AMED – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2021 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer alan kadın üniversitelerine dönük tepkiler sürüyor. Üniversiteli kadınlar kurdukları “Kadın Üniversiteleri Kurdurmayacağız” kampanya grubuyla, projeye karşı “Duvarlara değil, parasız, bilimsel, demokratik eğitime ihtiyacımız var” şiarıyla eylem ve etkinlikler yapıyor. Birçok kesimin karşısında durduğu kadın üniversitelerine ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genç Kadın Koordinasyonu üyeleri Ronda Bat ile Tekoşin Tekin değerlendirmelerde bulundu. Kadın Koordinasyonu üyeleri, kadın üniversitelerine karşı özerk üniversiteleri savunduklarını vurguladı.
“Müdahaleyi asla kabul etmiyor, izin vermiyoruz”
Projenin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştireceğini, kadınları baskı ve şiddete açık hale getireceğini belirten Ronda, buna izin vermeyeceklerini kaydetti. Ronda, “Kadınlar böylesi bir projeyi istemiyorlar. Çünkü kadını insan kavramından uzaklaştırmayı amaçlayan, yaşamını yok sayan bir proje. Kız meslek lisesi ve imam hatip liselerinin devamı niteliğinde olan bu tek tip okullara karşı kadınların istediği özgür, bilimsel, anadilde bir eğitim. HDP Gençlik Meclisi olarak kadınların yaşamlarına dönük böylesi bir müdahaleyi asla kabul etmiyor, izin vermiyoruz” dedi.
“İstanbul Sözleşmesi hedef alınıyor”
Projeyle İstanbul Sözleşmesi’nin de hedef alındığına dikkat çeken Ronda, hakları için mücadele eden kadınlara dönük ciddi saldırıların olduğunu ifade etti. Ronda, “Çünkü kadınların kendileri gibi güçlü bir mücadelesi var. Gün geçtikçe daha da büyüyen bu mücadele karşısında iktidar yeni projelerle engel olmayı amaçlıyor. Kadınların saldırılara karşı mücadelelerini büyüttüğü bir süreçte dayatılan bu tek tip projeler ile genç ve kadın örgütlülüğünün önüne geçmenin ve bir bütünen toplumun tamamını hapsetmenin amaçlandığı açık” şeklinde konuştu.
Ronda projeye karşı oluşturulan “Kadın Üniversiteleri Kurdurmayacağız” kampanya grubunun önemine dikkat çekerken, gençleri 5 Mart’ta HDP Mardin İl Örgütü’nde yapılacak “Genç Kadın Şöleni”ne katılarak örgütlü mücadeleyi büyütmeye çağırdı.
“Makul kadın yaratılmak isteniyor”
Tekoşin Tekin de kadın üniversiteleriyle “makul kadın”ın yaratılmak istendiğine işaret ederek, üniversitelerin bilginin üretildiği ve toplumsallaştığı alanlardan biri olduğuna değindi. Tekoşin, iktidarın üniversitelere tekçi zihniyeti dayattığını kaydederek, “Bilginin üretimine müdahale etmek ve kendi toplumunu oluşturmayı istemektedir. Toplumsal cinsiyet rolleriyle kadına daha iyi anne, eş ve itaatkar kadın modeli dayatılmaktadır. Karşımızda duran yalnızca bir üniversite projesi değil, erkek egemen sistemin kendisidir. Kadın üniversitesi bahsedildiği gibi kadınları ayrımcılıktan kurtaracak bir proje değil, ayrımcılığı büyütecek bir projedir. Çünkü kendi erkek egemen sistemine göre erkeğe itaat eden, köle bireyler oluşturmaya çalışıyorlar. Bugün kadının nasıl olması gerektiğine, nasıl yaşaması gerektiğine müdahale eden bir sistemle karşı karşıyayız” diye belirtti.
“İtaat etmeyen kadın mücadelesi var”
Evlilik okullarını örnek veren Tekoşin Tekin, bu yolla kadınların erkek tahakkümüne itilmek istendiğinin altını çizdi. Tekoşin, “Karşılarında ciddi anlamda kendini geliştirmiş, itaat etmeyen kadın mücadelesi var. Erkek egemen akıl kadınları her alanda ikincilleştirmenin peşinde. Tam da bu yüzden kampüslerde, evlerde, sokaklarda ve yaşamın her alanında var olduğumuzu, bizim de yaşam hakkımızın olduğunu söylüyoruz. İktidar kadına yönelik şiddetin, tacizin, tecavüzün bu denli arttığı bu süreçte çözümün kadınları kendi himayesi altına almakta buluyor. Çözüme kadın üniversiteleri açmak yerine, erkek aklıyla çıkardıkları yasaları gözden geçirerek başlamalı. Kadın katliamlarına ne kız meslek liseleri, ne kadın üniversiteleri ne de evlilik okulları çözüm olmayacaktır” vurgusu yaptı.
“Çözüm özerk üniversiteler”
Taleplerinin kadın üniversitelerinden ziyade, var oldukları her alanda ayrımcılığın ve cinsiyetçiliğin önüne geçecek politikaların, özgür özerk üniversitelerin oluşturulması olduğunu sözlerine ekleyen Tekoşin Tekin, şöyle devam etti: “Bileşeni olduğumuz ‘Kadın Üniversiteleri İstemiyoruz Platformları’ oluşturduk ve tüm kurum ve bireyler ile ortaklaşıp basın açıklaması, bildiri dağıtma ve sticker çalışmaları yaptık. Platformdaki bileşenlerimiz ile beraber atölyeler yaparak öğrenci genç kadınları bu seviyede bilinçlendirme çalışmalarımız var ve devam ediyor.”