HABER MERKEZİ- Kemal Söbe’nin kaleminden: Devrimci Yurtsever Basın Yayın, Halkın Politikleşmesi İçindir
“Devrimci yurtsever toplumsal mücadelede basın yayın çalışmaları çok önemlidir. Ancak kitle nezdinde bunun yeterince anlaşılmadığını ve gereklerinin yapılmadığını görüyoruz. Toplumun yeni bir sosyal kültürel şekillenme kazanması yeni politik bir duruşa sahip olmasıyla ilgilidir. Kapitalizm ve sömürgeciliğin etkisinden çıkmak, özgür bir halk olmak, kendi kendini yönetmek ancak alternatif bir yaşamın inşa olmasıyla mümkün olabilir. Büyük düşünmek, büyük amaçların sahibi olmak toplumsal düşünmekle mümkündür. İnsanlık için arayış içinde olmak, insanlığı yeni bir yaşama ulaştırmak yeni fikirlerle olur. Bu fikirlerin üretildiği alanlar aktif mücadele alanlarıdır. Gerilla büyük savaşıyor, devrimci yurtsever basın yayın gerillanın sesi oluyor. PKK’nin sadece Kurdistan’da milyonlarca yetişkin kitlesi var ve Türkiye/Ortadoğu halkında ve dünyanın her yerinden büyük oranda destek bulmuş ve ezilen insanlığın büyük bir umudu olmuştur.
Politikleşmiş toplum, kendini eğiten ve mücadeleye katan toplumdur. Sadece partiden ve gerilladan direniş beklemek politik toplumun tavrı değildir. Politik toplum, gerilla direnişinin demokratik kitle mücadelesi alanının tamamlayıcısıdır. Sadece fikirsel/düşünsel bazda desteklemek, taraftar olmak yetmiyor. Olağanüstü koşullar büyük nitelikli katılımı gerektiriyor. Özellikle Kürt halkının, ulusal varlık sorunu dikkate alındığında, Kürt halkının rahat bir şekilde yemek bile yememesi ve rahat bir şekilde uyumaması gerekiyor. Sorumluluk duymak ve bu ruhla gerillanın yanında olmak, Parti’nin sesi olan basın yayının takipçileri olmak ve kendini eğitmek gerekiyor. Kapitalizmin yozlaştırıcı sisteminden korunmanın yolu parti ideolojisini bir yaşam tarzı haline getirmekle olur. Sadece karın doyurmak, yemek yemek sosyal politik toplumun, yeni özgür insanın işi değildir. İdeolojik mücadelenin amacı yeni özgür bir toplum ve özgür eşit bir yaşam kurmak İçindir.
Demek ki Parti’nin ideolojik mücadelesi insanlığın özgür eşit yaşamında ifadeye kavuşur, temsilini bulur. PKK’de ideolojik başarı özgür bir halk olabilmektir. Yaratıcı insan olmak, toplumsal düşünmek ve yaşamak, insanlığın değerleriyle yoğrulmak mücadelenin temelidir. Toplumsal gelişimi ve yeni bir yaşamı hedeflemeyen bir parti mücadelesi olmaz. Egemenlik ve iktidar hesabı yapanların toplumsal mücadelede yoğunlaşma gibi bir hesap ve hedefleri olmaz. Kürt halkının önemli oranda değişim yaşadığı bir gerçektir. Ancak bunu daha nitelikli hale getirme ihtiyacı vardır.
Parti’nin ideolojik çizgisinde yayın yapan çok sayıda sitemiz var ancak bu siteleri takip eden insan sayısı çok az. Ortadoğu toplumları okuma ve araştırma konusundaki yetersizliğini biliyoruz. Okumayı sevmeyen ve yeni şeyler öğrenmeyenler, mevcut kapitalist sistemin bataklığı içinde tanınmaz hale gelirler. Okumayan toplumlar, okuyan toplumlara muhtaç olur ve geride kalır. Ortadoğu toplumlarının rönesans ve aydınlanmayı yaşamaları ancak yeni fikirlerle özgür yaşamı inşa etmekle olur. Mesela Avrupa’da tahminen 2/3 milyon Kürt yaşamaktadır. Ancak Avrupa’da yaşayan Kürtlerin devrimci yurtsever basın yayınları takip etme ve okuma konusunda çok yetersiz olduklarını belirtmek gerekiyor. Sadece para kazanmakla ve yemek içmekle hayat yürümez. Özgür Kürdistan’da özgür bir halk olarak yaşamak bizim rüyalarımıza bile girmelidir. Her yıl geleneksel Kürt festivaline birkaç yüz bin insan katılıyorsa, basın yayın organlarımızın en azından binlerce insan tarafından takip edilmesi ve okunması gerekiyor. Okumak, kendini eğitmek için olmazsa olmazdır. Önder APO, eğitimin önemini sürekli vurguluyor. PKK bir eğitim ve gelişim partisidir. PKK’yi anlamak ancak kendini eğitmekle olur. Kendini eğitmeyen Önderliği anlayamaz.
Önder APO, ” Biz gücümüzün yüzde seksenini kendimizi eğitmeye, ancak yüzde yirmisini düşmana karşı harcıyoruz” diyor. Demek ki eğitim düşmanı yenilgiye uğratmanın tek yoludur. Düşmanın köle kişiliğini aşmak, yeni özgür insan olmak Önderlik ideolojisini kavramaktan ve bir yaşam tarzı kurmaktan geçer. Önder APO, elli yıldır, halkı eğitmek için gece gündüz çalışıyor. Önder APO İmralı gibi eşi benzeri olmayan bir işkence sisteminde bile çalışıyorsa, dışarıdaki insanların, özelliklede gençlerin yaratıcı olmamaları ve yeni özgür insan olma yolunda çalışmamaları nasıl açıklanır? Önderlik, bu yaşında en zor koşullarda ayakta duruyorsa ve yeni paradigma geliştirip düşmanı ideolojik yenilgiye uğratabiliyorsa, APO’cu ideolojiyle yoğrulmuş Kürt gençleri çok şey başarabilirler. Bana göre, APO’cu olmak, Önder APO gibi olabilmektir. Yani gerçek APO’cu olmak, birer APO olabilmektir. İşte bu da yaşamı derinliğine kavramak, ideolojik yoğunlaşma içinde olmakla olur. Derin insani duygu ve erdemlere sahip olmakla, Önder APO’nun insan sevgisini anlayabiliriz. Dikkat edilirse, Önder APO’da derin bir insan sevgisi, doğa ve hayvan sevgisi var. İşte bu derin insan ve doğa sevgisi Önder APO’yu harekete geçiriyor, insanlıkla buluşturuyor, başarıya kilitliyor. Bundan dolayı Önder APO’yu anlamak için ideolojik gelişime önem vermemiz ve kendimizi ideolojik eğitime yatırmamız gerekiyor. Parti’nin ideolojik çizgisinde yayın yapan bütün sitelerimize sahip çıkmamız, özgür yarınları inşa etmemiz için önemlidir. Kimileri, ben siyasetle ilgilenmiyorum, okumuyorum, ilgi alanıma girmiyor diyor/lar. Kapitalizmin yozlaştırıcı etkisini yaşayanlar böyle söylerler. Kendine ait bir yaşam kurmazsan sana dayatılan köleliği yaşarsın. Bu yüzden kapitalizmin modern köleliğinin farkında olmak gerekiyor.
Sadece yemek yemek ve biraz iyi maddi koşullarda yaşamak özgür olmak demek değildir. Yaşamı küçük yaşayanlar sadece biraz maddiyat sahibi olmakla özgür olunacağını düşünürler. Oysa toplumsallığın bittiği kapitalizmde, bireysellik, maddiyatçılık insanı paranın ve mülkün kölesi yapar. Bu durumda ne kadar çok paran olursa olsun maddiyatın kölesi olursun ve herkes bu konuda korkunç bir yarışa ve rekabete girer. Yani gemisini kurtaran kaptandır zihniyeti beyinleri felç eder. Toplumsal olmayan her şey bir kayıptır insanlık için. Bu açıdan mal ve para kullanmak içindir ama insanlığın doğal değeri maddiyatla ölçülmez. Falanca kişi on milyonluk insandır, filanca kişi beş milyon dolarlık insandır denirse insan para için pazara sürülmüş mülk işlevi görür. İşte kapitalizmi insanın değersizleştiği mülk karşısında küçüldüğü sitemin kendisidir. Bu açıdan hayatı doğru öğrenmek ve anlamlı yaşamak PKK’de Önderlik tarzı ve yaşamı demektir. Önder APO’nun, her birinin bir akademi değerinde değerlendirmeleri var. Önder APO’nun paradigması dünyanın her yerindeki insanları etkilerken, Kürtlerin on binlercesinin partinin yayınlarını ve Önderliğin yazılarını günlük olarak takip etmeleri, okumaları gerekiyor. Partinin ve Önderliğin bütün yazıları ve değerlendirmeleri halkın sosyal ve kültürel eğitimi ve gelişimi içindir. Sadece Kürt’üm demek ve sadece Kürtçe konuşmak PKK’li ve APO’cu olmak için yeterli değildir. PKK’li ve APO’cu olmak ancak politikleşmeyle ve ideolojik derinlik kazanmayla ulaşılabilecek bir düzeydir. Doğru ve özgür yaşama sahip olmak ideolojikleşmede sınır tanımama ve derin bir insan sevgisine sahip olmakla gerçekleşebilir. Ancak bu ölçülere sahip olmakla yeni özgür insan olunur, yaşamın hakkı verilir. “