HABER MERKEZİ –
Bu gece şehit düşenlerden biri Heval Axin Amed-Eda Kutay arkadaştı. Amed Bismil’li, yurtsever bir ailenin çocuğuydu….. Onu, Temmuz 2015’te tanımıştım…. özsavunma biriminde görmüştüm. Çok kötü bir anına denk gelmiştim. Beraber çalışma yürüttüğü iki kişi kaçmıştı. Bu da onu hem sinirlendirmiş hem de duygusallaştırmıştı. Bu konu her açıldığında, büyük, ceylan gibi gözleriyle mahcup mahcup bakıyordu etrafına. Kendini sorumlu hissediyordu. ‘Ben nasıl bunu göremedim, fark edemedim’ diye kendini suçluyordu.
Esas Cizre’de tanıma fırsatım oldu Axîn’i. Dikkati ve hırsıyla dikkat çekiyordu. Gözlem gücüne de diyecek yoktu. Cizre’de, bir direnişte bu bir yetenekti. Belli ki mahcup olmasına sebep olan o kaçışlar, onu kamçılamıştı bu konuda. Yaşadığı fiziki zorlanmaya rağmen kimseden yardım istemeyecek kadar da gururluydu. Fiziken zorlandığında, dağ ortamına ya da şartlara değil, yine kendine ve ayaklarına kızardı. ‘Niye çabuk yoruluyorsun’ diye azarlardı kendini. İlginç olan, birçok insanın kendini kaptırdığı barış sürecinde, o kendini savaşa hazırlamıştı. O kadar da hazırdı. Amedli olmasına rağmen Cudî’ye ve Cizre’ye aşıktı….. Bu iki yerin gizemi onu cezbetmişti. Öğrenme istemi de güçlü olunca onunla tartışmak keyifli oluyordu. Tartıştığı kadar okur, okuduğu kadar da tartışırdı. O yüzden hep gelişirdi. Bir de o güzel sesiyle şarkılar, türküler söyledi mi insan sadece ona bakıp dinlemek isterdi. Sevdiği şeydi şarkı söylemek, etrafındakileri mest etmek. Gece nobetlerinin değişmez şarkıcılardandı. Nobetleri moral gecelerine çevirmeyi biliyordu. Gençlerin de oldukça ilgisin çekiyordu. Sevdiği herşeyi böyle yapardı.
Cizre’ye gelişimden bir hafta sonraydı onun gelişi. Kadın çalışmalarına ilk elden o bakıyordu. Genç ve dinamikti. Bazen o duygusal yanını kontrol edemeyince ortamla uyum sorunları da yaşıyordu. Radikal ve retçiydi de. Hal böyle olunca, o anlarda kimse onunla tartışmak istemezdi. Ne diyorsa o yapılırdı. Sevilirdi çünkü. Bir defa çoktan etkilemiş olurdu bulunduğu yeri. Eylül direnişinden sonra Nur’da gösterilen tutum ve ısrarda onun önemli payı vardı. Sonrasında Cizre’nin her tarafında çatışmalara ve eylemlere katıldı. Özgüveni bu kadar çabuk ve müthiş gelişen birini bulmak zordu. Büyük direnişte Yafes’in komutanlarındandı. Oradan geri çekilince bu kez Kasaphane’de direnişteydi. En son ikinci hastane etrafında güvenlik sağlayan takımın içindeydi. Hiç durmadan ve görev seçmeden bunca işi yapması, kesinlikle bilinçli katılımının sonucuydu. Deyim yerindeyse saflara katılırken savaşa zaten hazırmış Axîn. Bu süreci o genç yaşına rağmen baştan öngörmüş, ona göre de sürece katılmıştı. Bu şekilde şahadeti oldukça büyük acı kaynağı oldu