HABER MERKEZİ
10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı önünde ise DAİŞ-AKP ortaklığıyla düzenlenen terör saldırısında 103 kişi katledilmişti.
Kürt’lere yönelik yapılan katliamlarda baş aktörlük rolu oynayan Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır’da katıldığı iftar proğramında yaptığı konuşmada, “2011’de büyük bir tehlike potansiyelini görüp Suriye’ye gittiğimde Beşar Esad’dan talep ettiği birkaç hususlardan bir tanesi Suriye’deki Kürtlere vatandaşlık hakkı ve kimliklerinin verilmesini istedim” açıklaması yapmıştı.
Oysa ki 2011’de Beşar Esad’tan Suriye’deki Kürtlere vatandaşlık hakkı ve kimliklerinin verilmesini istediğini söyleyen Ahmet Davutoğlu döneminde Kürt’lere katliam ve soykırım operasyonları uygulayanların başında gelmiştir.
Roboski, An kara Garı Sladırısının Faili Davutoğlu!
2011’ de AKP genel başkanlığı ve Başbakanlık görevini sürdüren ve Roboski’de 34 sivilin katledilme talimatını onaylayan Ahmet Davutoğlu döneminde, Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde TSK tarafından Irak sınırından geçen köylülere 4 bomba atılarak 34 sivil katledilmişti. Katledilenlerden 19’u, 18 yaşından küçüktü.
Hatırlanacağı üzere 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı önünde düzenlenen terör saldırısında 103 kişi yaşamını yitirmişti. Türkiye tarihinin en kanlı katliamı olarak bilinen 10 Ekim saldırısı sonrasında katliama dair çıkan belgelerde de hükümet organlarının, vali ve emniyetin, canlı bomba saldırısının yapılacağına dair önceden istihbari bilgi aldıkları ortaya çıkmıştı. 10 Ekim Katliamı’na ilişkin ise Davutoğlu, “Saldırı oylarımızı yükseltti” demişti.
Kürtlere karşı savaş konsepti yürürlüğe girdi
Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri bakanı olduğu 2009’da Siyasi soykırım operasyonlarında milletvekilleri başta olmak üzere beldiye başkanları ve binlerce HDP yönetici ve çalışanı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Davutoğlu’nun 2014’teki savaş kararını 22 Temmuz 2015’te yürürlüğe koymasıyla başlatılan kapsamlı devlet terörü dalgası, kırda ve kentte imha operasyonları, yerleşim yerlerinin yıkılması ve yeniden işgalin bir parçası olarak devam etti. 2015’te 13 bin kişi; 2016’da 16 bin kişi gözaltına alınırken bu operasyonlar hala da bütün hızıyla devam etmekte.
Yine 27 Mart 2017’de BDP’li 103 belediyenin 93’üne kayyım atanırken 89 belediye eşbaşkanı göz altına alınarak tutuklandı. O dönemde Ahmet Davutoğlu Erdoğan’ı destekleyen bütün Kürt illerindeki belediyeler işgal edilerek kayyım atandı.
“Operasyonların Kararını Ben Verdim!”
Ahmet Davutoğlu başbakan iken; “Operasyonların kararını ben verdim” dediği Sur, Cizre, Nusaybin, Silopi ve Kürdistanın birçok şehirlerinde yaşayan halk ana karnındaki bebekler, çocuklar ve 80 yaşındaki yaşlılara kadar katlediliken bir yandan da her türlü silaha, helikoptere, uçaklara sahip özel eğitimli asker ve polis birlikleri tarafından soykırım uygulandı. Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağının 62’nci gününde Suudi Arabistan seyahati çıkan ve “Sur’u Toledo gibi yapacağız” diyen de yine Davutoğlu olmuştu.
Ahmet Davutoğlunun başbakanlığını yaptığı süreçte: Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde, Kobani’ye yardım götürmek üzere toplanan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin basın açıklaması yaptığı sırada intihar saldırısı düzenlendi. AKP iktidarı eliyle düzenlenen bu saldırı sonucu en az 31 kişi hayatını kaybetti, 104 kişi de yaralandı. 7 Haziran seçimleri öncesi HDP’nin Diyarbakır mitinginde yaşanan patlamada 5 kişi ölmüş, 400’ü aşkın kişi de yaralanmıştı.
Efrin’de binlerce insan katledildi!
Suriye’de Kürtlerin kimliğini ve vatandaşlık hakkını istediğini söyleyen Davutoğlu, 11 Ocak 2018’de Türk devletinin sınır güvenliği kaygısı adı altında başlattğı Fırat Kalkanı operasyonunda Afrin’nin işgal edilmesi sonucunda binlerce sivil katledilirken 350 bin sivil göçe zorlanmasında da etkin rol oynamıştır.
Kaynak: Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi