HABER MERKEZİ- Kemal Söbe’nin kaleminden; Devrimci Yurtsever Medya, İdeolojik Mücadele Alanlarıdır
“Devrimci Yurtsever mücadele büyük bir ideolojik yoğunlaşmayla yürütülüyor. Düşmanın kültürel ve tarz olarak toplum yaşamında açtığı yaralar, yozlaşmış yaşam tarzı, toplumsal değerlere karşıt olmuş bencillik ve maddiyatçı bireysellik, ülkenin değerlerinden kopmak ve başka yerlerde yaşam aramak ideolojik mücadelenin konusu olmaktadır. Medya ve iletişim teknolojileri öyle gelişmiş ki, bir bilgiyi anında dünyaya yaymak mümkün olur hale gelmiştir. Özel savaş merkezi, sadece askeri olarak saldırıyor, ideolojik alanda da saldırıya geçiyor. Bütün medya ve basın yayın araçlarını elli yıldır, devrimci yurtsever mücadeleye karşı kullanmaktadır. Toplumun, ezilenlerin gerçek ve doğru bilgiye ulaşmaları hep engellenmek istenmiştir. Ben, ülke ortamında, devrimci yurtsever basın yayında aktif olarak çalışmış biri olarak bunu iyi biliyorum.
Yani özel savaş merkezinin, devrimci yurtsever basınından ideolojik olarak nasıl korktuğunu iyi biliyorum. Devrimci yurtsever basın yayın deyip geçmemek gerekiyor. Bütün mücadele, ideolojik olarak aslında bu alanda yürütülüyor. Gerillanın sesi, yaşamı, yarattığı devrimci kültür ve yeni yaşam bu ideolojik kanalla topluma ulaşıyor. Devrimci yurtsever basın yayın Önderliğin ve gerillanın sesi ve ruhudur ve bu yüzden de daha aktif ve etkili olmalıdır. Devrimci yurtsever basın yayın organlarında, belli saatler arasında amir/ memur tarzıyla çalışılmaz. Biz, ülke ortamında, mücadelenin en üst ideolojik bir yayını olarak bilinen bir yayında 15/16 saat ayaktaydık. Önderliğin ve Parti’nin düşüncelerini, ideolojisini, siyasetini topluma ulaştırmak, bu alanda etkili olmak, gerillanın ideolojik tamamlayıcısı olmak devrimci yurtsever basın yayın organlarında en önemli görev olmaktadır. Basın yayın çalışanı, ideolojik duruşuyla, davranışlarıyla, bakışlarıyla, propaganda gücüyle etkili olabilmelidir.
Dikkat edilirse, düşman, sahip olduğu bütün medya organlarını psikolojik savaş merkezi olarak kullanıyor, bilinç çarpışması, gerçekleri tersyüz etme, hep devletin başarılı olduğunu, karşı tarafın yenildiğini, dağıldığını, hep bu özel savaş merkezinin borazan faşizan medyası yapıyor. 1990’lardan, günümüze kadar, özel savaşın özel medyasının, PKK’ye karşı yapmadığı karalama kalmadı. 1984’ten beri, PKK hep bitiyor, tükeniyor, dağılıyor, falanca bölgede kuşatıldılar, örgüt birbirine düştü, yöneticileri özel operasyonlarla yakalandı, 150/200 kişi kaldılar ve bu baharda kalanlar da bitecek yalanları özel savaş merkezinin değişmeyen yenilgi siyaseti olmuştur. Buna karşılık, devrimci yurtsever basın yayın, Önderliğin ve mücadelenin sesi olmaya ve Önderlik ideolojisini halka ulaştırmayı bilmiştir.
Bazen yetersizlikler olsa da, genelde devrimci yurtsever basın yayın başarılı olmuştur. Devrimci yurtsever basın yayın araçları ideolojik mücadele alanlarıdır ve çok önemlidir. Bu alanlar, teknik alanlar olmaktan öte siyasi ve ideolojik gelişimin olduğu alanlardır. Bu alanlar, kağıt kürek işlerinin olduğu alanlar olarak görülemez. Bu ideolojik kanallarla toplum siyasi olarak değişime uğratılır, resmi ideolojinin etkileri bu ideolojik kanalların doğru ve etkili çalışmasıyla kırılır. Devletin faşizan karakterini, topluma en iyi gösteren alanlar ideolojik mücadele alanları olan devrimci yurtsever basın yayın organlarıdır. Ancak bu ideolojik alanların Önderlik ideolojisinin alanları olduğu bilinciyle hareket edeceğiz. Bazen, bir dergimiz üzerinde yer alan gerillanın fotoğrafları, duruşu bile, dergiyi alıp bakan insanları etkiliyor. Önce duygusal bir bağ oluşuyor ve adım adım zamanla ideolojik gelişim gerçekleşiyor. Düşman neden devrimci yurtsever basın yayın organlarının çalışmalarını engelliyor, tutuklamalar yapıyor, derginin toplatma kararını çıkartıyor, insanların dergiyi ve gazeteyi okumalarını engelliyor? Çünkü düşman kendi aleyhine olan her şeyden korkar. İşte bundan dolayı ideolojik mücadele alanları olan devrimci yurtsever basın yayın ortamı düşmanın siyasetinin en iyi bir şekilde yenilgiyle uğratılacağı alanlardır.
Dünyada son yüz elli yılda, bütün devrimci yurtsever mücadelelerde basın yayın etkili olarak kullanılmış, devrimci güçler, düşmanın topluma getirdiği devletli sınıflı sistem ideolojisine darbe vurmuşlardır. Ancak bazı devrimler devletçi zihniyeti aşamadı ve devlet içinde kaybolarak devrime karşıt hale geldi. Önderlik ve PKK, bu durumlardan doğru dersler çıkardı ve devletin yeniden tanımladı ve toplumsal yaşamda olmaması gerektiğini belirtti. Çünkü devletin varlığı toplumunun köleliği olarak görüldü. Bundan dolayı toplumsal gelişimin ancak öz yönetimle mümkün olabileceği sonucuna ulaşıldı. Bunun tabi yine derin bir ideolojik yoğunlaşmayla olduğu gerçeğini bileceğiz.
PKK’de Önderliği anlamak ideolojik mücadelede başarılı olmakla mümkündür. Bu ise, özgür yaşamı kurmak anlamına gelir. Yani PKK’de Önderlik ideolojisi demek özgür yaşamı kurmada başarı demektir. PKK’de Önderliğin gücü, daha çok ideolojik alanda kendisini gösterir. İdeolojiyi ruhuna yediren insan Önderliğin militan çizgisine gelmiş demektir. Yani aslında basın yayın çalışmalarını ideolojik gelişim olarak görmek gerekiyor. Yoksa dört duvar arasında, bilgisayarın başına geçip teknik bir çalışma yapmak ideolojik mücadele olarak görülmez.
Günümüz teknolojisini herkes kullanıyor. Tekniği ve iletişim cihazlarını ideolojik gelişim için kullanmasını bilirsek büyük gelişmeler sağlanır. Gerillanın hakim olduğu ülke ortamında, arazide düşmanın silah ve teknik gücü çok daha fazla olmasına rağmen, gerilla karşısında başarılı olamıyor, yeniliyor. Çünkü bir ideolojik amacı ve hedefi yok. Kim için ve neden savaşacak? İdeolojik bir amaç yoksa teknik bir işe yaramaz ve yenilgi kaçınılmaz olur. Kendisini, dünyanın en güçlü orduları arasında gösteren inkârcı devletin ordusu Kürt Özgürlük Mücadelesi karşısında yeniliyor. İşte bu yenilgi ideolojik yenilgidir. İdeolojik bir meşruiyeti kalmayan bir devletin ve rejimin geleceği olmaz. Hangi tekniği ve silahı kullanırsa kullansın sonuç kaçınılmaz olarak yenilgidir. Yaşama düşman olan her güç yok olmaya mahkumdur. İşte PKK’de Önderlik hakikati özgür insan ve özgür yaşam hakikat olduğu için başarılı oluyor. Çünkü en güçlü silah ideolojidir, fikirdir, düşüncedir. “