HDP’nin en genç kadın vekil adaylarından Dersim Dağ, Üç yıl önce gerçekleştirilen şehir direnişleri Kürtlerin devletle ilgili katliamlarla dolu olan tarihinde bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekerek, “Kürt gençliği öncülüğünde gerçekleşen bu direniş son yüz yıllık Kürdistan tarihinin en büyük direnişidir. Kürt gençlerinin kendi bedenlerini dahi feda ederek ortaya koydukları bu mücadelenin unutulmaması gerekiyor” diye konuştu.
AMED – Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) en genç kadın milletvekili adayı Dersi Dağ, Ajansımızın sorularını yanıtladı.
*Seçilme yaşının 18’e indirilmesiyle Türkiye’de ilk olarak bu kadar Genç ve Gençlik Hareketleri ön plana çıkmış durumda. Siz seçimde gençliğin rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Önclelikle tüm emekleriniz için çok teşekkür ederim. Gençlerin rolü kavramından anladığım gençliğin
kendinde barındırdığı dinamizmden ve de değişim/dönüşüme açık olmasından kaynaklı tüm
toplumsal süreçlerde taşıdığı öncülük pozisyonudur. Mesela, kendi toplumumuzda diktatör ve faşist
baskı rejimlerine karşı verilmesi gereken özgürlükçü mücadele veyahut erkek egemen sistemin tüm
cinsiyetlere karşı duyarlı hale getirilmesini sağlayabilecek güç gençliğin kendi dinamizmi ve değişimi,
dönüşümü sağlayabilecek rolüdür. Gençlik hem kendi dışında hem de kendi içerisinde bulunduğu güç
ilişkilerini demokratik zemine çekilmesini mümkün kılabilecek güç gençliğin rolüdür. Seçimler
açısından ise gençliğin rolü kendi gündelik hayatlarına kadar müdahale etmiş bu diktatörlük rejimine
karşı her yönlü oy kullanmaktan oyların korunmasına kadar her türlü fedakarlıktır. Ve bu konuda rolü çok büyük bir öneme sahiptir sonuca etkisi de büyük olacaktır.
*HDP’nin kalesinden adaysınız ve baraj sorununu göz önüne almazsak kessin parlamentoya giriyorsunuz. Milletvekili olmanız halinde gençlere ne vaat ediyorsunuz? Gençler için ne yapacaksınız?
Gençlere, gençliğimize bir vaat vermekten ziyade, kendi isteklerini başarabilmeleri için yanlarında
olmak istiyorum. Çünkü gençliğimizin ihtiyacı olan akıl verme değildir. Gençliğimiz ihtiyacı olan kendi
arzuladıkları bir düzende yanlarında olmalarını istemeleridir. Politik bir destektir. Mesela yüksek bir
oranda gençliğimiz inşaat işçiliği yapmak durumunda kalıyor. Bunun politik nedenleri elbetteki eğitim
olanağı başta olmak üzere bir çok olanaktan programlı olarak mahrum bırakılmalarıdır. Gençliğimiz
bunun oldukça farkında. İnşaat alanlarından güvencesiz çalışmadan tutalım Kürt olmalarından
kaynaklaklı maruz kaldıkları ırkçı söylemin farkındalar. İstedikleri, mahrum bırakılmarına karşı
mücadele edecek bir yol arkadaşlığıdır. Biz gençliğimizin yol arkadaşı, mücadele arkadaşı olmak
istiyoruz.
*Akp’nin 16 yıllık iktidarında kadın ötekileştirildi ve toplumda sürekli cinayet, taciz ve istismara aruz kaldı. Genç kadınların toplumdan daha etkin olması ve bu iktidarın kadın üzerinde oluşturduğu baskıyı kırmak için neler planlıyorsunuz?
Kadın meclisimiz kendi seçim bildirgesinde detaylı olarak kadınların toplumda nasıl ve niye daha etkin
olmasını detaylı bir şekilde belirti. Ben de kısaca şunu belirtmek istiyorum. Toplumda bir değişim
mümkün kılmak hem bir yasal dayanak gerektirir hem de bu değişim için toplumsal koşulların
oluşturulması gerekir. Biz her iki alanda da mücadele etmek ve kazanılan hakların yasal güvence
altına alınmasını istiyoruz. Bu mücadele kadınlara yönelik erkek şiddetine karşı cinsiyet özgürlüğünün
toplum tarafından kabullenilmesini sağlamaktan, parlamantoda kadın kotalarının oluşturulmasına
veyahut mahkeme alanlarında kadına şiddeti iyi hal ile mükafatlandıran yasal dayanaklara kadar geniş
bir yelpazededir.
*’Genç başladık, Genç bitireceğiz’ şiarıyla ne anlatmak istiyorsunuz biraz daha açabilir misiniz?
Hem Kürt hareketinin hem de tüm sosyal hareketlerin özneleri ve de sürdürücüleri gençlerdir.
Genç erkeklerdir, genç kadınlar. Aynı zamanda genç olmaktan kasıt ideolojik ve politik olarak yenilikçi olmaktır. Kürt hareketi neredeyse kırk yıldır mücadele ediyor. Bu mücadele tabiki de gençlerin kendi elleriyle sürdürülüyor. Kırk yıllık mücadele her ne kadar bir toplumsal mücadele için kısa bir zaman olmasa da hareketin yenilikçi söylemi ve de yenilikçi pratikleri, ideolojik, politik, stratejik ve taktiksel sürekli bir yenilik içermektedir. O yüzden de bu şiarımız hem gençliğimizin partimiz kurucu öznesi olmasından hem de yenilikçi ruhundan kaynaklanmaktadır.
*Onlarca genç katledildi Kürdistan’da. En yakın örnek Cizre bodrumları ve de o gençlerin
cenazelerini kimsesizler mezarlığına defnedilmiş durumda. Bir çok aile cenaze mücadelesi veriyor. Bu konuda bir genç aday olarak ne düşünüyorsunuz? Örneğin bir hukuk mücadelesi başlatmayı düşünüyor musunuz?
Üç yıl önce gerçekleştirilen şehir direnişleri Kürtlerin devletle ilgili katliamlarla dolu olan tarihinde bir dönüm noktasıdır. İki nedenden dolayı, ilki Kürt gençliği öncülüğünde gerçekleşen bu direniş son yüz yıllık Kürdistan tarihinin en büyük direnişidir. İkinci neden ise devlet şiddetinin vardığı vahşet sınırıdır. Bildiğiniz gibi vahşet bodrumlarına karşı yapılan suç duyurusuna Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı vahşetin ‘hukuka uygunluğuna’ kanaat getirdiğinden dolayı takipsizlik verdi. Bu bizim açımızdan beklenmedik bir durum değil vahşetin sanıkları ile hukuk düzenleyicileri aynı kişiler. Elbetteki hukuki mücadelemizi uluslararası hukuk kurumlarında da devam ettireceğiz.
Ama özellikle belirmek istediğim şey Kürt gençlerinin kendi bedenlerini dahi feda ederek ortaya koydukları bu mücadelenin unutulmamasını ve vahşet bodrumlarıyla ortaya çıkan devlet şiddetinin hesap soranı olmak gerektiğine inanıyorum.
*Son olarak gençliğe çağrınız nedir?
Ben dahil genç arkadaşların bu seçimde vekil adayı gösterilmeleri toplumda bir heyecan uyandırmış bunun farkındayım. Ben şahsım adına misyonu ve vizyonu geniş, kendini geliştiren ve toplumu da geliştirebilecek tüm gençlere siyasete bir şekilde katılmalarını öneriyorum. Kadın haklarının, gençlerin sorunlarının ülkedeki adalet sorunun çözüme kavuşturulmasını isteyen herkesi HDP çatısı altında birleşmeye davet ediyorum.
Daha özgür yarınlarda bir arada bulunmak dileğiyle.