HABER MERKEZİ
Ona en güzel Xecê adı yakışıyor. Esra demek gelmiyor içimden. O Dicle’nin başkaldırmış genç kadını Xecê’dir. Sekvanların yoldaşı Xecê. Sisteme, elindeki imkanları elinin tersiyle iten, Kobanê’nin genç doktoru Xecê. Topraklarında büyüdüğü Şêx Sait’in isyan ruhu vardı. Elindekilerinin onu kör ettiğini, onun aslında dağlarda olması gerektiğini bilenlerdendi.
Xecê Şahrud (Esra Özcan) 90’ların ortalarında Amed’de doğmuştur. Xecê dört çocuktan evin ikinci çocuğuydu. Zeki, naif, içi ve dışının güzelliğiyle Devrimin ışığını taşıyan Xecê, başarılı bir öğrenim hayatı gerisinde bırakmış ve başarılı bir şekilde çok istediği Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine girmiştir.
Xecê, girdiği üniversite de çocukluğundan gelen Amed’in toprağından ve suyundan aldığı hak arayışını onu örgütlü mücadeleye götürmüştür. Xecê, Genç Sağlıkçılar Meclisine üye oluş ve mücadele yaşamına başlamıştır. Artık hayalleri bir doktor olmak değildir Xecê’nin, bir halkın fedaisi olabilmektir. Nerede bir haksızlık olmuşsa Xecê yönünü oraya vermiştir.
Kobanê savaşında bildiği doktorluğu kadar her yaralının başına gitmeye çalıştı. Hiçbir ah bile demedi. Her şeyi bir kenara bıraktı. Günün 24 saati bile ona yetmedi. Canını dişine taktı. O kadar Kobanê de olmak istiyordu ki ama o yaralıları bırakıp gidemedi. Ama giden arkadaşları oluştu ve o daha fazla çalışmalıydı. Her yaralı arkadaşın başına gittiğinde artık yüreğinde bir karar edasına sahipti.
Xecê kafasında şekillendirmişti. O artık bir Gerilla olacaktı. O çok sevdiği Amed’e ve Fiskaya’dan izlediği Dicle’ye veda edecekti. Daha nicelerine veda edecekti. Ama Xecê kara gözleriyle artık bu şehrin sokaklarından geçmek değil. Bu şehrin dağlarında olmak istiyordu. Ve zaman gelip çatmıştı onun için.
Tarih 7 Haziran 2015 Xecê, Şehit Sekvan ve diğer iki arkadaşıyla kadim direniş sahibi nice komutanların savaşına sahne olmuş, sayısız şehit sahibi Amed Eyaletine gitmişti. Katılmıştı. Xecê Şahrud’du artık o. Gerilla kıyafetlerini giymiş, her zaman bağladığı saçlarına örük yapmış ve almıştı keleşini. Hiç basmadığı toprakların Gerillası değildi Xecê, nice kez basmıştı ve kalmıştı bu topraklarda. Ama artık bu toprakların savunucusuydu.
Çantasını almıştı Xecê, dağlardan dağlara yürüyüş başlamıştı onun için. Xecê’yi anlatmak zor geliyor. Kara kaşlı, narin edalı ve kara gözleriyle Devrimin sembolüydü. Bir akşam üstü Radyo’dan bu ses ile aldım haberini “26 Haziran 2017 tarihinde Amed’e bağlı Akdağ alanında Sesmala Köyü yakınlarında Türk ordusu, savaş uçakları, kobra tipi taaruz helikopterler ve keşif uçağı desteği Alana indirmeler yaparak kapsamlı bir operasyon başlatmıştır. Bu yoğun teknik saldırısında komutan Aşut (Şahabettin Çolak) komutası altında 11 yoldaşımız kahramanca savaşarak şehadete ulaşmışlardır”
Xecê’de şehit düşen 11 arkadaşın içerisinde sayılmıştı adı. Xecê’nin adını duyduğumda Fiskaya’dan Dicle’ye bakan kara gözleri geldi düşüme. Zor hakim oldum kendime. Aklıma Xecê’nin gözleri kaldı Amed’de sözleri düştü.
Gözlerinin mirasına sahip çıkacağıma söz verdim. Xecê’nin gözleri huzur içerisinde Dicle’ye bakacak. Uğurlar olsun Xecê, Amed’in kara gözlü ve kara kaşlı çocukları izinde olacaktır.
Kod Adı: Xecê Şahrud
Adı Soyadı: Esra Özcan
Doğum Yeri: Amed
Anne – Baba Adı: Sevim – Mehmet Nesim
Şehadet Tarihi ve Yeri: 26 Haziran 2017 / Amed