HABER MERKEZİ – Önder Apo’nun çözümlemelerinden …..
Şimdi Talabani-Barzani ne yapacaklar? Bu savaş nasıl sonuçlanacak? Ve bu konuda PKK‟nin tavrı nedir, bu bize sıkça sorulan bir soru. İşte kimin yaptığıdoğru, kimin yaptığı yanlıştır? PKK bunları iyi açtı. Talabani-Barzani savaşı, ağaların savaşıdır, bölge savaşıdır; “ya ben ya sen” savaşıdır. Yani bireysel menfaat savaşıdır. Kürdistan‟da yaşanan ağalık ve aşiretçilik durumu Güney‟de daha fazla var. Bu aşiretçiliğe ve ağalığa dayananlar halkın sırtında yükselmek istiyorlar. Savaşın sebebi budur. Çözüm, yurtseverlik ve toplumsallık ilkesine bağlı olmaktır. Bütün halkın siyasetini esas almak, bütün halkın çıkarlarını öne çıkarmaktır. Aşiretçiliğe ve ağalığa karşı demokratik bir savaşım vermektir. Bunlarla savaşım yürütülerek çözüm gücü olunur. Binlerce Kürt‟ü katledip, hepsini birbirlerine düşman yaptılar. Sonunda hepsi de düşmanın hizmetine girdi. Her biri bir devletin yanında, kendi halkının
düşmanı oldu. Birbirlerini böyle katlediyorlar. Bir ağa bir devletten yardım alıyor, diğeri başka devletten. Biri bir devletle savaşıyor, diğeri onun düşmanıyla ittifak kuruyor ve sonunda kendilerini paramparça ediyor, üst üste yığıyorlar. Kürtlerin tarihi budur. Yani lanetli bir tarih! Düşkünlüğün tarihi! Ağa, bey, aşiret ve şeyhlerin tarihi! Bin yıldır böyle. Bu tarih, PKK‟nin çıkışıyla ortadan kaldırılmıştır. PKK ideolojik ve siyasi olarak bu kesimlerin üstüne yürüyor, bu sorunu açıyor ve çözümlüyor. Bu savaşı kötü olarak değerlendiriyor ve düşmanın hizmetinde olduğunu düşünüyor. Doğru yurtseverliği açıyor, doğru bir demokrasiyi ortaya koyuyor. Şimdiye kadar yaptığı faaliyetleriyle de halk arasında bir birliği sağlamıştır. Bu eski tür savaşı yürütenleri ve düşmana hizmet edenlerin hepsini daralttı. Bir çok açıdan onları, düşmanın hizmetinden çıkarmaya çalışıyoruz. Biz bunlarla da uzun bir süre
savaştık, şimdiye kadar da savaşta karşı karşıyayız. Güneydeki önderlik, ulusal-demokratik önderlik değildir. 1992‟deki Güney Savaşı büyük bir savaştı. Onların da oyunları büyüktü ve düşmanla beraber üzerimize geldiler. Biz de, ısrarla üstlerine gittik. Şimdi sahaları daralttık. Büyük Güneyde, PKK siyasetinin altında gün be gün yurtseverlik siyasetinin adımları atılıyor. Artık durum savaştan önceki gibi değil. Talabani-Barzani savaşı da başarıya ulaşamaz. Kim doğruysa biz onlarlayız. Doğru siyaset kimin yanındaysa onlarlayız. PKK gücü, halka eskisi
gibi zarar verilmesi fırsatını vermiyor. Bundan sonra çevrelerindeki Kürtleri karışıklığa götüremezler. Bunlarla bazı anlaşmalar yapıldı. Bir dostluk da kurmak istiyoruz. Kürt birlikleriyle, YNK ve hatta KDP ile ittifak kurmak istiyoruz.
Görüşmeler, ittifaklar ve protokoller oluyor. Hatta istenirse, çalışmalar da bırakılmaz, bu zarar ortadan kaldırılırdı. İnanıyorum ki bundan sonra biraz ulusallık çerçevesinde yürürler. Yürümezlerse tecrit olurlar, yalnız kalırlar. Kim yurtseverlikle, doğrularla beraber olursa biz de onlarla olacağız ve onlara güç vereceğiz. Biz bu siyasi yaklaşıma önem veriyoruz ve bundan sonra da bu şekilde yaklaşacağız. PKK siyaseti ağırlığını koymuştur. Savaş güçlenir ve Botan-Behdinan‟da savaş kazanılırsa, Güney meselesinin çözümü de devrim lehine hallolur. Emperyalizmin ve Türkiye‟nin oynamak istediği bazı oyunlar var. Biz buna fırsat vermeyeceğiz. Güney halkı da devrime ve gerillaya katılacaktır. Bu onlar içinde önemli bir çözümdür. Bu dönemde biraz gelişen budur. PKK‟nin yürütmek istediği, halkın değer verdiği, Güney halkına da yapılacak yardım bu siyasettir. Şimdiye kadar görülen zararlara yeter diyoruz. Sebepsiz gelişen savaşlara da yeter! Düşmana yönelik birlik olalım, birbirimize karşı dürüst bir siyaset içinde olalım. PKK‟yi de göreceksiniz, bundan sonra daha olumlu adımlar atacaktır.