HABER MERKEZİ-
ZINAR RAPERİN YAZDI…
“Ölürüm Türkiyem” eşittir “Ölsün Kürt ve Kürdistan” demektir
Kürt gençleri fedayice bağlı oldukları Önder APO’ya bağlılıklarını her yerde ve her zamanda dile getirirler. Bunu bazen bir EYP ile, bazen bir molotof ile, bazen bir bıçak, bir çakmak hatta en basit hali olan ‘Bîjî Serok APO’ sloganıyla gösterirler. Çünkü Önder APO gençliğin kırmızı çizgisidir. Okulda duvarlara O’nun sözlerini yazıp tüm yürüyüşlerde, liberal sloganlara inat ‘Bîjî Serok APO’yu haykırırlar. Biraz amatörcedir belki ama çok kutsal bir bağlılıktır. Tabi Önderliğe bu denli bağlı olan ve tüm baskılara rağmen bunun eylemine giren her gencin gönlünde, bir gün gerilla olma hayali yatar. Özellikle alçak Türk asker ve polislerinin yanından geçerken kurulur bu hayal. “Aha şimdi dağın başına çıxacam” der. Bazen bir eylemde coşkuyla gerilla halayı çekerken bilinci o mekandan ayrılır, ‘dağın başında’ bir ateşin etrafında gerilla elbiseleriyle ‘sergovendi’ olduğu bir halaya gider.
Gençler Bunu İyi Düşünmeli
Çok sebep vardır dağa çıkması için ama tabi sistemde onu çeken ve etkileyen yönler de mevcuttur. Kimisi bu onu etkileyen düşman sisteminin peşinden gider ve büsbütün kölesi haline gelir, kimisi bir gece sınırları geçerek yahut devlet duvarlarından atlayarak özgürlük dağlarında, o duvarları yıkmak için silah kaldırır. Bu iki belirgin çizginin yanında, bir de ne tam içinde ne de tam dışında olan bir kesim vardır. Ortalarda bir yerdedir. Bağlıdır fakat biraz tereddütlüdür. Gerilla halayı çekerek kendini teselli eder. Tabi alçak devletin bir halaya ve bir slogana bile tahamülünün olmadığını unutur. Bu kesim yolunu belirlemeli ve bu alçak devlete boyun eğerek onursuz bir yaşamı mı yoksa halkının özgürlüğü için savaşan onurlu bir yaşamı mı seçeceğini netleştirmelidir.
Bu gençler daha dün Türk devletin alçaklığını kendi gözleriyle gördü. Mersin’de sırf gerilla halayı çektiler ve Bîjî Serok APO dediler diye işkenceyle gözaltına alındılar. Bu da yetmezmiş gibi en büyük ahlaksızlığı yaparak gençlere faşistlerin mırıltısı olan ‘Ölürüm Türkiyem’i dinlettirdiler. Bu olaydan sonra onlarca genç ve genç kadın sosyal medyada hedef gösterildikten sonra tutuklandı. Bunu yayarak gençlerin onurunu kırmak ve boyun eğdirmek istediler. Gençler bunu iyi düşünmeli ve bu yapılanlar üzerinde yoğunlaşmalılar. Bu işkence, irade kırma ve boyun eğdirme politikasına karşı gençlik en radikal cevabı mı verecek, yoksa öylece geçiştirilecek mi?
Gençlerin Öfkesi Şaha Kalkmalı ve Derhal Eyleme Geçmelidir
Elbette her onurlu Kürt genci -olayın içinde olmasa dahi- bu görüntüleri izlerken öfkesi şaha kalkmalı, bunun Kürt kimliğine yapılan alçakça bir saldırı olduğunun bilincinde olarak derhal eyleme geçmelidir. Bilmelidir ki “Ölürüm Türkiyem” eşittir “Ölsün Kürt ve Kürdistan” demektir. Ölsün Kürdistan’ı dayatan alçak devlete karşı sesiz kalmak, yerinde durmak, örgütlenmemek ve etrafını örgütlememek, düşmana destek olan konuma düşmektir. Hiçbir Kürt genci ne pahasına olursa olsun bunu kendine yakıştırmamalıdır.
Onur kırıcı işkenceye maruz kalan gençlerin ise durduğu kabahat!
Kürdün diline, kültürüne, yerine-yurduna, ağacına, dağlarına, doğasına hatta halayına bile, kısacası bir bütünen varlığına düşman olan bu düzende yaşamanın artık hiçbir anlamı yoktur. Eğer bir anlamı varsa o da kendine ihanet ve onursuzluktur. Kürt halkı öyle direnişçi bir halktır ki, sindirmeyi amaçlayan işkence ve baskılara her zaman daha büyük bir öfke ve direnişle karşılık vermiştir. Çünkü bu halk, Önder APO’nun halkıdır. Gençlik de eğer Önder APO’nun gençliği ise, kabul etmek yerine öfke ve kinini bilemeli, bu alçak devletten hesap sormak için yönünü özgürlük dağlarına vermelidir. Bunun dışında onurunu kurtarmanın yolu bırakılmamıştır.
Gençleri Dağa Taşıran Devletin Kendisidir
Herkes bilmelidir ki PKK öylesine dağa çıkmamıştır. Gençleri dağa taşıran alçak devletin kendisidir. PKK’de her katılımın kıvılcımı ve anısı vardır. Biri ilkokulda Türkçe bilmediği için biri ırkçı marşı ezberlemediği için dövülmüş, biri çocukken gözleri önünde babasına işkence yapılmış, katledilmiş, annesinin beyaz eşarbıyla dalga geçilmiş, kuyruklu denmiş. İşte bu biri’leri büyümüş ve bu sebeplerden dolayı alçak devletten intikamını almak için dağa çıkmış. Yani aslında fitili ateşleyen devletin kendisidir.
Halaylarıyla gerillayı selamlayan ve Önder APO’ya bağlı olan gençler “Ölsün Kürt ve Kürdistan”ı beyinlerine sokmaya çalışan devlete karşı “Yaşasın Kürdistan” diyerek yönlerini intikamın mekanı olan dağlara vermelidir. En güzel halay dağlarda çekilir.