HABER MERKEZİ – KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı yaklaşık iki aydır açlık grevi direnişinde olan Herêm Mehmud’a gönderdiği mektubunda, “Kürtler her zaman tecrit karşısında direnecektir. Şüphesiz sizlerde bu gerçeği görüp ona göre tutum belirlemişsiniz” dedi.
Tecridin Güney Kürdistan’ın da bir sorunu olduğunu altını çizen Bayık, Türk devletinin öncülük ettiği inkar politikası sona ermedikçe Kürdistan’ın hiçbir parçasında sorunun kalıcı bir çözüme ulaşmayacağını kaydetti.
Bayık, “Bu anlamda eyleminiz çok anlamlı ve hem ulusal hem de devrimci bir tutumdur. Eyleminiz Başur’u Kürt mücadelesinden ayrı tutan ve tecridi Başur’un bir sorunu olarak görmeyen anlayışlara cevap olmuştur” dedi. Bayık, tecride karşı ortaya konulan bu mücadelenin Güney Kürdistan’aki tüm krizlerin aşılması için de bir şans olabileceğine vurgu yaptı.
Bayık’ın, Mehmud’a gönderdiği mektup şöyle:
“Heval Herêm Mehmud’a
Öncelikle Heval Besê Hozat ile birlikte sizi devrimci duygularımızla selamlıyoruz ve sağlıklı olmanızı umut ediyoruz. Her ne kadar geç kalınmış olsa da Newroz Bayramı’nızı kutluyoruz. Germiyan başta olmak üzere direnişçi Başur halkına selam ve saygılarımızı iletiyoruz. Süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi eylemine olan katılımınızdan dolayı sizi kutluyor, başarıya ulaşmanızı diliyoruz.
Sizin de bildiğiniz gibi Ortadoğu ve Kürdistan hassas bir süreçten geçmektedir. Bir taraftan halkımızın haklarını elde etmesi ve amaçlarına ulaşması için imkan varken diğer yandan Erdoğan-Bahçeli Hükümeti ve Türk devleti halkımıza yönelik inkar ve imha politikalarına devam ediyor. Dünyadaki bütün işgalcileri ve güçleri Kürt halkıyla karşı karşıya getirmek ve Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldırmak istemektedirler.
Kürtlerin tarihi süreçten yararlanamaması için Önder Apo’ya tecrit uygulanıyor. Kürt hareketine her yerden saldırı gerçekleştirerek, Suriye’de, Irak’ta, İran’da halkımızın haklarını elde etmesine engel oluyorlar. Başur’daki referanduma karşı çıkmaları ve Efrin’i işgal etmeleri en canlı örneklerdir. Halkımızın Rojava’daki kazanımlarına karşı gelmektedirler. İşgalciler PKK’ye karşı olduklarını ve Kürt halkıyla sorunlarının olmadığını göstermeye çalışıyorlar.
Yurtsever ve bilinçli her Kürt şu gerçeği biliyor ki, Erdoğan ve hükümeti bütün Kürtlere karşıdır ve Kürt halkını parçalamak istiyor. Amaçlarına daha kolay ulaşabilmek için PKK’yi gerekçe göstermektedirler. Aydın ve yurtsever kişiler Erdoğan’ın iddialarına inanmıyor. Leyla Güven ve Nasır Yağız PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması için açlık grevi eylemlerine öncülük etmesi de bu konu ile ilgilidir.
Kürtler, Türkiye cezaevlerinde, Kürdistan’ın dört parçasında dünyanın her yerindeki açlık grevi eylemleriyle tecridin sadece Önder Apo’ya değil tüm Kürt halkına yönelik olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Kürtler Önder Apo üzerindeki tecrit kalkmadan diğer taleplerinin kabul edilmeyeceğini biliyor. Kürtler her zaman tecrit karşısında direnecektir. Şüphesiz sizlerde bu gerçeği görüp ona göre tutum belirlemişsiniz.
Eğer bir devlet bir halka saygı göstermek istiyorsa önce onun sembollerini kabul etmesi gerekmektedir. Bir halkın önderine saygı göstermeyen devlet veya siyasi parti o halkın herhangi bir talebini kabul etmeye hazır değildir. Kürt sorunu bütün Kürdistan parçalarında birbirini etkilemektedir. Türk devletinin öncülük ettiği inkar politikası sona ermedikçe Başur ve diğer parçalarda da sorun çözüme kavuşamayacaktır.
Bu anlamda eyleminiz çok anlamlı ve hem ulusal hem de devrimci bir tutumdur. Eyleminiz Başur’u Kürt mücadelesinden ayrı tutan ve tecridi Başur’un bir sorunu olarak görmeyen anlayışlara cevap olmuştur. Hem sizin hem de sizlere destek veren eylemciler Şeladizê halkımızın ortaya koyduğu ruh gibi mücadeleyi yeni ve demokratik bir aşamaya getirebilir. Eyleminiz, Kürt mücadelesinin zafere ulaşması ve Başur’daki tüm krizlerin aşılması için bir şans olabilir.
Biz bu eylemlerin amacına ulaşacağının inancındayız. Erdoğan ve devlet eylemcilerin taleplerine cevap vermek zorunda kalacaktır. Bizde bütün gücümüz ve imkanlarımız ile eyleminize destek vereceğiz. Şehitlerimizin (Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Uğur Şakar, Zehra Sağlam ve Medya Çınar) fedakarlıklarının ve kahramanlıklarının boşa olmadığını herkese göstereceğiz. Tüm halkımıza ‘Tecridi kıracağız, faşizmi yıkacağız, Kürdistanı özgürleştireceğiz’ hamlesini zafere ulaştırma sözü veriyoruz. Bu mücadele ile Başur ve dört parça Kürdistan’daki halkımızın kazanımlarını koruyacağız. Kürt mücadelesini her alanda başarıya ulaştıracağız. Özgür yaşamı halkımız için tesis edeceğiz. Bu duygular ile tekrardan eyleminizde başarıya ulaşmanızı diliyorum.
Devrimci selam ve saygılarla”