HABER MERKEZİ – Eğitim Sen 6 Nolu Üniversiteler Şubesi İstanbul Üniversitesi’nde son süreçte yaşananlara dair bir basın metni yayımladı.
“Üniversite’de uzun süredir adeta bir sıkı yönetim yaşanıyor”
İstanbul Üniversitesi’nde uzun süredir adeta bir sıkıyönetim yaşandığını söyleyen 6 Nolu Şube yasaklanan piknikler, etkisiz hale getirilen öğrenci kulüpleri ve topluluklarının şu ana kadar yaşanan örneklerden sadece birkaçı olduğunu belirtti.
“Öğrencilerin en basit etkinliklerinin dahi yasaklanması kabul edilemez”
18 Aralık 2023 tarihinde özel güvenlik güçlerinin yılbaşı ağacı süslemek isteyen öğrencilere müdahalesini hatırlatan 6 Nolu Şube bu müdahelenin de Üniversite’nin izlediği politikanın bir parçası olduğunu belirtti. Yaşanan olayda, özel güvenlik güçlerinin öğrencilere pervasızca saldırısı sonucunda yaralanan öğrenciler olduğu vurgulanırken 6 Nolu Şube bir üniversitenin temel bileşeni olan öğrencilerin en basit etkinliklerinin dahi yasaklanmasını ve şiddetle müdahale edilmesini kabul edilemez bulduklarını söyledi. Açıklama şu şekilde devam etti:
“Bu politikalar, iktidarın kendi tasavvuruna uygun üniversite yaratma hayalini beslemektedir”
Kampüslerdeki özgürlük alanları git gide daraltılarak üniversiteler neoliberal muhafazakâr bir gömleğe sığdırılmaya çalışılıyor. Bu politikalar, üniversitenin asıl bileşeni olan öğrencileri yok sayarak iktidarın kendi tasavvuruna uygun üniversite yaratma hayalini beslemektedir. Özellikle kayyum zihniyetinin üniversitelerdeki uzantısı olarak, yıllardır süren tasfiye politikalarıyla birlikte akademik ve idari kadroların aile üyeleri ve yakınlarıyla doldurulması, taşradan merkeze tüm akademiyi yeniden yapılandırmanın olağan hamlelerine dönüşmüştür. Bu durum bize açıkça göstermektedir ki, kurum kimliği ile şahsi kimlikler birbirine karıştırılarak üniversiteler, iktidarın şahsi makamlarına dönüştürülmüştür. Öyle ki İstanbul Üniversitesi yönetimi, yaşanan ailevi bir “mağduriyeti” paylaşmak için kurum sayfasını kullanmakta herhangi bir sakınca görmemiştir.
“Üniversiteler kimsenin şahsi mülkü değildir”
Hatırlatmak isteriz ki üniversiteler kimsenin şahsi mülkü değildir. Üniversiteler öğrencisiyle, akademik ve idari çalışanlarıyla tüm bileşenlerine aittir. Üniversiteler, fikirlerin ve eylemlerin engellendiği değil, sunduğu koşulları ve tüm araçlarıyla özgür düşüncenin desteklendiği kurumlar olmalıdır. Bizler Eğitim-Sen olarak demokratik, bağımsız ve özgür üniversiteler için ortak taleplerimizle mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz.