“Suriye iç savaşı ve sosyal medya ile birlikte cihadçılık büyük bir popülarite kazandı. Türkiye Cihadçı örgütler için önemli bir jeopolitik ve lojistik üs haline geldi. Bu döneme kadar marjinal olan selefi gruplar birdenbire büyük bir potansiyel kitle buldular”
HABER MERKEZİ – 2016’da yayınlanan bir rapora göre; Türkiye’de selefi taban 50.000 kişiye ulaştı. Geçmişte El Kaidenin küresel cihat ilanı sonrası görece dar ve zayıf ağları İstanbul, Gaziantep, Konya gibi şehirlerde örgütlenmişti. Örgütlenme başta yurt dışında eğitim almış olan selefi vaizler üzerinden dar bir çevrede yürütülüyordu. ABD’nin ‘Teröre Karşı Savaş’ politikasının yansıması olarak özellikle 2003’teki İstanbul HSBC ve sinagog saldırılarından sonra Türkiye El Kaidesi de baskı altına alındı.
Selefi vaizlerin genel politikası zaten İslamcı olan ancak bunu bir doktrine kavuşturmamış olan çevreleri radikalleştirmekti. Bu anlamda bazı kadrolar devşirseler de Tasavvuf İslamı karşısında büyük bir etkinlik gösteremedi. Ancak kendi mescitlerini kurmayı başardı. 2006’ya denk gelen bu dönemde Ebu Hanzala (Halis Bayancuk) ismi ön plana çıkmaya başlıyor. Ebu Hanzala Türkiye’deki El Kaide vaizlerinden en önemlisi haline geldi. Bu dönemde İstanbul, Konya ve Bingöl’de özel çalışmalar yürüttü. Böylece kendi cemaatini oluşturdu.