HABER MERKEZİ
2020 yılı devrimci ve yurtsever kadınlar için dolu bir mücadele yılı oldu. Erk düzenin faşist saldırıları ve kapitalizm hastalığı olan COVİD-19’un içerisinde dolu bir mücadele yılı geçiren genç kadınlar 4 parça Kurdistan ve Avrupa’da soluksuz bir mücadele ve direnişin sahibi oldular.
Covid-19 ile kadına yönelik şiddet ve katliamların Dünya’da hızla arttığı bir sürece girdik. Katliam ve saldırıların artmasıyla birlikte kadınların direnişide Dünya gündeminde büyük bir yer etti. kadınlar erk devletin yarattığı patriyarkal düzene bir kez daha isyan ederken, Dünya’nın bir çok yerinde kadın katliamları ve tecavüzlerine karşın kadınlar sokaklara akın etti.
- Genel olarak 2020 yılında Dünya kadınlarının yüzde 30’u partnerleri tarafından fiziksel ve/veya cinsel şiddet gördüklerini ifade ediyor.
- Kadınlar sadece fiziksel şiddeetle karşılaşmıyor aynı zamanda ekonomik şiddetle de karşılaşıyorlar. Covid-19 ile birlikte işsizlik oranın artmasıyla bu oran içerisinde 2020 yılında istatiksel olarak Küresel iş gücüne katılım oranı kadınlar için yüzde 63, erkekler için yüzde 94.
- 2020 yılında yine kadın direnişlerine damgasını vuran bir diğer olayla Sudan’da bir kadının, Sudan halkının direnişine öncülük etmesi oldu.
Tabii erk devletin saldırıları ülkesi işgal altında olan Kürdistan’lı kadınlar için daha yakıcı bir gerçeklik olarak ortaya çıktı. Özelde Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de faşist TC devletinin kadınlara yönelik geliştirdiği şiddet ve tecavüz zihniyetinden Kürt kadınları hatta çocukları dahi nasibini aldı. 2020 yılında Türk devletinin paralı asker ve çeteleri bir çok kez kadın ve çocuklara tecavüz etmek, katletmek gibi kadın düşmanı dolasıyla toplum düşmanı politika ve eylemleriye gündeme geldi.
Bahsettiğimiz belki de 2020 yılında kadınalara yönelik gelişen şiddet, tecavüz, katliam, toplumsal cinsiyetçilik olaylarının %1’ini dahi dolduramaz. Bu kadar erk devlet aklıyla donatılmış saldırılara karşın kadınlarda boş durmadılar, örgütlenip bir çok yerde sokakları eylem alanına çeviren genç kadınların mücadelelerine kısaca bir göz atalım.
KUZEY KÜRDİSTAN VE TÜRKİYE
Kuzey Kürdistan’da genç kadınlar işgalci Türk devletinin kadnlar şahsında Kürt halkını yozlaştırmak için geliştirilen tecavüz zihniyetine karşı bir çok kez alanlarda oldu. Yıl içerisinde ‘Hareke Geç!’ kampanyasında yer alan HDP Genç Kadın Koordinasyonu aynı zamanda, Türk devletinin tüm baskı ve saldırılarına rağmen eylem çizgisinde oldular. İpek Er, Pınar Gültekin, Aleyna Çakır, Gülistan Doku gibi kaybedilen, katledilen ve tecavüze uğrayan bir çok kadın için alanları dolduran genç kadınların Kurdistan dışında Türkiye sahasından da eylemsellikleri gelişti. Son olarak Mor Seferberliğe kampanyası ile Türk devletinin faşist, ırkçı ve erk zihniyetle donatılmış saldırılarına karşı mücadelelerine hız katan genç kadınların eylemsellikleri devam etmektedir.
AVRUPA
Avrupa genelinde Kürdistanlı ve enternasyonalist genç kadınlar Ocak ayının sonlarında gerçekleştirmiş oldukları genç kadın kongresinin ardından oluşturdukları ‘Genç Kadın Hareketi İnşa Komitesi’ düzenli yapmış oldukları toplantıların ardından Tevgera Jinên Ciwan ên Têkoşer’i (Mücadeleci Genç Kadınlar Hareketi) ilan etti. TEKO-jin örgütü ile genç kadınlar örgütlenmlerine hız verdi ve kadın katliamları, erk devletin yarattığı faşizm ve işgal düzenine karşı alanlarda seslerini yükseltmeye devam ettiler. TEKO-jin örgütü bir çok eylemde yer alırken aynı zamanda özgün olarak bir çok eylem gerçekleştirdiler.
GÜNEY KÜRDİSTAN
Güney Kürdistan’da bu yıl içerisinde işgal saldırıları ve ihanet ile karşı karşıya gelirken bu durumda en çok baskı ve katliamla karşılaşan yine genç kadınlar oldu. Gerek özsavunma alanında, gerekse kadın ordusu içerisinde kahramanlaşan genç kadınlar, öncülük rolünü üstlenirken, şehirlerde eylem ve çalışamlarına hız kesmeden devam ettiler. Genç kadınlar her seferinde işgale karşı olduklarını belirterek alanlara akın ettiler. ‘Hayır Diyoruz’ hamlesinden aktif yer alan genç kadınlar, işgale, kadın katliamlarına ve intiharlarına, ihanete HAYIR dediler.
ROJAVA VE KUZEY SURİYE
Rojava Kürdistan’ında işgalci Türk devletinin işgal saldırıları devam ederken, işgal edilen bölgelerde kadınlar şahsında Kürt halkının iradesini kırmak için saldırılar kesintisiz bir şekilde devam etti. Kadın devrimine saldıran erk devlet kuşkusuz hedefine ilk olarak kadın iradesini koyacaktır. Buna bağlı olarak işgalci Türk devletinin çeteleri Kürt kadınlarını kaçırıp, tecavüz edip, katletmekten geri durmadı. Tüm saldırılara rağmen, yurtsever ve devrimci genç kadınlar 2020 yılında alanları doldurup bir çok eylemde genç kadın rengiyle yer alırken, ‘Em Serbikevin’ hamlesinde de genç kadın mücadelesini somut olarak ortaya koydular. Yine ‘Em Dibêjin Na!’ hamlesi kapsamında bir çok çalışma ve eylemde yer alan genç kadınlar, Devrimci Halk Savaşı temelinde örgütlenme ve eğitim çalışmalarına da devam ettiler. DAİŞ zihniyetinin ve feodal düzenin etkilerinden kadın devrimi ile kurtulan Arap genç kadınlarda çalışmalarda aktif bir şekilde yer alırken, eylemsellikleri ile bir kez daha DAİŞ zihnyetine HAYIR dediler