AMED – Bazen kelimeleri seçmekte, aklındaki şeyi tarif etmekte oldukça zorlanırsın. Konu çocuklar, çocuk ölümleri olunca, seçtiğin her kelime vicdanınla ellerin arasında sıkışıyor. En iyi ne anlatabilir ki, çocuk yaşta katledilen, toprakla tanışan bedenleri. Anlatmakta zorlandığımız bu ölümlerin, failleri katlederken, zorlanmayı bırak utanmıyorlar bile. Birde üstüne kendilerini aklıyorlar ülkelerinin ‘Bekası’ için, küçük ellerin, toprakla buluşmasını reva görüyorlar.
Nereden çıktı şimdi bu diyebilirsiniz? Aslında aklımızdan hiç çıkmadı ‘Hafızamızın’ en derinlerinde bu ölümler. Son olarak Viranşehir’de yaşanan durum ise bir kez daha gündemimize getirdi bu konuyu.
Lafı çok uzatmadan başlayalım çocuk katili TC’nin katliam çetelesine;
– Mazlum Akay, Doğan Teyboğa, Umut Furkan Akçil, Ahmet İmre, Enver Turan, Canan Saldık, Birem Basan, Oğuzcan Akyürek, İzzettin Boz, Mehmet Nuri, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz… 1988’den bu yana devletin öldürdüğü çocuklardan birkaçı… Sorumluların çoğu yargılanmadı, ceza almadı.
– 1988-2013 arasındaki dönemde 569 çocuk terörist devlet TC tarafından katledildi.
– Sadece 2012’de, mayın ve sahipsiz bomba patlaması sonucu yedi çocuk, işgalci Türk askeri tarafından şiddete uğrayan iki çocuk, resmi hata ve ihmal sonucu beş çocuk öldü.
– Mazlum Akay Adana’da 29 Temmuz 2012’de polisin attığı gaz bombasıyla kafasından ağır yaralandı. Mazlum Akay da Berkin Elvan gibi mahalle bakkalına gitmiş, sonra evine dönüyordu.
– İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) raporuna göre işgalci Türk polisi gaz bombasını “rastgele atmıştı”. Komşularının yardımı ile Adana Devlet Hastanesi Beyin Cerrahi Yoğun Bakım ünitesine kaldırılan Mazlum 4 Ağustos 2012’de yaşamını yitirdi. Henüz 11 yaşındaydı.
– 24 Temmuz 2011’de, 13 yaşındaki Doğan Teyboğa da Silopi’de işgalci polisin attığı gaz bombasının başına isabet etmesinin ardından kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.
– Yedi yaşındaki Umut Furkan Akçil 10 Ekim 2010’da Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde, Cudi Mahallesi’nde düzenlenen 9 Ekim protestolarında işgalci polisin attığı biber gazından kaçarken yoldan geçen bir aracın altında kalarak öldü.
– 6 Ekim 2010’da Şırnex’ın Güçlükonak İlçesi’ne bağlı Fındık Beldesi Gümüşyazı Köyü kırsalında buldukları metal bir cismin patlaması sonucu 12 yaşındaki Ahmet İmre öldü, aynı yaştaki başka bir çocuk ağır yaralandı.
– 17 Eylül 2010’da Colemêrg’te bayramın birinci günü düzenlenen eylemler sırasında işgalci bir uzman çavuşun aracından inerek vurduğu 15 yaşındaki Enver Turan kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
– 22 Temmuz 2010’da Van’ın merkez köylerinden Kurubaş’ta pikniğe giden 16 yaşındaki Canan Saldık kafasına isabet eden kurşunla öldürüldü. Ateşin yerleşim birimi içindeki Hacıbekir Kışlası’ndan belirlendi.
– 14 yaşındaki Birem Basan 24 Haziran 2010’da, Şırnex’ta işgalci bir polis zırhlısının çarpması sonucu yaşamını yitirdi.
– 25 Mayıs 2010’da Van’ın Özalp İlçesi’nde, Orgeneral Mustafa Muğlalı Kışlası atış poligonunu çevreleyen tel örgülerin yaklaşık bir metre dışında, çocukların oyun oynadığı sırada patlama meydana geldi. 13 yaşındaki Oğuzcan Akyürek öldü. Dört çocuk yaralandı. Kışladan bir askerin çocuklara patlayıcı attığı belirlendi.
– 23 Nisan 2010’da Mardin’in Yeşilli İlçesi kırsalında Kabala beldesinde hayvan otlatan 14 yaşındaki İzzettin Boz, bulduğu bir cismin patlamasıyla hayatını kaybetti. Mühimmatın askeriyeye ait olduğu belirtildi.
– 02 Nisan 2010’da Van’n İran sınırına 10 kilometre uzaklıktaki Çaldıran İlçesi’ne bağlı Hangedik Köyü’nde, Çatak Anadolu Lisesi birinci sınıf öğrencisi, 14 yaşındaki Mehmet Nuri Türkiye askerince vurularak öldürüldü.
– 2009’da, mayın ya da savaştan kalma patlayıcılar nedeniyle 23 çocuk katledildi.
– 14 yaşındaki Ceylan Önkol 28 Eylül 2009’da, Amed’in Lice İlçesi’ne bağlı Şenlik Köyü’nün Hambas mezrasında askeri bölgeden atılan bir patlayıcı ile katledildi.
– Uğur Kaymaz Kasım 2004’te hayatını kaybetti. Uğur, Mardin Kızıltepe’de babası Ahmet Kaymaz’la birlikte işgalci polisler tarafından öldürüldü.
– 2 Aralık 2019’da işgalci Türk devleti, Şehba’nın Til Rifat ilçesinde 8’i çocuk 10 sivili katletti, çoğu çocuk 12 sivili de yaraladı.
Okurken ne kadar da uzun geliyor. Birde insanın aklına, komutanlarından, tutalım bakanlarına kadar, Kürt halkına karşı söylenen ‘Yılanın başını küçükken ezeceksin’ sözleri geliyor. Ne de olsa büyüyünce Türk devletinin birliğine karşı bir tehdit olacak bu çocuklar (!) O yüzden katledilmelerinden bir sakınca yoktur, o yüzden sergileri gezen kıravatlı lümpenler bundan söz etmezler. ‘Hafıza’ adın altında acılardan pirim yaparlar. İşte bu çocuklardan biriydi, Viranşehir’de zırhlı araç çarpması sonucu ağır yaralanan, Nure. ‘İşgalci Türk devletine ait zırhlı araç 5 yaşındaki Nure Dikçe isimli çocuğu ezdi.’
Görüntülerinde ortaya çıktığı bu açık cinayet teşebbüsü karşısında devlet yine, kabuğuna çekildi. Ne de olsa Kürt ne fark eder ki, çocuk mu, yaşlı mı ? Çok açıktır ki, işgalci Türk devletinin planlı cinayetlerinin ve cinayet teşebbüslerinin bu ne ilkiydi ne de sonu olacaktı. Bir kez daha, mücadelesini verdiğimiz özgür bir yaşam ve özgür bir kimliğin sözünü yineleyelim sadece Kürt oldukları, Kurdistan’da yaşadıkları için henüz çocuk yaşta ölümün reva görüldüğü bu güzel canlara. Mücadelemiz en çok sizler için, Kurdistan’ın çocuk olamayan çocukları için… Şu da çok iyi bilinmelidir, yarının çocukları için mücadele verenler, nasıl ki dün katlettiğiniz çocukların arkadaşları idi. Bu yarın da böyle olacak, bugün katlettiğiniz çocukların arkadaşları, hesap sormak için karşınızda duracak. Saraylarınızı ve saltanatınızı başınıza yıkacak!
NC//Ezgi Tigris