Katar, rehin alınan vatandaşlarını kurtarabilmek için ‘uluslararası terörizm destekçisi’ olarak görülen İran Devrim Muhafızları ve Kataib Hizbullah gibi gruplara, ‘Türkiye’nin aracılığı’ ile yüz milyonlarca dolarlık fidye ödedi”
Üst düzey Katarlı bir diplomat, geçtiğimiz yılın 16 Nisan sabahı, zorlu bir rehine pazarlığının ortasında, amirine bir kısa mesaj çekerek, ülkesinin soyulduğundan yakındı.
Katar, Irak’ta kaçırılan 25 vatandaşını kurtarmak için gizli görüşmeler yürüttü. Ancak pazarlıklar onlarca farklı milis grubunun ve yabancı hükümetin, bu zengin körfez ülkesinden mümkün olduğunca çok miktarda para kopartmaya çalıştığı bir toplu silkeleme operasyonuna dönüştü.
Katar’ın Irak Büyükelçisi ve rehine pazarlığını yürüten baş müzakerecesi Zayed bin Said el Khayarin, mesajında “Suriyeliler, Lübnan Hizbullahı, Irak’taki Kataib Hizbullah — bunların tamamı, fırsattan istifade edip para kopartmaya çalışıyorlar. Hepsi hırsız bunların” diye yazdı.
Ancak gizli belgelerin de teyit ettiğine göre Katarlılar istenen meblağları yine de ödemiş.
Hem Nisan ayında çekilen mesaj, hem de bir buçuk yıl öncesine kadar uzanan diğer özel mesajlar, Katarlı yetkilililerin, Güney Irak’ta düzenlenen bir av partisindeyken kaçırılan Kraliyet ailesi üyesi dokuz kişi ve 16 Katar vatandaşını kurtarmak için en az 275 milyon dolar ödediklerini gösteriyor. Washington Post, teknik takibe takılan bu mesajların birer suretini ele geçirdi.
Gizli kayıtlar ilk defa aracılık yapan kişi ve gruplara 150 milyon dolar ilave ödeme yapıldığını gösteriyor. Oysa bu kişi ve gruplar Amerikalı yetkililer tarafından uzun zamandan beri uluslararası terörizm destekçisi olarak görülüyorlardı.
Kayıtlara göre, bunların arasında İran’ın Devrim Muhafızları ve Irak savaşı sırasında Amerikan Birliklerine çok sayıda ölümcül saldırı düzenlemiş olan Iraklı Kataib Hizbullah isimli paramiliter grup da var.
Bu ödemeler İran, Irak ve Türk hükümetleri ile birlikte aralarında El Kaide ile bağlantılı olduğu bilinen El Nusra cephesinin de bulunduğu en az iki Suriyeli muhalif grupla yapılan daha geniş kapsamlı bir anlaşmanın parçası.
Rehinelerin bırakılması için telaffuz edilen miktar zaman zaman 1 milyar dolara kadar yükselmiş olsa da eldeki belgelerden pazarlığın sonunda ne miktarda bir paranın el değiştirmiş olduğu anlaşılmıyor.
Kataib Hizbullah’ın liderinin payına 25 milyon dolar düştüğü, ‘Kasım’ olarak anılan birine ise 50 milyon dolar ayrıldığı görülüyor. Bu kişinin İran Devrim Muhafızları’nın lideri ve rehine pazarlığında önemli bir rol üstlenmiş olan Kasım Süleymani olduğu anlaşılıyor.
Söz konusu kısa mesajlar yabancı bir hükümet tarafından gizlice kaydedilmiş rehine pazarlığı ile bağlantılı bir dizi yazışmayı içeriyor. Ayrıca arapça sesli mesajlar ve cep telefonu görüşmeleri de teknik takibe takılmış. Washington Post muhabirleri bu sesli mesaj ve görüşmeleri doğruluklarını teyit etmek amacıyla ve sızdıran hükümetin isminin açıklanmaması kaydıyla dinledi.
Katarlı yetkililer kısa mesajlarda değinilen konularda yorum yapmayı reddetti. Söz konusu iletişim hakkında bilgi sahibi Orta Doğulu üst düzey bir yetkili ise anılan miktarların pazarlıklarda dile getirildiğini, ancak sonunda reddedildiğini belirtti.
İsminin gizli kalması kaydıyla konuşan yetkili, bazı mesajların da değiştirilmiş ya da yanlış bir algı oluşturmak amacıyla bağlamından kopartılmış gibi bir izlenim doğurduğunu söyledi, ancak bu konuda daha fazla ayrıntı vermedi.
Yetkili, rehinelerin serbest bırakılmasından hemen önce, 2017 Nisan ayında yüzlerce milyon dolar Katar parasının uçakla Bağdat’a götürüldüğünü yalanlamadı. Paraya Iraklı yetkililer tarafından el konuldu ve Katar’a iade edilmedi.