HABER MERKEZİ
Ekin yoldaşla onun ilk katıldığı günlerde yaptıkları yol yürüyüşünü anlatıyor.
Ekin yoldaş Serhat eyaletinde katılmıştı. Bizde daha güneyde olan bir alanda kalıyorduk. Onların gurubu bulunduğumuz alana gelmişti. Yeni savaşçılarda vardı. Bunlardan bir tanesi Ekin Maku yoldaştı.
Ekin arkadaşla birlikte 10-15 günlük bir yol yürüyüşümüz vardı. 15 gün de bir noktada beraber kalmıştık. Toplamda 1 ay beraber kalmıştık.
Öyle bir arkadaştı ki, 4-5 günlük bir yeni katılımken herhangi bir uyum sorunu yaşanmıyordu. Fiziki olarak çok güçlü bir arkadaştı. Yeni olmasına rağmen, fiziğinin güçlü olması, uyum konusunda bir sorunu olmaması gerçekten sıradan bir şey değildi. Pek az arkadaşın durumu böyleydi.
Genelde toplumdan yeni gelmiş, farklı bir yaşama, PKK yaşamına gelmiş insanlar önceleri özelikle fiziki olarak zorlanırlar. Ve bu doğaldır da. Katılanlar bunu dışa yansıtmasalar da durum budur. Yaşama yabancılık var, şartlara yabancılık var, vücut alışık değil derken ciddi uyum sorunlar her zaman çıkar, çıkmıştır da. Üstelik Ekin yoldaş bir kadın hem de feodal etkilerin çok güçlü yaşandığı bir alanda PKK saflarına gelmiş bir kadın…
Genel yaşama insan baktığı zaman, Ekin arkadaşın bir uyumsuzluk durumu yoktu. Yaşama katılıyordu. Yeni bir savaşçı nasıl olur? Çok gözü açık olmaz. Ciddi bir katılım durumu olmaz. Fazla anlam gücü olmaz; ama Ekin arkadaşta nedense öyle bir şey yoktu. Kendi anladığı kadarıyla sürekli katılımcı olan bir arkadaştı. Diğer bayan arkadaşlarda vardı; ama içlerinde yanlış anlaşılmasın ancak Ekin arkadaşta gerçekten o kararlılık, o irade görülüyordu. Diğer bayan arkadaşlara nazaran, yeni olmasına rağmen O’nu farklı gördüm. Diğer kadın arkadaşlarda eskiydi. En azından Ekin arkadaş kendisini zorluyordu, bu farkı görmüştüm.
10-15 günlük yürüyüş az bir yürüyüş değildi. İster istemez insanda bir zorlanma da yaratıyor. Bizde dahi zorlanmalar olurken bu arkadaşta o zorluğu pek göremedim ben.
Biliniyor, Kürt kadını eve kapanık bir durumdadır. Öyle bir hareket serbestliği de yok; ama bu kadın arkadaşta farklı bir durum vardı tabi. Özellikle o yürüyüş, kendisini zorlama noktasında kararlılık ve irade gösterme noktasında bu yoldaşımızda mükemmel bir yanın olduğunu o zaman fark etmiştim.
Yaklaşık 1 yıl sonra Ekin yoldaş Şemzinan’da şahadete ulaşmıştı. Şaşırmadım derken aslında bu noktayı kastediyordum. Çünkü katılımcı, önü açık bir arkadaştı. Birçok şeyi yapabilecek düzeyde olan bir arkadaştı. Belki yeni olabilir; fakat bana göre gösterdiği kararlılık, irade takdir edilmeye değerdi. Şimdi o bunu şahadetiyle açığa çıkardı.
2011’de Şemzinan arkadaşlar tarafından kuşatmaya alınmıştı. Arkadaşta bu eylem içerisindeydi. 1 yıllık bir savaşçının hele hele bir kadın arkadaşın bu düzeyde gelişim göstermesi, kuşatılan bir ilçenin bir şehrin eyleminde yer alması bile bu arkadaşın ne denli ne düzeyde geliştiğinin bir kanıtı olmaktadır.
Bir şehir kuşatılıyor, etrafı sarılıyor ve bu arkadaşta 1 yıllık olmasına rağmen o iradeyi, o kararlılığı her yanıyla bunu gösterebiliyor. Ve eylem yapıldıktan sonra geri çekilmede şehit düşmüştü.
Bizde yaşanan o zaman ki şahadetlerden bazıları küçük hatalardan oluyordu. Herhalde bu arkadaşta da böyle olmuştu. Bunlar 5 kişilik arkadaş grubudur. Yaralıları oluyor. Bu esnada basit bir tekniki hata yapıyorlar. Yerleri öyle düşman tarafından tespit ediliyor. Düşman yoğun bombardımana tabii tutarak şehitler kervanına katılıyor.
Gerçekten de Ekin arkadaşla fazla kalamadık; ama keşke kalsaydık. Böyle güçlü, böyle iradeli arkadaşın yanında kim kalmak istemez ki? Pratik yapmak ister. Yaşamak ister.
Belki anlam gücü gelişmemişti, nede olsa tanıdığımda yeniydi. Ama insan onda o potansiyel olarak gelişme gücünü görüyordu. Bu potansiyel doğru örgütlendirilse, bu irade doğru kazandırılırsa çok şeyler yapabilirdi.
Bu kadar erkenden eylemin en ön safhasına geçmiş olması doğalında onun gelişim seyrini ve diyalektiğini gösteriyor. Keşke böyle erken şehitler kervanına katılmasıydı…
Ekin yoldaşın uyum konusundaki mükemmelliği, gereken duruşu gösterebilmesi, düşmana karşı tavır koyabilmesi O’nu ister istemez ön plana çıkarıyordu. Erken şahadete gidişinin somut kanıtlarıdır bunlar. Keşke daha fazla yaşama imkânım olsaydı bu arkadaşla.
Aynı pratiklerde, aynı birliklerde olmak isterdim açıkçası. Bir taraftan bu arkadaşın kısa bir sürede şahadetinin gelişmesi bizleri zorladı. Yeni oluşu özellikle beni çok zorladı.
Kelimeler, duygular onları anlatmaya yetmiyor. Onların takipçisi olmak gerekiyor. Çok kısa bir sürede böyle bir irade böyle bir kararlılıkla düşmana tavır koyması gerçekten takdire değerdir. Herkesin esas alması gereken bir durumdur. İnsanın gerçekten onu kendisine referans alması gerekiyor.
Anlatan Mücadele Yoldaşı Seyit Rıza Arkadaş