EFRÎN
İşgalci Türk devleti ve çetelerinin 20 Ocak 2018’de 79 uçak, yüzlerce tank ve obüs, binlerce asker ve 25 bin çete elemanıyla saldırmadan önce Efrîn, 1 milyonluk nüfusuyla kuşatma altında bir demokrasi, bilim, eğitim merkeziydi. Dağları, zeytin ağaçları ve sularıyla bir yeryüzü cennetini andıran Efrîn emekçi ve direngen halkıyla Türk devleti ve çetelerinin yüzlerce saldırısına rağmen 400 binin üzerinde mülteciye de ev sahipliği yapıyordu.
Efrîn işgalinden sonra çocuklar, kadınlar ve yaşlı demeden katletti. Göç eden halkta yönelik işgal saldırıları ise devam etti. Efrîn halkı bu duruma karşı her zaman direniş içerisinde yer aldı ve Efrîn’e en yakın yerlerde yaşamlarını devam ettirdi.
Ama ne işgal saldırıları ne de Efrîn içindeki vahşi katliamlarına son vermeyen çeteler son olarak Efrîn’de halka ait zeytinlikleri zorla kestirmek istedi. Buna karşı gelen halkı tehdit eden işgalci çeteler zeytinlikleri keserek Efrîn’de yaşayan halka dair tehdit saldırılarına devam etti.
İnsanın aklına şu geliyor buzullar eriyor küresel ısınma var devletler şöyle yapıyor diyen kesim neden Efrîn’de kesilen zeytinliklere karşı sessiz kalıyor? Ekoloji sadece oralar için mi geçerli. Efrîn’de ekoloji, tarih ve her şeyden önemlisi insanlık katlediliyor. İnsan canlısı aydınlar bu duruma karşın niçin seslerini çıkarmıyor. İki yüzlü insanlık yine söz konusu Kürt ve Kurdistan olunca kendini gün yüzüne çıkarıyor.
Oysa Efrîn’in Raco ilçesine bağlı Kaxrê ve Mabeta bölgelerinde zeytin ağaçlarını kesiyor kesmeyi kabul etmeyen halkı ise ölümle tehdit ediyor. Kendine insanım diyen herkese sormak gerek neden bunu görmüyorsunuz? Efrîn’de ayaklar altına alınan insanlığa neden sesinizi çıkarmıyorsunuz? Ekolojistler, halkçılar, demokratlar neden Efrîn’de işgal edilen, insanlığa, tarihe ve ekolojiye sesini çıkarmıyor?