31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler yaklaşırken Erdoğan’dan yine bir operasyon açıklaması geldi. Her seçimde olduğu gibi Erdoğan yine milliyetçi duygulardan gem vurarak Fırat’ın doğusuna operasyon yapılacağını açıkladı.
HABER MERKEZİ – Erdoğan her sıkıştığında ve seçimlerde milliyetçi kesimin oyunu almak ve ırkçılığı tırmandırmak için bir operasyon açıklaması yapar. 24 Haziran seçimleri öncesinde, “Menbiç’e girdik”, “Kandil’e bayrak diktik” açıklamasına şahitlik ettik. Seçimler bittikten sonra Erdoğan “Menbiç’te ABD bizi oyalıyor. Verilen sözler tutulmuyor. Aldatıldık” açıklaması yapmıştı. Bu açıklamanın ardından ABD ile Türkiye arasında başalayan ortak devriye açıklaması girdi.
Şimdi de Erdoğan Fırat’ın Doğusuna operasyon açıklaması yapıyor. Erdoğan bu açıklaması iki ayak üzerinde değerlendirebiliriz.
1) Erdoğan yaklaşan yerel seçimlerde başta Milliyetçi kesimin oyunu almak ve bu doğrultuda Beka sorunu olarak gördüğü YPG’nin bulunduğu bölgelere operasyon yaparak bütün kesimi etkilemeye çalışmaktadır. Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin etkisinin gittikçe artması Türk devleti başta olmak üzere AKP iktidarını zora soktuğu aşikardır artık. Yapılan Operasyon açıklaması ile yaşanan ekonomik krizin üstünü örtmek ve gündem dışı bırakmaktır aslında. İktidar yetkilileri her ne kadar bu krizin üstünü örtmeye çalışsalarda krizin dış mihraklar tarafından yaratıldığını her defasında dile getirmelerine rağmen yine dış mihrakların kapılarına giderek sıcak para isteyecek düzeye gelmiş durumdalar.
2) Bu açıklamanın diğer bir ayağı ise ABD’nin bu operasyona kısmı olarak da olsa izin vermesidir. Peki ABD Türk devletinin yapacağı kısmı operasyon karşılında ne aldı da operasyona izin verdi? ABD yaptığı açıklamada, “Türk devletinin yapacağı böyle bir operasyona asla izin vermeyiz. Bu operasyon kabul edilemez” dedi. Bu açıklama ABD’nin Türk devletinin yapacağı operasyona izin vermeyeceği anlamamında algılamamak gerekir. Bir yandan bu açıklama yapılırken bir yandan da Türk devleti saldırı hazırlıkları yapmakta. ABD’nin bu açıklamalarını Türk devletinin Efrin işgalinde de duyduk ve sonucunda yine Türk devletini her anlamda desteklemeye gitti.
Erdoğan Piyonluğu Kürtleri Yok etme üzerine kuruludur
Türk devleti Kürtlerin bulunduğu bütün kazanımlarını yok etmeye odaklanmışken ve bunun üzerinden kendini yaşatma ve ömrünü uzatma siyaseti yürütürken, ABD kendi kurduğu AKP ve Erdoğan İktidarının ömrünü uzatmaya çalışmakta. Çünkü Erdoğan’ı istediği gibi kullanmakta ve onu elinde tutmaya çalışmaktadır. ABD’nin bu yaklaşımını seçimde oya çevirmek için çabalayan bir AKP Hükümeti var karşımızda. Piyon olarak kullanılmaya razı olan AKP İktidarının tek derdi ise Kürtlerin yok edilmesidir.
Unutulmaması gereken en önemli husus ise Türk askerlerinin ABD’nin izni olmadan Suriye’de bir adım dahi atamayacağıdır. Suriye’de bulunan Türk askerleri ise ABD’nin denetimi altında olan askerlerdır. AKP hükümetinin Fırat’ın doğusuna saldırısı ABD tarafından onaylanmıştır.
ABD’nin Sağ gösterip sol vurma politikası devrede
ABD Türkiye’ye karşı Kürt kozunu kullanarak istediğini yaptırıyor ve Türk devletini bir piyon gibi kullanıyor. ABD tarafından kısmı operasyona izin verilmesinin altında yatan mesaj aslında “Türk devletini istediğim gibi kullanır ve istediğimi elde etmeye çalışırım.” mesajıdır. İkincisi ise YPG ile PKK arasında ayrıştırma yaratarak YPG’nin bulunduğu bölgeleri hakimiyetine alma politikası ile Suriye’deki İran varlığına Kürtleri kullanarak son vermek olduğu gibi, istediğim zaman istediğim yerde operasyona izin verebilir operasyon yapabilirim izlenimi yaratarak istediğini elde etmeye çalışmasıdır.
Daha önce de Türk devletinin Efrin işgalinde ABD aynı pozisyonu sergilemiş ve Türk devletinin saldırılarına destek vermişti. Şu anda yapılmak istenen de budur. ABD ve Türk devletinin ittifakı Kürtler üzerinde geliştiği için istediklerini elde etmek o kadar kolay olamayacaktır.
Efrin her ne kadar ABD, Rusya ve Türk devletinin işbirliğiyle işgal edilmiş olsa da Kürt halkı kendi direnişlerinden vazgeçmedi. Bu doğrultuda yapılacak saldırılara karşı “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi olarak, Erdoğan’ın bölgelerimize yönelik düşmanca açıklamasını ve tehditlerini kınıyoruz. Erdoğan, Suriye krizinin başından beri Misak-ı Milli sınırlarına dönebilmek için Suriye topraklarının bir kısmını Türkiye topraklarına katma çabası içerisindedir. Erdoğan’ın hedefi yalnızca Kuzey ve Doğu Suriye değil, Suriye toprak bütünlüğüdür” açıklaması Kürtlere yapılacak saldıralara karşı büyük bir direnişle cevap verileceğinin cevabıdır. Bu güne kadar Kürtler, yapılan bütün saldırıları boşa çıkartarak başta Türk devleti olmak üzere dış güçlere cevap niteliğinde direnişler sergilemiştir.
Sara Gulan
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi