HABER MERKEZİ
İşgalcilik ve sömürgeciliğin yaşamını sürdürebilmesi için sürekli bir şekilde kendine sömürme kaynakları bulmak zorundadır.
İttihat Terrakiden günümüze onlarca farklı isim ve cisim ile; sömürgecilik, kendini kamufle ederek hedeflediği işgal harekatlarını devreye koymuştur ancak bu harekatlar her seferinde tasfiyeyi ve mutlak kaybedişi yaşadığından kendine yeni hayat damarları bulma arayışına girişmişlerdir.
Özellikle PKK’nin doğuşu ve gelişimi ile daralan ve git gide yok oluşa doğru geriletilen ittihat terraki zihniyetine yeni bir maske olarak öne çıkarılan AKP/MHP- Ergenekon ittifakı, bu son uygulamaları ile bu süreci daha da hızlandırmıştır.
Dünyadaki tüm devletler bir devlet aklı ile yürütülür. Bu akıl onun stratejik hedefi ve mutlak sürekliliğini sağlamak için her türlü; yol, yöntemi kullanmakta sonuna kadar haklı ve meşru olarak kendini göstermekte ustadır. Bu olmadan yaşayamaz. Ancak bu akıl kavramı, tüm dünyaca bilinen ve ilk akla gelen ” akıl” dan farklıdır. Genel kabul gören akıl da yapılan ve tecrübe çıkarılan bir hata, mümkün mertebe tekrarlanmaz ve tekrarlanmaması için tecrübe olarak başkalarına da aktarılır. Ancak AKP/MHP de bu “akıl” dan bahs etmek zordur. Eğer bir “aklı” ndan bahs edecek olunursa bu yaptığı hata ve yanlışlıklarından ders çıkarma doğal olarak öne çıkardı. Durum bu olunca kim bu üst devlet aklı soruları akıllarda yerini buluyor. Konumuzla alakalı olmadığı için ona şimdilik değinmeyeceğim ancak üzerine durulması gereken bir konu olduğunu da belirtmek isterim.
Sömürgeci AKP/MHP diktatöryasının Fetih afyonu ile kendini kurtuluşa götüreceğine inandığı işgal operasyonlarının kendisi için son çırpınışlar olduğu tespiti uzun zamandır dile getirilen bir konu olmaktadır.
Bu kapsamda da yaptığı her adımda daha da batan ve artık kurtuluşun kendisi için mümkün olmadığı bir ortama girdiğimiz bu günlerde Nasreddin hoca hikayelerinde ki gibi bir uygulamayı devreye koymuştur.
Evlatları, Sömürgecilik altında yaşamı kabul etmeyip, özgürlüğü için mücadele eden ailelerin kimi şantaj, tehdit, para vermeler ile HDP Amed il binasının önüne gönderten Özel savaş merkezi, bununla akıllara Nasreddin hoca’nın boşa uğraşıp hayal dünyasında yaşamayı tarif eden hikayesi olan Göle Maya Çalmak hikayesini akıllara getiriyor. Nasıl ki bir gölden maya tutup yoğurt olmasını beklemek bir gaflet ve kendini kandırmanın bir türünü ifade ediyorsa, AKP/MHP özel savaş merkezininde Amed’e gönderttiği kişilerde, AKP/MHP’nin gerilla karşısında özel savaş ile sonuç almak ve gerillaya katılımların önünü alma hayalinin figüranları olmaktan da öteye geçmemiştir ve geçemeyecektir. Tarih bunu ispatlamıştır.
Peki nereden çıktı durum? sorusunun cevabı ise çokta uzakta ya da görülmeyecek bir şekilde değil. Buda kuşkusuz gerilla karşısında yürüttüğü ahlaksızca savaşa rağmen her gün gerilla dan darbe üstüne darbe yiyen ordunun imdadına koşmaktır. Milyar dolarla ifade edilen meblağlarla alınan son teknoloji ürünü silahlar ve makine boyutu ile çağın en gelişmiş teknolojisi ile yürütülen bir savaşta her geçen an daha fazla kayıplar vermek işgalciler için kolay bir durum olmamakta. Ayrıca büyük umutlar ile beslenen ve hazırlanan ordunun gerilla karşısında diz çöküşünü başka türlü nasıl gizleyecekler? Bu yenilgiyi gizlemek için devreye konan bir yöntem ise akılları bulandırmak ve olur da ya tutarsa deyip geliştirilen bu hamlenin ömrünün sonunun da, askeri operasyonlar gibi hezimet olacağı daha şimdiden ortaya çıkmıştır.
Çünkü hakikat öyle bir şeydir ki sen ne yaparsan yap, o mutlak doğrudur ve kendini herkese gösterir. PKK öncülüğünde yürütülen özgürlük mücadelesi de; dürüstlük, özgürlük için mücadele edişi, bir çıkar menfaat beklemeden kendini insanlığın özgürlüğü için mücadeleye adayan fedai kadroların öncülüğünde gelişmektedir. İşte bu hakikatinden dolayı hiçbir karalama ve özel savaş etki etmemekte her gün daha da büyümektedir.
Gerillanın büyük bir bilinç, emek ve fedakarlıkla profesyonel bir şekilde yürüttüğü devrimci mücadele karşısında tutunamayan işgalcilerin gerillaya karşı olan yenilgisini gizleme çabaları da nafile çabalardır ve buna hepimiz hep beraber yakın zamanda şahitlik edeceğiz. Peki bunu neye dayanarak belirtiyorum diye soranlar olabilir. Cevabı ise Gerillanın su götürmez savaş pratiğindedir. Bunu görmek için ise yapılması gereken tek şey AKP/MHP-Ergenekon Özel Savaş Sözcülüğü yani medyasını televizyon listenizden silerek akıldaki bulanıklığı oluşturan virüsten kurtulmakla bu işe başlanabilir. Özel savaşın bombardımanından az uzaklaşınca var olan hakikatin tüm temizliği ile karşınızda olduğunu sizlerde göreceksiniz.
Harun Xweza