QAMIŞLO – Rojava Kürdistan devriminde onbinlerce özgürlük savaşçısı yer aldı. Bir çok savaşçı büyük br fedakarlıkla şehit olurlen yüzlercesi yaralandı, yüzlercesi ya gözünü ya bacağını ya da kolunu devrim uğruna feda etti. Ayrıca bu mücadelede yer alan savaşçılar halka karşı görevlerinden asla vazgeçmediler bugün de en ön saflarda mücadelelerine devam etmedktedirler.
Şiyar adlı Arap savaşçı Suriye’nin Humus kentinden. Şiyar, Suriye Demokratik Güçleri’ne (QSD) katılarak Deyrizor, Bahoz ve Serekaniyê’de DAİŞ ile faşist, işgalci Türk Devleti ve onun paralı askerlerine karşı yürütülen savaşta yer aldı ve sırtından yaralandı. Bugün ancak elektronik sandalye yardımıyla hareket edebilen Şiyar, unutamayacağı savaş ve yoldaşlık günlerini Nuçe Ciwan Ajans’a anlattı.
“ÖNDERLİK FİKRİNİ KABUL ETTİM
” Hareketteki ismim Şiyar. Humus şehrinden geliyorum. Suriye rejiminin olduğu bölgeleri oradaki sorunlardan dolayı terk ettik. Suriye Demokratik Güçleri’nin olduğu (QSD) bölgelere geldim. Buradaki durum rejimin durumundan daha iyiydi. Kendime iş buldum, bir yıl tatlı dükkanında çalıştım. 2017 yılında tatlı dükkanından ayrılıp yoldaşlarımın yanına gittim. Önderlik fikrini kabul ettim.
HALKIMIZI KORUDĞUM İÇİN MUTLUYDUM
Deyrezor savaşına katıldım, Serekani savaşına da gittim. Halkımızı koruduğumuz için mutluydum. 2020 yılında Serekani’de sırtıma bir kurşun isabet etti. Felç oldum. Şu anda tedavi görüyorum. Allah’a inancım var ve eskisinden daha iyi olacağıma inanıyorum. Sakatlığım psikolojimi de etkiledi. Arkadaşlarım durumu iyileştirmemde bana yardımcı oldular.
BU GÜNLERİ ASLA UNUTMAYACAĞIM
Daha önce Deyrezor’da savaşa katıldım, hayatımın en güzel günleriydi. Bu günleri asla unutmayacağım. Yoldaşlarım ve ben düşmanla savaşıyorduk, kuşatma üzerimizdeydi, cesaretimizle direniyordu. Bahoz’da çatışma yaşandı. DAİŞ bize saldırdı, etrafımızı sardı. 15 arkadaştık. Direndik ve hala birbirimizle şakalaşıyorduk. Eğer öyle olmasaydı çözüm ölüm olurdu ve kaybolurduk. Kendimizi kurtardık. Bahoz için savaşmaya devam ettk, onu kurtarmak için savaştık. Kendimizi güçlendirdik. Bu son saldırıydı. Bir arkadaşımız kurşun yedi. Başka bir arkadaşımız ise bacağından iki kez vuruldu. O arkadaşları kurtardık. Biz onlardan vazgeçmedik. Türk devletinin çeteleri Serekaniye’de bize saldırdı ve mevzilerimizi kaybettik. 25 yoldaştık, 13 yoldaşımız şehit oldu. Bunu unutmuyoruz. Arkadaşlar tabutları getirdi, biz de şehitler ladık. Derazor ve Serekani’de unutamayacağım günler geçirdim. Ne olursa olsun bunu asla unutmayacağım çünkü güzel bir zamandı ve arkadaşlarımla geçirdiğim güzel günleri asla unutmayacağım.”