“Genç bir kız ölü olamaz, dirilişin temsilcisi olacak, sevgi kaynağı olacak, çekici ve yakıcı olacak.”
HABER MERKEZİ-Genç kızlar, kadınlar öz olarak devrimcidirler, çünkü mal-mülk edinmeye ve olmaya her zaman tepkileri vardır. En radikal devrimci güç genç kadın örgütlenmesi içinden çıkmaktadır. Gücünü açığa çıkarabileceği bir ortamda genç kadınları durduracak bir güç olamaz. Bu anlamda genç kadınların en başta yapması gereken ideolojik olarak kendini eğitmektir. Sistemin kölelik kodlarını kendi kişiliklerinde çözümlemek, bu anlamda kendini tanımak, sorunlarını tespit etmek, bilinçlenmek, kendini eğitmek ve sisteme karşı kendini güçlü kılmaktır. Kadınlar cins bilinci ve özgürlük bilincini harmanlayarak, kendini örgütlü bir güç haline getirerek sisteme karşı koyabilirler. Bunun için özgürlük hareketinin birçok ideolojik argümanı yine pratik mücadele mirası vardır. Genç kadınlar için bu değerlere hem sahip, çıkmak hem de geliştirmek en büyük görevdir. Genç kadınların en örgütlü olduğu zemin aynı zamanda mücadelenin güçlü olduğu zeminlerdir. Önderliğin bu konunun nasıl ele alınması gerektiği konusunda oldukça somut çözümlemeleri vardır; “Özellikle genç kızları, bilinçsiz kadınları, köle kadınları kesin geliştirmek zorundasınız. Geliştirmeyinceye kadar erkeklerle ilişkiyi adeta yasaklayın. Yetişmeyen bir genç kızı, köle bir kadını erkek egemenlikli etkilere açık bırakamazsınız. Genç kızlar devrim tarafından şekillenmeye en müsait özneler durumundadırlar. Devrimci değişime en yakın objelersiniz. En iyi şekil sizlere verilebilir. Hem kendinizi erkeklerden daha fazla şekillendirme, hem de kişilik özellikleriniz buna uygundur. İçinizden çok yaman özgürlük savaşçıları çıkabilir” demektedir.
Sistem genç kadınları o kadar olumsuz etkilemiştir ki ve kadının kendisi de bunu o kadar kanıksamıştır ki, doğal olarak devrim saflarında da sistemden alınan yanlışlar, yanılgılar yaşanabilmektedir. Sistemin alışkanlıkları mücadele saflarına taşınabilmektedir. Bunun aşılması için radikal bir kişilik dönüşümü gereklidir, kişilik dönüşümünün zemini ise kendini ideolojik olarak eğitmek ve güçlenmek ile olur.
Her anlamda savaşı yükseltip bunun öncülüğünü yapma misyonu en başta genç kadına aittir
Önderliğin kadın hareketinin önüne koyduğu kadın ordulaşması, kadın kurtuluş ideolojisi ve kopuş teorisi gerçeği en başta genç kadınların sistemden kurtulmasını ifade eder. Kadın ordulaşması eşitsizliğe, köleliğe karşı eşitliğin, özgürlüğün mücadelesini veren kadın örgütlenmesini ifade eder. Bunun için hem yaş, hem de konum olarak en uygun kesim genç kadınlardır. Her anlamda savaşı yükseltip bunun öncülüğünü yapma misyonu en başta genç kadına aittir. Kendini örgütlü kılan genç kadın sistem karşısında en aktif savaş gücü olabilir. Sisteme karşı her anlamda savaş yürütebilir. Demokratik ulusun argümanlarından biri de öz savunmadır. Saldırılara en çok maruz kalan kesim olarak genç kadınlar öz savunmayı da en bilinçli, örgütlü, sistematik bir biçimde, sadece silahlı boyutunu değil her yönünü geliştirmelidirler. Sistemin asimilasyon, ajanlaştırma, fuhuş, topluma inkar ve imha politikalarına karşı, gençleri köksüzlüğe götüren uygulamalarına karşı meşru savunma çerçevesinde toplumun her yerinde öz savunma örgütlenmesi oturtulmalıdır. Genç kadınların yaşamın her boyutunda öz savunmasını geliştirmeleri sistem karşısında donanımlı bir güç olmaları demektir. Kadın kurtuluş ideolojisinin ilkeleri olan yurtseverlik, örgütlülük, irade olma, estetik, mücadele gücü haline gelme boyutları genç kadın örgütlenmesinin de temel ilkeleridir. Sistem Kürt kızlarını kendi coğrafyasının değerlerinden koparmak, kendi kültüründen, maneviyatından uzaklaştırmak, asimile etmeye çalışıyor. Beraberinde bu durum karşısında kadınların bilinçlenmesini, örgütlenmesini ve bir irade olarak mücadele etmesini engellemeye çalışıyor. Örgütlenerek mücadele gücüne dönüşen kadından ziyade her türlü baskıya boyun eğen ezik ve donanımsız kadın karakterini esas alıyor. Bütün bunlarla birlikte geleneksel kadın profili yaratmada en tehlikeli argümanlardan biri olan sistemin estetik anlayışına alternatif, kadın doğasını esas alan, biçime değil öze, düşünceye, duyguya, emeğe önem veren bir estetik anlayışı olmalıdır Bu ilkeleri yaşamsallaştırmak özgür kadın kimliğine ulaşmaktır. Bu ilkeleri yaşamın her yerinde oturtmak demokratik ulusu zihniyet olarak da güçlü yaşamaktır.
Genç kadınların olduğu her zemin bir mücadele zeminidir
Kadın kendini sistemin zihniyetinden arındırdıkça düşünceleri anlam kazanacaktır. Yaşamın nasıl olması gerektiğini bu şekilde anlayacaktır. Özgür ve iradeli birey ve toplum gerçeği verili zihniyet kalıplarının yıkılması ile oluşturulmaya başlayacaktır. Bu sistemin zihniyetinden, erkeğin aklından kopuş demektir. Bunun için her yerde güçlü mücadele zeminleri yaratılmalıdır. Genç kadınların olduğu her zemin bir mücadele zeminidir. Bu ortamlarda her türlü geriliğe karşı mücadele edilir. Gençliğin öncüsü olan genç kadınlar örgütlü, savaşçı, direnişçi olmalıdır, duygularını dahi bu şekilde örgütlemeli, yanlışlara, geriliklere karşı hep radikal bir değiştirici güç olmalıdır. Yanlışlara göz yummamalı, benzeşmemeli, eleştirmeli, alternatifi yaratmalıdır. Gençlerin arayışlarına yön verilmeli, gençler sistemin insafına bırakılmamalıdır. Sistemin özellikle Kürdistan’daki bütün yoz yaşam mekanları ortadan kaldırılmalı, gençler arasında yoz yaşamı geliştirmek isteyen kesimlere yaşam zemini bırakılmamalıdır.
İnkar ve imha sistemi Kürt kültürünü, dilini, kimliğini, geleneklerini yok saymakta, küçük düşürmektedir. Buna karşı en büyük cevap genç kadınlardan gelmelidir. Bir toplumun kültürünü, dilini, geleneklerini, kimliğini en çok yaşayan kadınlardır. Kadınlar kendi ulusal özelliklerini ne kadar güçlü yaşarlarsa o toplumun da ulusal yanları o kadar gelişkin ve zengin olur. Bu anlamda Kürt kültürünü, değerlerini geliştirmek, asimilasyonun etkisinden kurtarmak için her yerde bu konuda kurumlaşmalara, örgütlenmelere gidilmeli, halkta kendi kültürüne sahip çıkmanın bilinci oluşturulmalıdır. Gençleri sistemin kirinden koparmak için her yerde gençlik örgütlenmeleri geliştirilmeli, gençler eğitilmelidir. Özellikle genç kadın eğitim akademileri, merkezleri kurulmalıdır. Siyasetten sanata, ekonomiye, kültüre, öz savunmaya ve daha bir çok demokratik ulus boyutu üzerine gençler eğitilmelidir. Bu eğitimler sadece teorik boyutta kalmamalı, ilk başta gençlerin bakış açısı ve algısında özgür ve iradeli birey, toplum zihniyeti oluşturulmaya çalışılmalıdır. Bu şekilde toplumun kafasındaki asi-avare, başıbozuk, aklı bir karış, sorumsuz gençlik algısı da silinecektir. Yine genç kadın akademileri kurularak genç kadınlar cins bilinci ve kadın özgürlüğü konularında eğitilmelidir.
Halklar Önderi Abdullah Öcalan-Eşitlik ve Özgürlüğe Yürüyüş kitabından alınmıştır
Devam edecek…