Rojava’nın Qamişlo kentinde düzenlenen Demokratik ve Özgür Üniversite Çalıştayı sonuç bildirgesi açıklandı.
QAMİŞLO – Qamişlo’da Cuma ve Cumartesi günleri düzenlenenİki çalıştayda demokratik ulus sisteminde, demokratik ve özgür üniversitenin esasları tartışılırken, demokratik ve özgür bir üniversitelerin ilkeleri, Ortadoğu ve dünyada akademiler, üniversiteler tarihi ve dünden bugüne yaşanan değişimler ele alınarak, üniversitelerde eğitim sistemi, ekonomik yeterlilik, sınav sistemi gibi hususlar masaya yatırıldı.
İki gün süren çalıştayın sonucunda yayınlanan 15 maddelik sonuç bildirgesi şöyle:
“20-21 Temmuz 2018 tarihlerinde Rojava Üniversitesi’nde “Demokratik ve Özgür Üniversite” çalıştayı gerçekleştirilmiştir. Çalıştay hazırlıkları Rojava, Efrin ve Kobane üniversitelerinin ortak çalışmasıyla yürütülmüştür. Demokratik ulusta üniversite ve akademilerin rolü nedir; demokratik paradigmayla bilimde ve üniversitelerde hangi ilkeleri esas alacağız? Ortadoğu tarihinde akademiler ve üniversiteler, dünyada üniversiteler ve değişimler nelerdi? Özerk, demokratik ve özgür, ekonomisi kendine yeten üniversitelerde yönetim nasıl olmalıdır? Eğitim yöntemleri, sınav sistemi yerine değerlendirme sistemi, demokratik yönetim konuları çalıştayda ele alınan konular olmuştur. Çalıştayımızdan çıkan sonuç şu şekildedir:
1 – Ortadoğu, insanlığın bilimsel birçok kazanımının ilk elde edildiği bir coğrafyadır. Bu mirasın eğitim yöntemlerinde de araştırılması gerekmektedir. Tüm dünya bilimine mal olmuş Batı bilimi kazanımları, yeterli görülmemeli ve farklı eğitim yol ve yöntemleri de geliştirilmelidir.
2– Özgür üniversitelere düşen bilimsel görevler;
a-Kapitalist sistemde yok edilmekle yüz yüze olan toplumsallığın korunması. Toplumsallığı korumak için toplumla özdeşleşen değerleri doğru tahlil edilmeli. En çok saldırıya uğrayan ahlaki-politik toplum gerçekliğidir. İlk görev; bilim ile iktidar arasındaki ahlak dışı işbirliklerine ortak olmamak ve eleştirmektir.
b-Toplumsal bilim, tüm bilimlerin temelidir. Bilim ve bilimcilik, kaynaklarını toplumdan almaktadır. “Ne birinci doğa bilimleri fizik, astronomi, kimya, biyoloji ne de ikinci doğa bilimleri edebiyat, felsefe, sanat ve ekonomi asla öncülük edemezler. Hakikati görünür kılamazlar. Bilimin her iki alanı da toplumsal bilimlerle bağlantılı oldukları sürece hakikate ulaşabilirler.”
c-Tüm bilimlerin temeli olarak toplumsal bilimleri esas aldığımızda, toplumsal bilimlere eleştirileri de dikkate almalıyız. Toplumsal bilimlerin eleştirildiği ana konulardan biri de kadına yaklaşımdır. Ekonomi, siyaset, tarih, tıp ve farklı birçok alanda kadın gerçeği araştırılarak toplumsal bilimlerde birçok gerçeğin açığa çıkarılması gerekmektedir. Toplumsal bilimlerdeki bu devrim, belirleyici bir etki doğuracaktır. Jineoloji, kadın özgürlük hareketinin bilinç ve tecrübesini, kadın görüşüyle toplumsal bilime dönüştürebilir. Toplumsal bilim, kadın ve erkek ilişkilerini özgür eş yaşam temelinde doğru araştırabilirse, büyük adım atabilir.
d-Özgür üniversite ve akademi ile bilimde kurumlaşma devrimi yapabiliriz. İnsanlık tarihinde fikir devrimi, Gordon Childe’ın deyimiyle ilk entelektüel ve bilim devrimi neolitik dönemde gerçekleşti. Abdullah Öcalan bu devrimi, kadın devrimi olarak adlandırıyor. İkinci fikir devrimi ise Grek-İyonya’da gerçekleşti. Bağımsız felsefe akademileri devrime öncülük etti. Üçüncü devrimde; bazı İslami medreseler ve bazı manastırlar öncülük etti. Dördüncü devrim ise rönesans, reform ve aydınlanma devrimiydi. Şimdi de bilimsel bir devrime ihtiyaç var. Demokratik modernite paradigması çerçevesinde pozitivizm eleştirisi yapan fikirler toplanabilir.
3-Üniversitede ekonomi ve bilimsel alanda yönetimlerin özerk olması evrensel bir ilkedir. Eğer bu ilke yaşam bulmazsa, üniversite topluma hizmet edemez, aksine iktidarların malzemesi haline gelir. Üniversitenin özellikle ekonomik alanda kendini örgütlemesi ve kendine yeterliliği, başarıdır. En önemlisi de üniversitenin akademik alanda araştırma, uzmanlık ve özgür fikre dayanmasıdır.
4-Özerk üniversite ekolojik yaşamı koruma, kadın özgürlüğü ve demokratik katılımı esas alır; gericiliğe ve kapitalist sisteme karşı direnir.
5-Özgür eğitim, öğrencilerde ahlaki ilkelerle hareket etme, pratik ve çözüm gücü yaratabilmelidir. Öğrenci ve öğretmenler arasında doğru bir ilişki kurulması; öğrencilerin eğitimi sevmesinin ve güç olmasının sağlanması; öz disiplin, öz örgütlenme, öz yönetim, sorumluluk ve komünal çalışmanın geliştirilmesi sağlanmalıdır.
6-Eğitim, boş akılları bilgilerle doldurma değildir. Kişi bilgiyi nasıl değerlendireceğini ve nasıl üretim sağlayacağını, nasıl araştırma yapacağını bilmelidir. Ezbere teşvik etmeyen, tahlil ve çözüm gücünü güçlendiren öğrencilerin başarı durumunu değerlendirme sistemi kurulmalıdır.
7-İktidar üzerinden şekillenen ve tekniki olan öğrenci ve öğretmenler arasındaki ilişki, demokratik ve özgür bir ilişkiye dönüşmelidir.
8-Her şeyden önce üniversitenin kapısı tüm farklı kesimlere, toplumun tüm renklerine açık olmalıdır. Kuşkusuz bunun yanında; demokratik ilkeler göz önünde bulundurulmalıdır.
9-Üniversitenin yönetiminde sert bir hiyerarşik yapı olmamalıdır. Kuşkusuz otorite gereklidir, ancak otoritenin demokratik olması gerekir. Demokratik otorite, iktidarsız güç ve bilgidir. Demokratik zemin ve kadın iradesinin güçlenmesi amacıyla üniversitelerimizde eşbaşkanlık ve kadın özerkliği ilkeleri esas alınır.
10-Fikir ve bilim; ancak iktidardan uzak ve akılcı, özgür koşul ve merciilerde başarılı olabilir. Nasıl ki kuru ve sert bir arazide bitki yeşermezse, iktidarın sert koşullarında da bilim ve bilgi gelişemez. Tarih iktidarın sert koşulları altında sadece dogma, kalıp ve toplumsal hastalıkların geliştiği sayısız duruma tanıklık etmiştir.
11-Tüm bilim insanları ve bilim kurumlarının üniversitede öz irade sahibi olması için; araştırma imkanları, süreçlere ve kararlara dahil olmaları için tartışma zeminleri hazırlanacaktır. İnisiyatif ve yaratıcılığın önü açık olmalıdır. Özerklik ve demokratiklik üniversitede ancak bu şekilde gerçekleşebilir.
12-Kuşkusuz öğrenciler, üniversitenin en temel bileşenleridir. Öğrencilerin üniversitedeki eğitimlerden ve uzmanlıklardan en iyi şekilde yararlanmaları ve başarılı olmaları; toplumum canlı geleceği olmaları için tüm koşul ve imkanlar hazırlanacaktır.
13-Öğrencilerin meşru hakları olan iradeleriyle ve sesleriyle üniversite yönetimi ve çalışmalarında yer almaları için imkan ve koşullar hazırlanacaktır. Yine yönetim-öğrenci ve öğretmen-öğrenci arasında hiyerarşi duvarları örülmeyecektir. Özellikle yönetim öğrencilerin talep ve ihtiyaçlarını yerine getirmeye açık olmalıdır.
14- Öğrenciler için toplumsal, kültürel, akademik, spor faaliyetleri için de aynı imkanlar sunulacaktır.
15-Üniversitenin tüm çalışmaları “zamanı ve imkanı en iyi şekilde kullanma” ilkesi temelinde gerçekleşecek, ağır bürokrasiye yol açılmayacaktır. Sade, hızlı ve akıcı olacak. Çalışmanın özü ve yapısına göre işbölümü yapılmalıdır. En önemlisi de sorumluluktur. Doğal sorumluluk, yaşam ilkesi olmalıdır.
16-Üniversitenin ve özellikle de yönetimin görevleri arasında uzmanlık, liyakat, kabiliyet ve yetkinlik başlıca kurallar olmalıdır.
Çalıştayımızda özgür üniversiteye ilişkin daha fazla tartışma, araştırma ve eğitimin gerekli olduğu özellikle vurgulanmıştır. Öğretmenlerin, öğrencilerde daha fazla derinleşmeyi sağlaması gerektiği, anadilimizle eğitim görme imkanı bulamamış ezilen bir halk olarak demokratik ve özgür üniversite örneği oluşturabileceğimiz sonucuna ulaşılmıştır.”