SÊRT
İşgalci Türk devletinin Kurdistan ve Türkiye’deki eğitim sistemi ekonomik, sosyolojik, toplumsal bütün sorunların zeminini oluşturuyor. Sanal medya’da yayınlanan bir ses kaydında Sêrt Kurtalan ilçesindeki Anadolu Lisesi’nde bir kadın öğrencinin kılık ve kıyafetine laf söyleyen okul müdürü öğrenciden tepki alınca, düzeysiz bir şekilde öğrencinin üzerine bağırdığı duyuluyor.
Müdür’ün, “Bir de böyle dengesizler çıkıp ferace mi giyelim diyor. Ne haddinize böyle konuşmak. Sen nesin, kimsin cevabını vereceksin. Burası pavyon değil” sözleri duyuluyor. Müdürün azarlaması ile ağlayan öğrencinin, “Hocam ben öğrenciyim, köle değilim” cevabını vermesi üzerine müdürün sesini yükselterek ‘Kes sesini edepsiz’ lafları ise öğrencileri köleleştirme mantıklarını bir kez daha gözler önüne serdi. Daha önce işgalci Türk devletinin Bakurê Kurdistan’daki asimilasyon merkezlerine yönelik birçok kez haber yapmıştık. Bu seferde Sêrt’in Kurtalan ilçesindeki Anadolu lisesinde kız öğrencinin etek boyuna karışan Okul Müdürü Fersende Karataş AKP’nin özel asimilasyon görevlilerinden. Öğrencilere psikolojik ve manevi şiddet uygulayan bu hocanın görevden alınması için çağrılar yapılırken, öğrencileri köle olarak gören ve öyle yaklaşan eğitim sisteminin çarpıklığı ile bir kez daha karşı karşıya kalıyoruz.
Bir ülkedeki okullar, ülkenin genel siyasetinin belirlendiği yerlerden biridir. Sêrt’te yaşanan bu olay eğitim sisteminin ne hale getirildiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Okul müdürü Fersende Karataş’ın AKP’nin işgalci kaymakamı ve AKP yandaşı Sêrt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan Abdullah Ünalan ile okulda verdiği pozlar ise dikkat çekiyor. Okulları, birer köle pazarına dönüştürmek isteyen bu zihniyet özellikle Bakurê Kurdistan’da ortaya çıkması ise gençleri getirmek istedikleri köle durumunun bir göstergesi. Yaşanan bu durumdan sonra okul müdürü görevden alınabilinir. Ama sadece bu okul müdürü ile bitecek bir durum değil. Kurdistan’daki asimile merkezlerine gidenler oldukça ve bu merkezlerin Kurdistan’da yaşamasına izin verildikçe bu tür olayları her zaman yazacağız.
Kurdistan’da bunu yapıyorlar, çünkü sadece itaat eden bir gençlik istiyorlar, kreş, anaokulu, lise, üniversite de konulan sınırların dışına çıkmak suç, cezası var “sakın ha çıkma”! Çıkarsan okulda bu şekilde rencide edilir, hatta bu sistemin içinden kovulursun. Peki bu sistemin içinden kovulmak neden bu kadar önemli oluyor? Çünkü herhangi başka bir yol bırakılmıyor gençlere, her anlamda gençliği öldürüp, ihtiyar bir sistem ile, düşünmeyen, sorgulamayan, karşı çıkmayan köle olmaya dünden hazır olan bir kitle yaratmak tek amaçları yarattıkları yaşanılmaz sistemi birilerine kabul ettirmek.
Sonuç olarak bu sistemi oturtmakta çok başarılı olunamasa da, gençleri bir yere bağladıkları ve onların sınırları dışına çıkmama konusunda köle bir hale getirme çabalarının az da olsa sonuç aldığına şahitlik ediyoruz. Buna karşın yapılması gereken sistemin çarkına gençlik tarafından bir çomak bırakılmalı. Kadın öğrencilere özel olarak yönelindiği ise Türk faşizminin eskiden gelen bir yöntemi. Faşizm kadını hedef alarak, toplumu cevherinden yok etmek istiyor, bugünde okulda köleleşen kadın yarın, evde de, sokakta da köleleşmeye hazır hale geliyor.
Sêrt’te yaşanan bu olay sadece bir öğrenciye değil, kadının bedenine yönelik yapılan psikolojik-manevi bir şiddet olduğunu ise unutmamak gerekiyor.
NC/Axin Mahir Dicle