QAMIŞLO
PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl 19 Temmuz Rojava Devrimi’ni ajansımıza değerlendirdiği röportajının ikinci bölümünde şunları dile getirdi: “19 Temmuz Kobanê’de başladığı zaman, bizim için yeni bir süreçti. Rojava Devrimi’nin gerçekleşmesi için, toplum gerçekliğine uygun hareket etmemiz gerekiyordu. Bunun için komite, meclis ve kurumların örgütlenmesine başladık. Toplumun kendi kendini yönetebilmesi için bu şarttı. Devrimden öncede bazı şeyler örgütlenmişti. Devrim ile birlikte daha önce örgütlenen bu çalışmaların daha fazla güçlendirilmesi gerektiği ortaya çıktı. Bunun içinde, şehir, köy ve sokaklarda bütün zamanlardan daha çok kurum örgütlenmesi gerçekleştirildi.
Ortadoğu’da yeni bir proje geliştiriyorduk, iktidar değişse bütün sorunlar çözülür demiyorduk, toplum kendi kendini yönetsin diyorduk. Ama şöyle bir durumla da karşı karşıyaydık, toplum kendini kendini yönetmek için örgütleniyor ama aynı zamanda rejim ve çetelerin saldırıları ile de karşı karşıyadır böyle bir korku da toplum içerisinde vardı. Demokratik Modernite projesinin gelişmesini istemeyen devletler de saldırabilirlerdi. Bunun içinde halkın kendini koruyabilmesi için birim birim, öz savunma birlikleri farklı isimlerle örgütlendirildi.
Bu şekilde artık toplum hazır hale getirildi. Bir saldırı karşısında bu halk kendini ve sistemini koruyabilsin diye. Adım adım oluşturulan savunma birlikleri, Halk Savunma Birlikleri (YPG), Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) olarak genişledi. Serê kaniyê, Eşrefiyê, Helebê, Şêxmeqsûd, Efrîn, Kobanê’ye saldırılar olduğunda bu halk savunma güçleri ve savunma birlikleri görevlerini yerine getirdi. Halk gördü ki artık kendilerini yönetebilir ve saldırılara karşı kendilerini koruyabilirlerdi. Bundan kaynaklı halkın inancı daha da artı ve elde edilen başarı daha da büyüdü.”
ROJAVA DEVRİMİ HERKESE UMUT OLDU
PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, devrim süreci boyunca çete gruplara bir çok silahlı destek sağlanmasına rağmen, Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği Demokratik Modernite projesi karşısında yenildiğine dikkat çekti. Aldar Xelîl: “Bu süreçte, çete gruplarına bir çok dış devlet silah yardımında bulunsa da ya da siyasi destek verse de, farklı bir sistem geliştiremiyorlardı. Demokratik Modernite projesinden daha gelişkin bir proje geliştiremiyorlardı. Bizimki öyle değildi, herkes bizim projemize karşı da çıksa, destek vermese de ortaya koyduğumuz proje farklıydı. Her millet kendini adım adım yeniden yaratabiliyordu, yönetebiliyordu. Neden ? Çünkü, Kürt, Arap, Süryan, Asur, Türkmen, Ermen herkes bu projeyi destekliyordu. Herkes kendisi için bir umut olarak görüyordu.”
DEVRİMİN ÖNCÜSÜ KADIN VE GENÇLER OLDU
19 Temmuz Rojava Devrimi sürecini ajansımıza değerlendiren PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, devrimde gençliğin ve kadınların rolüne dikkat çekerek devrimin iki öncü gücü olduklarını belirtti ve devam etti, “Herkes bu devrimde rolünü oynadı ancak iki gücün oynadığı rol daha çok ön plana çıktı. Bunlardan biri kadın gücüydü. Bütün çalışma alanlarında yerini alarak, devrimin temel düşüncesi olarak kadın özgürlüğünü geliştirdi. Diğer güçte gençlikti. Gençlik toplumun dinamik gücüdür, özgürlük arayışları daha da güçlüdür, zihniyetleri açıktı. Yeni devrim ve fikirlere açıktır. Kendilerini eski fikir ve anlayışlara bağlamazlar aksine demokratik projeleri geliştirmek için arayış içinde olurlar. Kurumlarda esasi bir rol oynayabildiler. Örneğin anadilde eğitim konusunda gençlik öncülük etti. İlk önce evlerden başladı, anadilde eğitimler vererek, kurum oluşturmak istediler. Bunun dışında savunma birlikleri oluşturulmasında yine gençlik öncülük etti. Meclis olsun başka kurumlar olsun, hangi kurum oluşturulursa oluşturulsun gençlik öncülük ediyordu. Bunun içinde gençlik ve kadın Rojava Devrimi’nin önemli iki gücüydü. Şimdiye kadar da görevlerini yerine getiriyorlar.”
KOBANÊ ROJAVA DEVRİMİ’NİN ÖNCÜSÜ OLDUĞU İÇİN HEDEF ALINIYOR
Aldar Xelîl konuşmasının devamında Kobanê’nin Rojava Devrimi içerisindeki yerine dikkat çekere şunları söyledi: “Kobanê’den başlayan devrim, şimdi Kuzey ve Doğu Suriye’yi de içine aldı. Suriye’de huzur olsun istemeyenler ya da Kürt halkının haklarını almasını, demkrasinin gelişmesini istemedikleri için saldırıyorlar. Efrîn’i işgal ettiler. Her zaman 19 Temmuz Rojava Devrimine karşı tehdit oluşturdular. Bu tehditler artık öyle bir hal aldı ki DAİŞ gibi vahşi bir çete grubu, faşist Türk devletinin desteklemesi ile Kobanê’ye saldırdı. Saldırı 19 Temmuz devrimin gerçekleştirdiği yere yapılmıştı, her kes hedef haline getirmişti. Şimdi de, özel savaş, siyasi saldırılar, basın savaşı, toplumun psikolojisini bozacak saldırılar Kobanê’de daha farklı bir şekilde yürütülmektedir.
Kobanê’de Rojava Devrimi’nin başlamadı, yine Kobanê’de DAİŞ’in yenildi, yurtseverlik ve devrime daha çok sahip çıktı ve halkımız Kobanê şahsında birleşti. Şimdi de dikkat edin Kobanê şahsında, elde edilen kazanımlar ve başarıdan kaynaklı Kobanê hedef alınıyor.”
DEVRİMİ KORUYACAK OLAN GENÇLERDİR
PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, konuşmasını 19 Temmuz devrimi, Kurdistan şehitleri başta olmak üzere, her zaman mücadele içerisinde olan Kurdistan halkı ve gençlerine kutlayarak bitirdi. PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl: “Elde edilen başarılar, kazanımlar Kobanê’de başladı. Elde edilen başarılar, şehitlerimizin fedakarlığı, bu topraklara akıttıkları kan ve kahramanlıkları ile kazanılmıştır. Bu şehitlerin hepsini anıyor ve saygıyla önlerinde eğiliyorum. Devrim için emek veren herkesi selamlıyorum özellikle kahraman halkımızı ve şimdiye kadar direnen, Efrîn, Şehba, Heleb ve bütün Rojava Kurdistan halkını, şimdiye kadar 19 Temmuz devriminin kazanımlarını koruyan Kuzey ve Doğu Suriye halklarını, demokrasi ve özgürlüğün gelişmesi için ısrarcı olan, direnen, zaferde ısrar eden herkesi selamlıyorum.
Israrcıydılar ki işgal edilen bölgeler özgürleştirilsin, tek parça toprakları bile işgalcilerin elindeyken rahat oturmadılar. Topraklarından göç eden halkımızda kendi topraklarına dönmediği müddetçe bizde rahat oturmayacağız. 19 Temmuz’da elde edilen kazanımlardan bütün halkımız kendini sorumlu görmelidir. Gerçekleştirilen saldırılara karşı da birliğimizi güçlendirmeliyiz. Özellikle Kuzey ve Doğu Suriye’li gençlerin hepsi kendilerini sorumlu görüp devrime katılmalıdır. Herkes elde edilen kazanımları korumak ve işgal altındaki toprakları kurtarmak için devrime katılmalıdır. Devrim kazanımları korumak sadece konuşmayla olmuyor, pratiğe geçirmek gerekiyor. Bunun içinde fedakar olmak gerekiyor. En çok pratiğe geçirebilecek olan, fedakar ve öncü olanda gençlerdir. Umudumuz odur ki gençlerimiz rollerini her zaman daha başarılı ve büyük oynasınlar ki halkımızın gerçekleşen demokratik devrimin kazanımları korusun, elde edilen başarıları garantilesin ve korusun.”
NC//Axin Mahir Dicle-Faraşîn Sîdar