizmden halklara dost olmaz. Ancak, mesele Kürt halkı olunca da, emperyalizmin Kürtlere çok özel yaklaştığını ve ekonomik/ siyasi çıkarlarına kurban etmede bir sakınca görmediklerini de özellikle belirtelim.
Kürt halkının kararlı ve kardeşliğe dayalı mücadelesi yüzyıllık emperyalist hesapları ve planları işlevsiz bırakmış, Osmanlı hayalciliğiyle hareket eden AKP/MHP özel savaş kliğine de ağır darbeler vuruyor. AKP /MHP özel savaş rejimi dimyata pirinç almaya giderken evdeki bulguru kaybedecek. Dünyada hiçbir İşgalci devletin örgütlü ve fedaice savaşan bir halka karşı zafer kazandığı görülmemiştir. Ama halkların, fedaice direndiği sürece zafer kazandığı çok görülmüştür. Kürt halkı, bazı yetersizliklere rağmen işgalci rejime direnişini sürdürüyor ve AKP MHP özel savaş kliği’nin Kürdistan’ı fethetme hayallerini kursaklarında bırakacak.
Osmanlı hayalciliğiyle hareket eden işgalci zihniyet, Kürt halkını yüz yıl önceki gibi Önderliksiz ve savunmasız sanıyor. Gerilla fedaice direndiği sürece, Kürdistan’a yapılan işgal operasyonları hüsranla ve yenilgiyle sonuçlanacak. Ki, son 30/32 yılda, onlarca kez yapılan işgal operasyonları hiçbir zaman başarılı olamamıştır. Kürt halkı, kendi özgürlük gerillasına sahip çıkmasını bilmiş ve her türlü desteği vermeye devam ediyor. Çünkü gerillanın varlığı Kürt halkının özgürlüğünün garantisidir. AKP-MHP özel savaş rejimi hem içte hem de dışarıda bir zorlama yaşıyor. Ekonomik kriz ve yoksulluk büyük bir kaos ve krizi tetikleyecek noktaya gelmiştir. Savaş çıkartarak, işgal operasyonları yaparak milliyetçiliği körükleyip ömrünü uzatmak isteyen AKP-MHP özel savaş rejimi bunda başarılı olamayacaktır.
Kürt halkına maddi/manevi zarar verebilir, ki zaten yüzyıldır veriyor ama Kürt halkına dayattığı soykırımda başarılı olma şansı artık sıfıra inmiştir. En az imkanların olduğu koşullarda bile, Özgürlük gerillası fedaice direnmesini bilmiş ve Kürt halkını ayağa kaldırmıştır. Kürt halkına ve Kürdistan’a yönelik yapılan işgal operasyonları Kürt halkının mücadele duvarına çarparak yok olacaktır. Kürdistan’a işgal operasyonları olabilir ama zafer asla olmayacaktır. Kürt halkının, şimdiki en örgütlü ve bilinçli olduğu koşullarda bu işgal operasyonlarının başarı şansı artık sıfıra inmiştir. İnkâr rejimi, Kürt halkının artık bir güç olduğunu görüyor ama bunu hazmedemiyor. Türkiye’de aklı başında politikacılar, Kürt halkının özgürlüğünün aynı zamanda Türkiye’nin de demokrasi gelişimi olduğunu idrak ederler. Ama Türkiye’de aklı başında politikacılar bulmak samanlıkta iğne aramak gibidir. Hala, Kürtleri asimile etmede başarılı olabileceklerini düşünüyorlar. Kürt halkının ulusal var oluşunu kendi varlığı için bir tehlike olarak gören sakat bir zihniyet var.
Halbuki Kürt halkının özgürlüğü Türk halkının da demokrasi zenginliği ve demokratik kurtuluşudur. Türkiye’deki politikacılarda demokrasi kültürü ve zihniyeti olmadığı için bunu anlayabilmekten oldukça uzaklar. Rojava Kürtleri, Türkiye’ye bir mermi bile atmadılar. Rojava Kürtlerinin zaten böyle bir amaçlarıda yok. Ancak, Kürt halkı parça parça statü sahibi olunca, bu durum inkar rejimini korkutuyor. Rojava’da Kürtlerin resmen statü sahibi olmaları ve bu durumunda dünyaca kabul edilmesi, yüzyıllık inkar ve imhayı istediği gibi sürdürmesi zorlaşır. Bundan dolayı, Kürt halkının dünyanın öteki ucunda da olsa statü kazanmasını istemiyor ve bunun olmaması içinde her devletle her türlü ilişkiye girmekten geri durmuyor ve her türlü uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayıyor. Çünkü, inkar rejimi artık sıfıra inmiştir ve bu işgal operasyonlarıyla sonsuzluğa dek başarılı olabileceklerini düşünüyorlar. Bu operasyonların, kendileri için bir ölüm kalım savaşı olduğunu kendileride itiraf ediyorlar. Özellikle Osmanlı hayalciliğiyle hareket etmesi, sonunu dahada hızlandıracaktır. Kürt halkının ulaştığı örgütlü durum ve fedaice direnmesi, inkar rejimine her türlü darbeyi vuruyor. İnkâr rejimi, Kürt halkının özgür Kürt olduğunu görüyor olmalı ki bu denli saldırgan olup Kürt halkının herşeyine saldırıp ortadan kaldırmak ve yüz yıllık planlarını başarıya götürmek istiyor. Ama bu çırpınışları boşuna. AKP MHP özel savaş rejimi Kürt halkına ne kadar saldırırsa o denli bir çöküş yaşayacaktır. Çünkü şimdiki isyan ulusal bir isyandır. Bu açıdan, AKP MHP özel savaş kliğinin Osmanlı hayalciliğiyle hareket etmesi hayalcilikten öteye geçemeyecektir. Kürt halkı şimdi, zafere daha yakın duruyor…