HABER MERKEZİ
Genç kadının kendisinde açığa çıkararak öncülük edeceği temel toplumsal örgütleme, ihtiyaç ve çalışmaları;
Genç kadın yaşamın her alanında kapitalist sisteme karşı kendi alternatif yaşam biçimini örgütleyip ortaya koyduğu zaman, verili düzende yaşanacak alt-üst oluş kaçınılmaz olacaktır. Bunun için aslında kendi öz değerlerinden hiçte uzak olmayan kendi toplumsal, ahlaki, politik sisteminin çağa göre yeniden vücut bulması olacaktır. Bunun için; kendisinden başlayarak gerçekleştirmesi gereken kişilik değişimini toplumun tümüne uygulayabilmesi için verili olan eğitim sistem ve zihniyetini ret etmelidir. Buna karşı demokratik modernitenin değerleri doğrultusunda kabul ölçüleri açığa çıkarmalıdır. Genç kadınlar kendileri başta olmak üzere toplumun değişim dönüşümünü sağlama temelinde demokratik ulusun eğitim boyutunu örgütlemede ısrarcı ve öncü olmak durumundadırlar. Bunun içinde bulunduğu her alanda alternatif olarak sistemin eğitim kurumlarına ihtiyaç duymaksızın kendi eğitim-bilinçlenme çalışmalarını yapabilir. Eğitim sadece 4 duvar arasında çatısı olan resmi bir okul kurumu değildir. Genç kadın her mekânı evini işyerini sokağını aklına gelebilecek her alanı bir eğitim mekânına dönüştürebilir ve bu mekânlarda özgür tartışma platformları ile bilinç kazanabilir ve kazandırabilir.
Gelişen bu süreç muhakkak ki devrimin ayak sesleri olacaktır. Demokratik ulus sisteminin temel hedeflerinden biride verili kapitalist eğitim sistemini ret etmek ve alternetifinide genç kadınların kullanabileceği tüm alanları bir eğitim yani zihniyet değişimi ile yeniden inşa etmektir. Bu aşamada genç kadınlar olarak yaşadığımız temel ve en büyük sorun egemen sistemin oluşturduğu zihniyet sorunudur. Bundan kaynaklı genç kadınlar olarak her şeyden önce ilk görevimiz verili eğitim sistemini yıkmak başat rollerden biri olmak durumundadır. Bu şekilde Demokratik ulus eğitim çalışmaları diğer tüm alalarda da daha rahat örgütlenme zeminini sunmuş olacaktır.
Böylesi bir değişim dönüşümü yaratacak olan kadın öncülüğü şüphesiz açığa çıkardığı değerleri kurumsallaştırma, kurumsallaştırdıklarını geliştirme ve korumadan da sorumludur. Nitekim mevcut durumda nasıl bir saldırı düzeyiyle karşı karşıya kaldığı değerlendirilmişti. Genç kadın; kadın değerlerini, toplum değerlerinin korumasını sağlamak için ordulaşmayı ve öz savunmayı biricik hedef olarak önüne koymalıdır. Bunun içinde kendi yaşam alanlarında karşı karşıya kaldığı her türden (taciz-tecavüz, şiddet, psikolojik baskılar) saldırıya karşı tepkisini ortaya koymalı bu saldırılar karşısında kendisini örgütleyebilmelidir. Egemen sistem birçok yöntemle görünür ya da gizli biçimlerde genç kadınlara dönük birçok saldırı geliştirmektedir. Özelde de medya- sosyal medya başat araçları olmaktadır. Bu nedenle genç kadınlar verili sistemdeki her şeyi sorgulamalı ve reflekslerini örgütlü biçimde açığa çıkarmalıdır. Yine okulunda sokağında iş yerinde açıkçası bulunduğu her alanda kendi öz savunmasını alabilmelidir. Öncülük misyonuna denk bir katılım ve pratiğin esas sahibi olmalıdır.
Tüm halkların ve toplum kesimlerinin azınlık ya da çoğunluk olmaksızın kendilerini dile, ifadeye, biçime kavuşturdukları bir kimlikleşme süreçleri vardır. Ve bu anlamdaki tanımlamalar evrensel kabuller içerir. Bu nedenle genç kadın, kadın ulusunun ve kendi mensubu olduğu halkların dilini, bütün yaşama biçimlerini tanımlayan kültürünü geliştirme ve korumayı esas almanın öncülük misyonunu bu boyutta da açığa çıkarmaktan sorumludur. Çünkü bir ulusun varlığını ispatlama biçimi dil ve kültürüdür, yani eğer varsak maddi-manevi tüm yönlerimizle ve kendi rengimizle toplum içerisinde yer ediniyorsak bunun ifade biçimi kendi öz değerlerimizin yansıttığı dil ve kültürümüzdür. Dolayısıyla bunu korumak ve yaşatmak bir kadın ulusu olarak en temel görevlerimizden biri olmaktadır.
Genç kadın kapitalizmin kendisine ve mensup olduğu halklara ilişkin yarattığı algıları parçalayacak yeni bir siyaset tarzını ortaya koymalı ve siyasette de rolünü oynamalıdır. Kendi yaratıcı ve devrimci özüyle siyasi alanda yerini almalıdır. Bunu halktan uzak, üstte kalan, bürokratik olan tarzı ret ederek yapmalıdır. Halkın ihtiyacı temelinde siyasal bir mücadele yürütmeyi esas almalıdır. Yine kendisi gibi ve dünyanın her yerinde mücadele yürüten halklar ve gençlik, genç kadın örgütleriyle faşizme karşı antifaşist mücadele de ortak eylem ve örgütleme çalışmalarını geliştirmek için diplomatik faaliyetleri açığa çıkarmalıdır.
Kapitalist sistemin insan üzerinden duyguda, fizikte, zihniyette yarattığı hastalıkların aşılması için bütünlüklü bir sağlık sisteminin alternatifinin oluşturulması gerekir. İnsan duyguda, düşüncede, fizikte, zihniyette bir bütündür. Pozitivist bilimin insanı parçalara ayırdığı parçalı bilim anlayışı insan üzerinde her anlamda büyük bir tahribat yaratmıştır. Günümüzde açığa çıkan birçok sağlık sorununa çözüm olunamamasının nedeni zaten kapitalist sistemin kendisinin ürettiği ve yaydığı hastalıklar olmasıdır. Kapitalist sistem insanı kadavra olarak ele alıp hastalıklara parçalı yaklaştığı için ve esasen zaten bu hastalıklara çözüm bulmak istemediği için bireylerde hastalıklı ruh halleri yaratıp sağlıklı bir toplumun önünü almaktadır. Bunun için de oluşturacağımız alternatif sağlık sisteminde bireyi duygu düşünce ve kişilik şekillenmesiyle bütünlüklü ele almak gerektiği gibi topluma yaratılan algılara bakılmaksızın insan iradesi ile her türlü sorunun aşılabileceğini kavratmak ve hastalıklı toplum düzenini yıkmak genç kadın için kaçınılmaz görevlerden biridir. Toplumsal değerler ve maneviyatımızın güçlülüğü, psikolojik olarak kapitalizmin yarattığı hastalıklara karşı en büyük dermandır. Bu anlamda genç kadın demokratik ulusun sağlık boyutunda doğaya, topluma ve insana özelde kadına bütünlüklü bir yaklaşımı gerçekleştirerek sağlıkta devrim yapmaya öncülük etmesi elzemdir.
Genç kadının toplumsal görevlerini yerine getirmesini engellemenin tüm yol ve yöntemlerini acımasızca genç kadına uyarlayan erkek egemen zihniyetli kapitalist sistem sonuç olarak başarılı olamamıştır. Sonuç almamıştır. Bu yüzden saldırılarını katmerleştirerek devam ettirmektedir. Neden sonuç alamamıştır diyoruz. Çünkü genç kadınlar tarih boyunca ve özelde de 20. ve 21. yy da açığa çıkardığı sembolleriyle direnişlerini ortaya koymuşlardır. Devrimci mücadelelerde militanlaşmanın sınırlarını aşan sömürgecilere karşı; bedenini bomba yapan Zilanlar, devrim eksenini kaydırmaya çalışanlara karşı; semalar, viyanlar vardır. Feodal erkek egemen işbirlikçiliğine ve teslimiyete karşı, devrimci mücadele öncülüğünü yapan Beritanlar, işgal ordularına karşı öz yönetim direnişlerinde kanlarının son damlalarına kadar kadın özgürlük çizgisinde direnen; Axinler, Faraşinler, Jiyanlar, Serhıldanlar, Hebunlar, Zeryanlar, Zelaller, Yıldızlar, adını sayamayacağımız tarih boyunca binlerce genç kadın devletçi erkek egemen zihniyete karşı direnişin sembolleri ola gelmişlerdir. Bugünde bu bayrak elden ele tüm genç kadınları kuşatarak devrimi gerçekleştirerek zafere ulaşacaktır. Genç kadınlar; kadın devrimlerinin, toplumsal devrimlerin başarı kazanmasını sağladığını iyi bilmeli ve kadın devrimleriyle demokratik ulus zihniyetini, demokratik konfederalizmde sistemleştirmenin öncülüğü yapmayı tek yaşama amacı olarak belirlemelidirler.