HABER MERKEZİ- Ali Fırat’ın kaleminden:
“DEVRİMCİ HALK SAVAŞI, Bütün halkın topyekün halinde parti öncülüğünde geniş toplumsal kesimlerinde seferber edilerek sömürgeciliğe ve tek ulus-devlet diktatörlüğüne karşı silahlandırılarak partinin askeri ve siyasi çizgisi içinde devrimin gerçekleştirilmesidir. Zafer içinde siyasi mücadelenin askeri mücadeleyle birleştirilerek Devrimci Halk Savaşının gerçekleştirilmesi gerekiyor. Yine Devrimci Halk Savaşının geliştirilmesi için hem stratejik ilişkilerin kurulması hem de eğitim ve lojistik alanında taktik desteklerin sağlanması gerekiyor.
Devrimci Halk Savaşı kavramı, savaşın devrimci ve haklı niteliğini, kitlelerin tayin edici rolünü savunur. Yine devrimci bütünlük içinde devrimci şiddet kavramının yeni bir görünümünü ortaya çıkarır. Tarihte örnek olarak Vietnam savaşında köylüyle toprak ağası, halkla emperyalizm arasında çelişkinin devrimci şiddetle çözüldüğünü görebiliriz. Devrimci şiddet bilinçli kitlelerin gücüne dayanmak zorundadır. Engels “bütün devrimlerin şiddetin bir biçimi olduğunu”söyler.
Devrimci Halk Savaşında kitlelerin gücü siyasi mücadeleye seferber edildikten sonra silahlı ayaklanma için hazırlık yapılır. Kitlelerin korunması için de kendi koruma grupları olan Öz Savunma grupları oluşturulur. Kitlelerin siyasi şiddeti silahlı savaşı destekler. Tüm toplumsal kesimlerin ve halkların şehirlerde ve kırlarda birlik olması ayaklanmayı zafere götürecektir. Tabi bütün halkın katıldığı gerçek bir Devrimci Halk Savaşı topyekün bir savaştır. Çünkü burada silahlı mücadele ile siyasi mücadele birleşmiştir. Ayrıca işgal altındaki yerlerde hem siyasi hem ekonomik ve kültürel alanlarda mücadelenin yürütülmesi de çok önemlidir.
Devrimci Halk Savaşını uygulamak için bütün halk seferber edilmeli ve silahlandırılmalıdır. Silahlı mücadele siyasi mücadelenin devamıdır. Bu sebeple halkın siyasi gücü sağlamlaştırılmadan güçlü bir halk ordusu inşa edilemez. Yurtsever ve devrimci düşüncelerle yenilmez bir güç olunur. Devrimci Halk Savaşı için hem silahlı kuvvetler, hem ana kuvvet birlikleri, bölgesel birlikler ve Öz Savunma birlikleri olmalıdır. Ana kuvvet birlikleri ülkenin herhangi bir yerinde savaşacak hareketli birliklerdir. Bölgesel birlikler bölgedeki silahlı mücadelenin dayanağıdır. Milisler ve Öz Savunma güçleri de halkla beraber üretim faaliyetlerine devam eden yaygın yarı silahlı kuvvetlerdir. Bu 3 örgütleme biçimi Devrimci Halk Savaşının temel ayaklarıdır. Eğer Öz Savunma ve güçlü bölgesel birlikler olmasa gerilla savaşı yüksek düzeyde gelişemez, güçlü ana kuvvetlerde olmazdı. Bu da düşmanla büyük bir çatışmanın zafere dönüşemeyeceği anlamına gelir.
Devrimci Halk Savaşı doğru bir strateji ve doğru bir taktikle gerçekleşir. Bu sanat teknoloji ve teçhizat bakımından güçlü düşmana karşı ayaklanan küçük bir ulusun sanatıdır. Maddi gücü moral ve inanç gücüyle yenmek, güçlü olanı güçsüzle yenmek, modern olanı ilkel olanla yenmek, modern emperyalist ve sömürgeci ulus devlet ordularını derin bir yurtsever ve devrimci azimle yenmek olan bir askeri sanattır. Askeri sanat bütün halkın ayaklanması ve Devrimci Halk Savaşının gelişmesi ve devrimci şiddetin yükselmesiyle gerçekleşecektir. Önderlik “PKK’nin ve devrimci halk savaşımının bu konuda doğurduğu en önemli sonuç toplumun kurtuluşu ve özgürlüğünün kadın olgusunun çözümlenmesinden, kurtuluşu ve özgürlüğünden geçtiğine ilişkindir.”der.”