HDP’nin genç adayları, İstanbul’da seçim bildirgelerini açıkladı. Üniversitelerin bölünmesine, akademisyenlerin, öğrencilerin tutuklanmasına, gençliğe yönelik baskıya ve kültürel soykırıma dikkat çekilen bildirgede, “Biz varsak değişir, biz değişecek dersek değişir. Üniversitelerimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz” denildi.
İSTANBUL – Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) İstanbul’dan gösterilen genç adayları, HDP İstanbul İl Örgütü binasında düzenlediği basın toplantısında “Genç Başladık Genç Başaracağız” şiarı ile seçim deklarasyonunu açıkladı. Toplantıya, genç adaylar ve HDP Gençlik Meclisi üyeleri katıldı. Genç adayların seçim bildirisini okuyan HDP PM Üyesi Roza Kahya, AKP-MHP’ ittifakının erken seçim kararı alınmasında etkili olan faktörlere dikkat çekerek, “Şurası açıktırki, bu kriz 24 Haziran seçimleriyle çözülmek istense de bu seçimler krizi daha da derinleştirecektir. Mevcut iktidarın çözümsüzlükten başka bir şey üretemeyeceği 16 yıllık iktidar dönemlerinde görülmüştür. Bu çözümsüzlük ve kriz tablosunun faturasını ise en başta emekçiler, gençler, kadınlar ve sömürülen halklar ödemektedir. Biz HDP’nin İstanbul genç adayları olarak faturası gençlere kesilen krize karşı, gençlerin sesini her yere taşımak istiyoruz. Mevcut iktidar gençlerin yaşam alanlarına dönük ciddi bir saldırı başlattı. Gençlerin yaşam alanları iktidarın yeniden üretim sürecine göre dizayn edildi ve hala da devam edilmektedir” dedi.
Gençlerin işsizliğe ve geleceksizliğe mahkûm edildiğini ifade eden Roza, “İş yerlerinde mobbing ve tacize uğruyor. Part-time iş sömürüsü, iş alımlarında torpil uygulamaları gün geçtikçe artıyor. Staj zorunluluğu altında sömürülen gençler, güvencesiz çalıştırılıyor. Bu çözümsüzlük bunalımında gençler uyuşturucu ve madde kullanımına sürükleniyor ve bunun önüne geçilmiyor. Gençlik kültürel bir kıyımdan geçiriliyor. Gençlerin kendi dilleri, kimlikleri, yaşam biçimleri üzerinden inşa bulmalarına izin verilmiyor. Tek tip bir zeminde inşa edilmeye çalışılıyor. Sürekli değişen sınav sistemleri ile gençliğin geleceğe olan güveni sarsılıyor. Üniversiteler toplum yararına bilim üretmenin alanı değil sermaye için bilim üreten yerlere dönüştürülüyor. Üniversiteler, kendisini söz ve karar alma süreçlerinden dışlayan başkanlık sistemi ve YÖK tarafından dizayn ediliyor” ifadelerini kullandı.
‘Gençler savaşın bir parçası haline getiriliyor’
Üniversitelerin sermayenin uğruna bölündüğünü kaydeden Roza, “Kendisine biat eden rektörler tarafından yönetilen üniversitelerden, onun asıl özneleri olan öğrenciler, akademisyenler ve emekçiler dışlanıyor. Nitelikli eğitim, bir avuç insanın ulaşabileceği bir zeminde inşa ediliyor. Ekonomik koşullarından ve coğrafik düzenlemelerden dolayı eşitsiz eğitim gün geçtikçe daha da büyüyor, anadilde eğitim hakkının gaspı bu eşitsizliği perçinliyor. Cinsiyetçi eğitim anlayışının önüne geçilmediği gibi erkek egemenliği başka başka biçimlerde yeniden üretiliyor. Akademisyenler KHK’lerle üniversiteden uzaklaştırılıyor, itiraz eden öğrenciler disiplin soruşturmasına maruz kalıyor. Askere gitmek istemeyen, antimilitarist gençler savaşın bir parçası haline getiriliyor” dedi.
Bildirinin devamında ise şu ifadelere yer verildi:
“Tüm bu tablo içerisinde biz HDP’li gençler olarak bu gidişata dur diyecek ve gençlerin sesini sokakta olduğu gibi Meclis’te de toplumsal mücadelenin bir parçası haline getireceğiz. Değişsin diyoruz ve değiştirmeye geliyoruz! Genç bir yaşamı inşa etmek isteyenlere söz veriyoruz; Gençler olarak genç yaşayacağız ve söz, yetki, karar sahibi olarak özgür bir yaşamı kuracağız. Kimliklerin, kültürlerin ifade bulduğu, özgürce yaşadığı bir toplum yaratacağız, renklerimizle ve çeşitliliğimizle var olacağız. Parasız, bilimsel, nitelikli, cinsiyet eşitlikçi ve anadilde eğitimi hayata geçireceğiz.
Üniversitelerimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz
Engellilere yönelik sunulan eğitim hizmetlerini, engel gruplarının farklılıklarını göz önünde bulundurarak sağlayacağız. Bir darbe kurumu olan YÖK’ü kaldıracak, üniversitelerin ve tüm yaşam alanlarımızın yönetimlerini doğrudan demokrasiyi hedefleyen meclislerle sağlayacağız. Üniversitelerimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz. Piyasalaşan ve gençleri işe girmeden borç batağına sürükleyen eğitimi değiştireceğiz. KYK borçlarını silecek ve ücretsiz barınma imkânı sağlayacağız. Kapitalizmin üniversiteleri kar merkezleri haline getirmesine karşı insan, toplum ve doğa yararına, halk için bilimsel üretim modelini benimseyeceğiz Üniversitelerde bütün engellenmiş diller için kürsüler açacağız. Hayvanların, üniversitelerde, sermaye hırsı için deneylerde kötü muamele, cinsel saldırı, öldürme biçiminde kullanılmasının önüne geçeceğiz.
Gözaltı, tutuklanma, fişlenme korkusu olmadan kendimizi ifade etme özgürlüğüne sahip olacağız. Düşüncelerini ifade ettikleri için hukuksuzca tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması için mücadele edeceğiz. Gençliğin ifade özgürlüğünün önünde ki tüm engelleri ortadan kaldıracağız. Wikipedia, İnstagram, Twitter, Facebook ve diğer tüm sosyal medya yasaklarını sonlandıracağız ve sansüre izin vermeyeceğiz. Sosyalleşme mekânlarımızı çoğaltacağız, sadece okul hayatında değil sosyal hayatta da aktif olacağız. Askere gitmek istemeyen, militarizme karşı olan gençlerin Vicdani Ret hakkının yanında olacağız. Erkek egemenliğin tüm biçimleriyle sistematik mücadele edeceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitliği dersi zorunlu ders olarak müfredatta yer alacak. Eğitim müfredatını, ders kitaplarını ve diğer materyalleri cinsiyetçi içeriğinden arındıracağız.
‘Biz varsak değişir’
Aile, okul, sokak ve diğer kamusal alanları erkek egemenliğin etkisinden çıkartacağız. Özellikle okullarda kız çocuklarını çok yönlü bir biçimde güçlendiren eğitim programını uygulayacağız. Eğitim kurumlarında Kadınların her türlü baskı, şiddet ve dışlanmaya maruz kalmalarını engelleyecek karar ve uygulamaları esas alacağız. Genç kadınlar olarak tacizden, tecavüzden, dışlanmaktan korkmadan güvenle hayata katılacağız. Ve son olarak diyoruz ki biz varsak değişir, biz değişecek dersek değişir! Genç başladık, genç başaracağız! Bir oy HDP’ye, Bir oy Demirtaş’a.”