HABER MERKEZİ – 1 Mayıs’ı ve yaratıcılarını selamlayan DKP/BÖG, burjuvaziyle büyük hesaplaşmaya hazırlandıklarını belirterek, “Parçası ve bileşeni olduğumuz dünya işçi sınıfını ve ezilen halkları emperyalist-kapitalist barbarlık rejimlerini hedefine alan, onu yıkmayı amaçlayan yeni bir enternasyonalde buluşmaya ve kan emici sömürü iktidarlarını yıkmaya çağırıyoruz” dedi.
TÜRKİYE DEVLETİ BİR AVUÇ SERMAYE SAHİBİ SINIFININ DEVLETİ
1 Mayıs’ın parolasını “birleşik devrim” olarak belirleyen DKP/BÖG, şunları ifade etti:
“Bugün Soma’da patronların adaletini uygulayan da, Karadeniz’ de yaşam alanlarını talan edenler de, tacizci ve tecavüzcüleri üreten, kadını metalaştıran patriyarkal sistemin sahipleri de, Kürt halkını sömürgeleştiren, tecrit altında imha etmeye çalışan iktidar bloku da aynı oyunun aktörleridir. Türkiye devleti 80 milyonun değil, bir avuç sermaye sahibi sınıfın devletidir. Bugün çıkarı faşist kurumsallaşmada olanlar ve bunu AKP-MHP bloku ile yürütenler yaşanılan bu zulmün baş sorumlusudur.”
31 Mart yerel seçimlerinden çıkan sonuçların faşizmin geriletilmesinde yeni bir evre olduğunu belirten DKP/BÖG, “Ancak AKP-MHP faşizmini yıkacak bir sonuç değildir. Bu sonucun örgütlenmesi için yüzünü sokağa, iktidarı yıkmaya dönen bir örgütlenmenin başarısına ihtiyaç vardır” diye ekledi.
Açıklamada, “Seçim süreci sonrası AKP-MHP faşist blokunun gerilemesi saldırılarının gerilediği anlamına gelmiyor. Aksine iktidar sallanırken saldırıların dozunu artırarak devam ettiriyor” ifadeleri kullanıldı.
DKP/BÖG, “Yolun sonunu hazırlayacak olan şey bir sonraki seçimler değil, birleşik devrim mücadelesinde buluşacak devrimci örgütlenmeler olacaktır” diyerek şunları belirtti:
“Bu barbarlık düzeninden ancak devrimci bir savaşım ile çıkacağız. Açlık grevleri, işçi direnişleri, gençlik eylemleri, kadınların sokakları zapteyleyen kararlılığı, Kürt halkının baş eğmez, diz çökmez duruşu 1 Mayıs’a ve bu yıla rengini verecektir. Bu direniş zenginliğini zafere taşıyacak örgütlenmenin öncüsü de görevine hazırlanmaktadır.
1 Mayıs’ta tüm meydanları kitlesel bir şekilde doldurmak ve devrim hedefine odaklanarak, faşizmi yeneceğiz sloganlarını haykırmak, sömürü barikatlarını kızıl bayraklarla yıkmak ilk görevimizdir.”