Too Many Requests from Your Network
Please complete verification to access this content.
HABER MERKEZİ – Ronî Med yazdı.
Önderliğin yarım asrı aşkın olan başlatmış olduğu özgürlük yürüyüşü, soykırım ve inkara karşı Kürdistan’da özgür yaşamın adı ve bir halkın yeniden dirilişinin en somut ifadesi olmuştur. Demokratik uygarlık paradigmasıyla bu yürüyüş bütün dünyaya umut vermiş olup demokratik uygarlık manifestosu, ezilen ve onurlu bir yaşamı hedefleyen halklar için yaşam kılavuzu niteliğindedir. Önderliğin 27 Şubat tarihinde deklare ettiği “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” bu yarım asrı aşkın verilen tarihsel mücadelenin en yoğunlaşmış ve rafine edilmiş hali niteliğindedir. Kuşkusuz çağın manifestosuna toplumun öcüsü olan APOCU gençlik olarak doğru temelde katılma, yeni dönem görev ve sorumluluklarına sahip çıkma başarıyı belirleyecektir. Önderliğin yaptığı açıklama dünyanın dört bir tarafında yankılanmış ve halkımız,dostlarımız, sosyalist ve demokrat çevreler tarafından karşılık bulmuştur. 8 Mart eylemleri ve Newroz kutlamaları Kürdistan’nın dört bir yanında ve yurt dışında büyük bir çoşku ile Önderliğin çağrısı sahiplendi. Bu eylemlere gençlik öncülük etti. Bütün kutlamalarda gençliğin belirleyici bir etkisi ve dinamizmi vardı.
Beklentili ruh hali köle kişiliğin ruh halidir
Bu kutlamalarda Önderliğe olan bağlılık ve güvenin bedenleşmiş halinin göstergesi olan gençlik, 4 Nisan Amara yürüyüşü ile toplumsal özgürlüğün, Önder APO’nun fiziki özgürlüğünden geçtiğini net bit şekilde ortaya koydu. Bu eylemlerde ortaya çıkan potansiyel ve enerjiyi örgüte çevirmek başat görevlerimizdendir. Önderlik gençliğin yürüyüşünün bir özgürlük yürüyüşü olduğunu belirtti. Kuşkusuz bunun için sosyalist bir bilinçle toplumsallaşma, her yerde örgütlenme ve her yeri örgütleme görev ve sorumluluğunu önümüze koydu. Örgütlenme, Örgütleme en başta bir bilinç işidir. Bu bilinci Önderlik gerçeği ve mücadele tarihinden kazanacağız. Bu yüzden Önderlik çocukluk yıllarında, arkadaş grubunu kurarak okula gittiğini belirtti. Bu kısa anı bile, bize Önderlik yaşamının sosyalist yaşamın somutlaşmış ve bedenleşmiş hali olarak derslerle dolu olduğunu gösteriyor. O zaman oraya bakacağız okuyup, kendimizde yaratacağız. Sosyalist yaşamı örgütlemek için ilk başta kendimizi örgütleyeceğiz, eğiteceğiz. Yaşamın her alanında sistemin bize dayattığı bireyciliğe karşı ahlaki-politik arkadaşlıklar kuracağız. Bunu komün bilinci ve kolektif yaşam tarzını esas alarak yapacağız. Bu süreçte gençlik ahlaki-politik toplumun bedenleşmiş ve eylemsel kılınmış halinin temsili olmalıdır. Sistem tarafından yaratılan kalıpları yıkmak kişilikte rönesansı yaşamak temel görevlerimizdendir. Önderliğin 27 Şubat’ta sürece müdahalesi APOCU gençlik olarak eskiyi aşamayan pratiklerimiz, yaşadığımız dogmatizm ve alışkanlıklarımızla yarattığımız zindana kendimizi tutsak edişimizedir. Bu müdahale ile Önder APO koşullarını oluşturup Demokratik Ulus paradigmasını yaşamsal kılmak istemektedir. Kuşkusuz APOCU kuşağın öncüleri olan biz geçler, Önderlik talimatı çerçevesinde bu sürecin başarısını bizlerin pratiği belirleyecektir. Ne eskisi gibi yaşanır, ne eskisi gibi savaşılır çözümlemesinin en somut halini yaşamaktayız. Önderliğin müdahalesi putlarımızı yıkan alışkanlıklarımızı ter yüz edip bizi yenilenme temelinde başarıya mecbur kılmaktadır. Bu da açığa çıkarmaktadır ki kendini aşamayanın aşılacağı bir dönemdeyiz. Önderlik manifestosu bu sürecin başarılı bir şekilde sonuca ulaştırmanın doğru tarz, kişilik, yol ve yöntemini sunmaktadır. Toplumsal mücadele bu sürecin öznesidir. Toplumsal mücadelenin öncüsü olan gençlik, mücadele tarzımızda yaşanılan tekrar ve dogmatizmi aşacak yenilenme ve yeniden yapılanmaya gençlik öncülük yapacaktır. Değişim cesaret ve ideolojik bir güç gerektirir. Zorlanan aşılır ve yenilir. Bu süreç Önderlik gerçekliğinin kudretinin bir göstergesidir. Bu süreçte beklentili bir ruh halinde olmak, devletten adım atmasını beklemek bir yanılgıdır. Beklentili ruh hali köle kişiliğin ruh halidir. Oysa bizler daha büyük sorumlulukla ve güçlü adımlarla özgürlüğe yürüyoruz. Bu süreçte her zamankinden daha çok Önder APO’nun fiziki özgürlüğünü haykıracak, Önderliği, Önderlikten gençliğe anlatarak mücadeleye katacağız.
Amara’da doğan Güneş’i tüm dünyada yükseltelim
Klasik kalıplara sığınmadan, tekrar durumunu aşarak, sosyalistçe yaşayacak ve toplumu sosyalizm temelinde örgütleyeceğiz. Kuşkusuz bunun için daha çok okumalı, kendimizi eğiteceğiz. Önder APO’nun yeni süreç manifestosunda geçen reel sosyalist devrimin etki ve kişilik tarzını aşacağız. APOCU tarzı yakalayarak tüm hücrelerimizi mücadeleye kanalize etmek durumundayız. Önderlik manifestosu nettir, özel olarak gençliğe gönderdiği mesaj, gençliğin dönem ve sorumluluklarını somutlaştırmaktadır. Tüm Kürdistan gençliğini ve dünya gençliğini örgütleyecek politik,ideolojik,felsefi ve paradigmatik olarak imkanımız var. Şimdi tamda bu görevlerimizi yerine getirme imkanları ellerimizdedir. Önderlik sonuna kadar bunun koşullarını yarattı. Bu temelde Özgürlük yürüyüşünü zaferle taçlandıralım, Amara’da doğan Güneş’i tüm dünyada yükseltelim.