HABER MERKEZİ
YENİ KÜRT TOPLUMUNUN OLUŞUMUNDA GENÇLİK
Gençlik, bir yaş kategorisidir ancak taşıdığı nitelik bununla sınırlı değildir. Toplumsal genleri olduğu kadar, toplumsal enerjiyi de içinde barındıran esas çekirdeğini oluşturur. Toplumsal dönüşüm süreçlerinde, gençliğin taşıdığı bu enerji dolu çekirdekte ciddi patlamalar meydana gelir. Bunlar yeni duygu ve düşünce patlamalarıdır. Gençlik bünyesinde açığa çıkan yeni duygu ve düşünceler, toplumsal ortamı oldukça nitelikli kılar. Yeni değişim dönüşüm hareketlerine dönüşme potansiyeli taşır. Bu anlamıyla gençlik, toplumsal değişim dönüşüm süreçlerinin en dinamik kesimini oluşturur. Değişim ve dönüşümün asli öznesidir. Çünkü toplumsal değişim ve dönüşümler, genç karakterlidir. Gençlik, tazelik ve yenilik demektir. Dolayısıyla dönüşümün motor gücüdür.
Toplumsal yenilenme süreçleri, en çok sosyal yaşam alanlarında kendini yansıtır. Sosyal yaşamdaki değişimin yüzünü ise gençliğin içine girdiği yeni arayışlarda görmek mümkündür. İçine girilen yeni yaşam tarzı arayışlarının kendini örgütlemesi ve kurumlaştırması, taşıdığı niteliğe göre bir mücadele sürecini gerektirir. İhtiyaç duyulan mücadele süreçleri, genellikle devrim süreçleri olarak gelişir.
Gençlik, Kürdistan devriminde baş aktördür. Kürt Özgürlük mücadelesinin ortaya çıkış süreçleri ve tüm tarihi, bunun en canlı örneğidir. Resmi olarak kırkıncı yılına giren Kürt Özgürlük mücadelesi, bir gençlik hareketi olarak doğdu ve bünyesini sürekli genç tutarak mücadelesini kesintisiz ve sürekli kılmayı başardı. Bu bakımdan diyebiliriz ki, Kürdistan devriminin gelişmesinde Kürt gençliği üzerine düşen tarihsel rolü oynamıştır. Kendisine yabancılaştırılan, kendini inkâr eder bir duruma getirilen, kendi hakikatine ters düşen, adeta çürümeye terk edilmiş sömürge toplum gerçeğinin aşılmasında bu rol oynanmıştır. Kürt gençliği, kırk yıllık mücadelenin gerektirdiği her türlü bedeli göğüslemiştir. Bu rolünü PKK ve çeşitli süreçlerde değişen adlar alarak, Kürdistan Halk Savunma Güçleri kapsamında, kadınlı erkekli gerçekleştirmiştir. Bu bakımdan Yeni Kürt Toplumunun gelişme sürecine girmesinde gençlik oldukça fedakâr ve fedai bir rol oynamıştır.
Kürt toplumu şu anda hızla ilerleyen bir inşa süreci içerisine girmiştir. Gençliğin bu toplumsal inşa sürecinde oynaması gereken çok önemli rolleri vardır. Bu aşamadaki rolü, tıpkı ilk aşamadaki rolü kadar yine stratejik önemdedir. Gençliğin önde yürümediği bir toplumsal inşa, yeterli düzeyde yenilik taşımaktan uzak olur. Bu bakımdan gençlik, kadınıyla erkeği ile her bakımdan en önde olmak durumundadır. Çünkü kendi yarını şimdiden, bugünden şekilleniyor. Yarınına daha bugünden müdahil olmayan bir gençlik, özgür ve iradeli bir toplumsal katılımın sahibi olamaz. Kendisine sunulanla, hazır olanla yetinmiş olur. Oysaki toplumsal gelişmeye bugünden müdahil olup, düşlediği yarını daha bugünden geliştirebilir.
Yeni Kürt Toplumu şu anda hem düşünsel ve zihinsel alanda, hem de yaşamın temel boyutlarında kendisini yeniden yapılandırmaktadır. Bu temelde yeni bir toplumsal organizasyon geliştirmektedir. Ciddi bir kurumlaşma süreci içindedir. Hem geliştirilen yeni toplumsal kurumlaşmaların kalıcı bir kazanıma dönüşmesinde ve garantiye alınmasında, hem de içerik ve nitelik kazanmasında gençliğin rolü belirleyici olmaktadır. Yeni toplumsal inşayı, tıpkı bir eylem alanı gibi görmeli ve bu alanda da eylemci ve hamleci olmalıdır. Demokratik Ulus yaşamının her bir boyutundaki örgütlendirilme faaliyetini, ciddi bir hamleyle karşılamalı ve kendisini olağanüstü düzeyde eylemsel kılmalıdır. Ancak gençlik, sadece bir eylem gücü değildir. Kendine öyle bakmamalı ve faaliyetlerini bununla sınırlı tutmamalıdır. Yeni toplumsal inşanın eylemi kadar, yeni yaşamın tüm boyutlardaki ?nasılına? ilişkin de somut cevapları, somut düşünceleri olmalıdır.
Kürt Gençliği, yeni toplumun geliştirilmesinde eylemsel görevleri kadar, üzerine düşen zihinsel ve entelektüel görevlerini de unutmamalıdır. Bu konuda ciddi entelektüel çabalar içinde olmalıdır. Hatta daha öncelikli görmelidir. Çünkü unutmamak gerekir ki, düşünce eylemden önce gelir. Düşünülmemiş, belli bir zihniyete oturmamış bir eylem, istendiği gibi form da kazanamaz. İyi eylem iyi düşünmekle, doğru eylem doğru düşünmekle, güzel eylem güzel düşünmekle gelişir. Düşünülen neyse, eylenen de o olur. Bu anlamıyla Kürt Gençliğinin, toplum olarak içinden geçtiğimiz inşa sürecinde rastgele değil, iyi güzel ve doğru düşünme çabasında olması önem kazanıyor.
Düşünsel çiçeklenişin bir gençlik işi olduğunu akıldan çıkarmamak gerekir. Ancak günümüz gerçeğinde maalesef gençlik, düşünsel alanda hazırcı bir yaklaşım içindedir. Hep büyüklerin düşünmesini bekleyen bir gençlik, aslında yarınını özgür oluşturmaktan uzak kalacağını bilmelidir. Yeni düşünceler, genç beyinlerin genç yüreklerin işidir. Bu anlamda gençlik düşünce işlerini büyüklerine bırakmamalı, bu alandaki görev ve sorumluluklarını görmeli ve sahiplenmelidir. Tüm gençler üniversiteli olmayabilir. Ancak tüm gençler, taze bir beyin ve yorulmamış bir yüreğe sahiptir. Kendini eğitebilir, geliştirebilir, düşünce üretir bir duruma getirebilir. Günümüz gençliği bu konuda rolünü yeterli düzeyde oynamaktan uzak kalmaktadır. Gençliğin bu rolünü yeterli düzeyde sahiplenmemesi, kendini eylem alanıyla sınırlı tutması, yeni çeşitlenmiş düşüncelerin ortaya çıkmasını engelleyen bir faktör olarak önümüze çıkmaktadır.
Niteliksel gelişmeyle ilgili olduğu için pek ciddi bir sorun olarak görülüp ele alınmamaktadır. Ancak gençliğin bu alanda da gelişip serpilmesi halinde Yeni Kürt Toplumu daha derin nitelikler kazanacaktır. Bir durumun hayatiliği sadece ölüm kalım sınırından ibaret değildir. Devrim süreçleri ve toplumsal değişim dönüşüm süreçlerindeki nitel sınırlar da, oldukça hayati önem taşırlar.