HABER MERKEZİ-
Duran Kalkan: TARİH BİLİNCİ ÖNDERLİK GÜCÜNÜN TEMELİDİR
Önderlik Gerçeğini her şeyden soyutlayarak sadece yaşamdan kopuk soyut bir yaşam olarak ele alamayız. Onu var eden, ortaya çıkartan özelliklerini şekillendiren nedenler, etkenler var. Onları bilmeden, anlamadan Önderliği anlamak, Önderlik özelliklerini özümsemek ve yaşamla bütünleştirmek mümkün değildir. Eğer Önderliği var eden neden ve etkenleri anlayamazsak o zaman somut bir gerçeklik olarak Önderliği de anlayamayız. Yaşamdan kopuk, soyut anlamını bilmediğimiz kendimizi de gerçekleştiremediğimiz özelliklerden söz ederiz. O ne Önderliği doğru tanımlar ne de öyle bir tanımlamanın bize faydası olur. Hiçbir faydasını görmeyiz, tersine kendimizi gerçeklerden daha çok kopmuş hayalci, ezberci bir varlık haline getiririz. Yaşamımıza, çalışmalarımıza o durumun bir faydası olmaz. Onun için elbette Önderlik objektif koşulların yörüngesinde, onların yürütücüsü olarak ortaya çıkmadı, ama Önderlik Gerçeğini bu biçimde ortaya çıkartan tarihsel ve toplumsal nedenler ve etkenler var, onlara bir cevap oluyor. Cevap olma temelinde ortaya çıkıyor, o nedenleri etkenler temelinde var oluyor. Doğru olanı yürütmeyi hata yanlış gördüğünü değiştirmeyi esas alıyor. Böyle bir 20. yüzyıl sonunda 21. yüzyıl başında yeni bir insanlık sentezi, insanlık düşüncesinin yeniden sentezlenmesi, yeni bir toplumsallık sentezi olarak kendisini şekillendiriyor. O halde bu sentezi anlamak için onu var eden etkenleri, nedenleri bilmek ve anlamak gerekiyor. Bir bilinç olması için düşüncemizin böyle olmaya kesinlikle ihtiyaç var.
Örneğin Kürt Sorunu denen, inkar ve imha sorunundan, soykırım gerçeğinden kopuk ele alınmaya çalışıldı mı, Önderliğin anlaşılması mümkün olmaz. Bir anlam da ifade etmez. Kendi tarihsel anlamını var olan sorunları açığa çıkartma ve onlara cevap olma gerçeğinde buluyor. O halde sorunlar neler? Hangi sorunlar Önderlik Gerçeğini var etti, gerektirdi, ihtiyaç oluşturdu? Önderlik bu sorunlara nasıl bir cevap verdi, nasıl bir cevap yarattı? Önderliksel cevap neleri ifade ediyor? Bunları bilmeliyiz. Tek boyutlu olmamak, olgucu, pozitivist yaklaşmamak, yaşama sadece materyalist bakmamak gerekiyor, maddiyatçı olmamak lazım. Fakat somut olmayı bilmeyi de gerektiriyor. Yaşam somutluğundan da hiçbir biçimde kopmamak lazım. Düşünce gücü, manevi güç yaşamdan kopuk değildir. Hayalcilik anlamına gelmiyor. Hayaller somutun aydınlatılmasına hizmet ettiği müddetçe önemli de bulunuyor. Fakat ondan koparsa anlamsız oluyor. Öyle anlamsız bir hayalciliğe elbette kapılmamalıyız. Maneviyatı anlamsız bir hayalcilik olarak görmemek lazım. Dolayısıyla Önderlik Gerçeğini somut yaşamdan, toplumsallıktan kopartamayız. Koparttığımız zaman yok olur. Onu üzerinden yükseldiği zeminden koparmış oluruz ki, anlamı kalmaz. Öyle bir tanımlama gerçeği de yansıtmaz, kimseye de hizmet etmez. Onun için Önderliği, partiyi anlamak, onu ortaya çıkartan etkenleri, nedenleri görmek insanı daha somut kılar.
Sosyal bilimlerde “Somut şartların somut tahlili” diye bir kavram vardı. Eskiden devrimciler çok kullanırlardı. Devrimci görevler belirlerken, görev planlamaları yaparken hep buna dikkat çekerlerdi. Bu bir objektivist bakış anlamına gelmiyor. Ama hayalci olmamayı, yaşamdan kopmamayı, somutluktan uzaklaşmamayı ifade ediyor. Çünkü nihayetinde yaşam somut, yaptığımız işler bu somutluk içerisinde olmak durumundadır. O halde görevleri stratejik, taktik düzeyde yeterli planlayabilmemiz için somut şartların somut tahlilini yapabilmeliyiz. O da somut gerçekçi bütünlüklü ve derinlikli analiz yapmak anlamına geliyor. Biz buna şimdi teorik değerlendirme de diyoruz. Bir çok boyutta mevcut siyasi, askeri, ideolojik, örgütsel durumu analiz ediyoruz. Düşman durumunu, halkın durumunu, kendi durumumuzu, coğrafyanın durumunu hepsini katıyoruz. Böyle bir analiz, hem görevleri belirleyip yürütebilmek için hem de siyasi mücadele açısından önemlidir. Askeri mücadele için zaten daha fazla gerekiyor. Dönemsel görevleri de günlük görevleri de doğru ve yeterli belirleyebilmek için sürekli böyle bir analiz yapabilen bir bakış açısına, düşünce gücüne sahip olmamız gerekiyor. Yaratıcı, üretken, doğru tarz sahibi olmak bununla mümkün oluyor. Nerede ne yapacağını bilemeyen birisinin iş yapması, başarı elde etmesi, başarıyı ortaya çıkartacak bir yaşam ve çalışma tarzını geliştirmesi mümkün olmaz. O ancak ne yapacağını nasıl yapacağını doğru ve yeterli bir biçimde bilmekle mümkün oluyor.
Önderlik Gerçeği Büyük Bir Emek Gücüdür
Tarihsel toplum bilinç önemli ve esastır. Bu bakış açısına Önderlik tarzının esası diyebiliriz. Önderliğin gücü, düşüncesinden ileri geliyorsa düşünce gücünün esası da buradan ileri geliyor. Tarihsel toplum bilinci böyle bir bilinçte derinleşme, somutlaşma, yaratıcı bir temelde sorgulayıcı olmadır. Somutun eleştirel-özeleştirel analizini yapabilme, Önderliği, büyük bir düşünce gücü haline getiren gerçeklik işte budur. Başka yerde aramamak lazım. Yaşamla ilgilidir. Bu günü ve dünü anlamaya çalışıyor, kafa yoruyor. Olayları bir biriyle ilişkilendiriyor, nedenlerine, sonuçlarına bakarak yaşamın olası gidişatının nasıl olacağını, doğru yaşanabilir, gidişatın nasıl olması gerektiğini tespit etmeye çalışıyor. Bunların hepsi çaba ve emekle oluyor. Önderlik Gerçeği büyük bir emek gücüdür, emek yoğunlaşmasıdır. 24 saat kesintisiz bir yoğunlaşma ve mücadele olayıdır. Hiç kopmadan, kesilmeden tek yanlı ve dar bir bakışa düşmeden bir emek yoğunlaşmasıdır. Başka biçimde Önderliği anlamaya çalışan doğrudan ve gerçeklikten kopar. Önderliği hiçbir zaman doğru anlayamaz, dolayısıyla da kendisi de bir çözüme kavuşamaz. Söylediklerinin o temeldeki düşüncelerinin kendisine de herhangi bir faydası olmaz. Evet, Önderlik bir çok şeyi hazır sundu bu doğru, ama sunduklarını en azından anlamaya çalışmamız lazım, ezberlemeye değil. Anlayabilmek için de böyle bir bakış açısına, bilinç yoğunluğuna ulaşmamız gereklidir. Önderlik böyle yapmış ben ayrı yapayım dememeliyiz. Öyle dersek zaten baştan kopmuş oluruz. Önderlikten koptuktan sonra da Önderliğe ulaşamayız. Önderliğe doğru katılabilmek, doğru anlayıp uygulayıp ve uygulayıcısı olabilmek için Önderlik tarzıyla ulaşabilmek gerekiyor, Önderlik tarzıyla bakmak, anlamak, yaşamak, çalışmak gereklidir. Önderliğe ulaşmaya çalışmak, ondan kopmamak gereklidir. Koptuktan sonra zaten o gerçekliğe ulaşmak mümkün olmaz. Dolayısıyla başlangıçtan itibaren Önderliğin bir tarzı, sistemi, üslubu var. Bu aydınlatıcı ve anlaşılır bir üslup, analiz edici, çözümleyici bir tarzdır. Başarıyı bu üslup ve tarz getirdi.
Önderliğin tarihsel toplum çözümlemeleri onun düşünce gücünün esası oluyor. Yeni düşünceleri oradan çıkartıyor, oradan yaratıyor. Her şeyi doğru tarih bilinciyle elde ediyor, tarih bilinci Önderlik gücünün temelini, esasını oluşturuyor. Düşman kavrayışı, ülke kavrayışı da, halk kavrayışı da, yaşam anlayışı da, mücadele tarzı da buradan doğuyor. Öyle başka yerden doğmuyor, hazır değildir. Birileri vermiyor. Hepsi yoğun bir insan emeğinin sonucu olarak üretiliyor, yaratılıyor. Böyle bir insan emeğinin temel güç kaynağı da yoğun ve derinlikli, toplumu esas alan bir tarih bilinci oluyor. Önderliği bu anlamda esas itibariyle bir tarih bilinci olayı olarak görmek lazım. Bütün çabası tarihsel gerçekliği anlamak, aydınlatmak üzerinde yoğunlaşmaktı. Buradan sonuca ulaştı, orada kendisini örgüt ve eyleme dönüştürdü, bir cevap haline getirdi. Başka biçimlerde örgüt ve eylem haline gelmedi. Böyle bir parti oluşumu, mücadele gerçeği başka yerden doğmadı. Önderliği tarihsel ve toplum yürüyüşünde ihtiyacı karşılayan noktaya oturtabilmemiz gereklidir. Öyle olursa tarihi de düşmanı da dostu da doğru görebilir ve anlayabiliriz. Önderlik cevabını da daha iyi anlama, anlamlandırma, özümseme imkanı gücü kazanırız.
Somutlaşmış ve evrenselleşmiş bir Önderlik gerçeği var. Kırk altı yıllık devrimci pratik içerisinde kendisini somutlaştırmış bir gerçekliktir. Kırk altı yıllık devrimci pratik süreç az bir süre değildir. Hele Kürdistan için hiç az değildir. Kürdistan tarihinde bir ilk, tarihte böyle bir Önderliksel yürüyüş kesintisiz bir biçimde yürüyen bir örneği daha yoktur. Bu bakımdan Kürt halkı açısından, Kürdistan tarihi açısından kırk altı yıllık Önderlik yürüyüşünün eski durumun aşılmasını tümden başarmış olduğunu görmek lazım. Geçmişin üç beş yıllık Önderlik iddiaları, çıkışların ötesinde Önder Apo gerçeğinin kırk altı yıllık sürece yayılmış olması, her aşamalardan geçmesi, her ortamda bulunması, her türlü devrimci çalışmayı yürütmüş bu anlamda tecrübe deneyim oluşturmuş kendi tarzını ortaya çıkarmış olması Kürt halkı açısından büyük mücadeleler yürütüp zaferler kazanmak için dayanılabilecek en zengin hazinedir. Eğer doğru ele alınır, doğru anlaşılır, değerlendirilirse kesinlikle böyle bir özelliğe sahiptir. Her türlü soruna çözüm bulunabilecek bir gerçeklik olma özelliği taşıyor. Bu durum önemlidir. Yaşam, gelişmeler nasıl olursa olsun kırk altı yıllık Önderlik yürüyüşünün çalışmalarının onun için söyleyeceği bir şeyleri var, aydınlatıcılığı var. Yaratıcı yaklaşılır ders çıkartma temelinde ele alınırsa böyledir.
Dünya açısından da önemlidir. Dünyada bazı halklarda uzun süreli Önderlik yürüyüşleri var. Tüm Önderliksel çıkışlar için aynı şeyler geçerli değildir. Bir kısmı sınırlı kalıyor, az zaman diliminde pratikleşebiliyor. Fakat onu aşabilen örnekler var, fakat çok değildir. Parmakla sayılacak kadar azdır diyebiliriz. Bu da bir gerçektir. O bakımdan küresel düzeyde de aslında insanlığın sorunlarını aydınlatma ve çözüm yolunu göstermede, Önderliğin düşünsel aydınlatıcılığı ve tarz, üslup, tempo bakımından yol göstericiliği tüm ezilenlere hitap edecek, onlara başarılı pratik yapmanın imkanlarını verecek güce zenginliğe sahiptir.
KAYNAK: PKK ONLİNE SİTESİ