HABER MERKEZİ – Şehit Sakine Cansız Devrimci Operasyon Birimi tarafından 4 Ağustos 2017 tarihinde Federe Kürdistan Bölgesi Süleymaniye’nin Dukan nahiyesinde yapılan özel bir operasyonla yakalanan TC’nin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) PKK Masası sorumlularından Erhan Pekçetin ve Aydın Günel’in soruşturma sürecinin bittiği belirtildi. Lekolin.org’un ulaştığı iki MİT sorumlusunun görüntülü ifadesinde PKK’ye karşı MİT bünyesinde oluşturulan Basın Müşavirliği’nin İmha ve inkar siyasetini yürüttüğü, algı operasyonları ve özel savaşın Havuz Medyası üzerinden nasıl yürütüğü hakkında itiraflarda bulundu.
‘MİT tarafından Psikolojik savaş merkezine özel bir isim getirildi’
Kırk yıldır yürütülen savaşta PKK‘yi tasfiye, imha etme temelinde bir çok yol ve yöntemin denendiğini, barış dönemlerinde bile imha politikalarının etkin bir şekilde kullanıldığı, toplum üzerinde basın yayın yoluyla algı operasyonları yaparak kitleleri yanlış yönlendirdiklerini itiraf eden MİT’in PKK Masası Sorumlularından Erhan Pekçetin, “Daha önce MİT bünyesinde toplumu yalan yanlış yönlendiren psikolojik harekat birimleri bulunuyordu. Bunlar yeterli etki yaratamayınca kaldırıldı. Yerine özel psikolojik savaş merkezi olarak Basın Müşavirliği getirildi. Hakan Fidan göreve geldikten sonra Basın Müşavirliği etkin kullanılmaya başlandı. MİT’e bağlı Basın Müşavirliği’ne özel olarak Star Gazetesi’nin eski Amerika Temsilcisi Nuh Mete Yüksel getirildi.” dedi.
Hakan Fidan’ın Güvenilir Adamı ‘Nuh Yüksel’
Pekçetin itirafının devamında; “Nuh Yüksel oldukça yetkin biridir, kendi karar alma ve yürütme yetkisine sahiptir. Bütün yayın basın organlarıyla ilişkilidir. Direk müşteşarlığa bağlıdır. Faaliyet şubelerine veya birimlere gelen bir çok bilgi ve fotoğraf Nuh Yüksel’e verilir ve basın yayın organlarında etkin olarak kullanılması sağlanır. Basın Müşavirliği, köşe yazarları, gazeteciler ve muhabirlerle sürekli temas halindedir, Basın Müşavirliği bütün işlenmesi gereken bilgileri önceden belirler ve manipüle ederek işlenmesini sağlar bu şekilde gündem ve toplum üzerinde algı oluşturulur. Bunların hepsi denetimde olan hükümete yakın medya kuruluş yayın organlarıdır. PKK aleyhine basın yoluyla etkili algı operasyonu yaratılmaya çalışılıyor’’ dedi. Ayrıca PKK kazanımlarını çürütme, boşa çıkarma, karalama antipropaganda yapmak için basın ve medya yoluyla psikolojik savaşın çok etkin yürütüldüğünü belirten Pekçetin, ‘’Bu anlamda kitleler üzerinde algı operasyonu oldukça etkin kullanılıyor. Bu çalışma Basın Müşavirliği tarafından özel olarak yürütülen bir çalışmadır. Toplum üzerinden etkisi oldukça belirgindir. Siteler, televizyon ve gazetelerde işlenmesi gereken konular Basın Müşavirliği tarafından özel olarak belirleniyor ve işleniyor. Basın Müşavirliğinin ilişkide olduğu geniş bir yayın kuruluş ağı vardır’’ itirafında bulundu.
Gerilla aileleri özel savaş kapsamında kullanılıyor
Pekçetin’in ifadelerine göre daha önce de bazı ailleleri HDP binası önüne yönlendirmeye benzer gerilla ailelerine yönelik baskı ve oyunların oynandığı ortaya çıktı. Basın Müşavirliğine bağlı yürütülen özel savaş kapsamında gerilla ailerinin de kullanıldığını belirten Pekçetin, gerilla ve yurtsever ailelerine yönelik baskıları şu çarpıcı ifadeler ile dile getirdi: “Eğer çocuğunun PKK’ye katılmasını istemeyen bir aile varsa PKK aleyhine bir algı operasyonu oluşturmak için bu tür haberler köpürtülerek birinci sayfadan servis edilir.”
Gerilla direnişi karşısında ağır kayıplar veren işgalci TC ordusunun kayıpları nasıl gizlediğini de itiraf eden Pekçetin, Genel Kurmay Başkanlığı ile koordineli bir şekilde çalışılarak operasyonlar, asker kayıplarının gizlenmesi ve yine gerilla kayıplarının abartılarak verilmesinin sağlandığını ifade etti. Bu tür algı operasyonların özellikle iktidara yakın medyasında verildiğini aktaran Pekçetin, “Asker kayıpları çoğunlukla verilmez. Operasyonlar çok başarılı bir şekilde gösterilir. Yine hükümet lehine haberler yapılarak toplum içinde sürekli farklı bir gündem oluşturulması istenir. Özellikle A Haber, ATV gibi hükümete yakın olan televizyon kanalları aracılığıyla bu algı sürekli yaratılıyor ve gündem sürekli değiştiriliyor’’ dedi.
Arap ve Kürt parti ile aşiretler üzerinde ilişkilenme
İmha ve inkar temelli politikaların özgürlük hareketine karşı her alanda devreye sokulduğunu belirten Pekçetin, ’’Bütün saldırılar imha temelinde yürütülüyor. Bu anlamda her şey devreye sokulmuş durumda. Rojava’da Arap aşiretleri, Güney Kürdistan’da Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile geliştirilen gizli temaslar, koruculuk sistemi adı altında geliştirilen ilişkiler, yurt içinde ajanlaştırma, ilişki bulma gibi Özgürlük hareketine karşı imha politikaları çok boyutlu olarak geliştiriliyor. Bunlar psikolojik savaş temelinde basın yolu ile yapıldığında kitleler üzerinde etkili oluyor” dedi.
MİT’in ‘Özel Savaş Merkezi’ imha temelinde çalışma yürütüyor
Kürdistan özgürlük hareketi karşısında sürekli yenilgi yaşayan AKP-MHP hükümeti psikolojik savaş ve propaganda temelinde çok kirli mekanizmaları devreye sokarak imha ve inkar temelinde topyekün saldırılar yürütüldüğü hatırlatmasında bulunan Aydın Günel ise, AKP-MHP hükümetinin, Basın Müşavirliği’ne, Kürt Özgürlük Hareketi’ne yönelik karalama, psikolojik algı oluştuma yönünde haberler yaptırdığı itirafında bulundu.
Psikolojik savaş, algı operasyonunu MİT’in oldukça etkin kullanıldığını ve bunun Basın Müşavirliği tarafından özel olarak yürütülen bir çalışma olduğunu belirten Günel, “MİT’e bağlı bu çalışma Basın Müşavirliği tarafından özel olarak yürütülüyor. Gazeteler, televizyonlar buna bağlı olarak bir konunun gündemleşmesi için özel olarak çalışıyor. Bir bütün olarak gündem buradan yani tek bir merkezden belirleniyor” dedi.
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi