BERLİN – Almanya’nın başkenti Berlinde bulunan Brandenburg Kapısı’nda Barış için Genç Kadınlar Komitesi üyeleri pankart eylemi gerçekleştirdi. Dev Önder APO posteri ve “Abdullah Öcalan’a Özgürlük” yazısının bulunduğu pankart açan ve meşaleler yakan genç kadınlar, Önder APO üzerinde yürütülen ağırlaştırılmış mutlak tecride dikkat çekti.
Yazılı açıklama bulunan Barış için Genç Kadın Komitesi, Önder APO’nun Uluslararası Komplo sonucu İmralı soykırım sisteminde, tecrit koşullarında tutulmasını protesto etti. Ayrıca Avrupa devletlerinin silah desteğiyle faşist Türk devletinin Kürdistan kentlerini bombalamasına vurgu yapıldı.
Açıklama şu şekildedir;
“Birkaç yüz yıl boyunca Kürt toplumu baskı altında tutuldu ve varlığı iftiraya uğradı. Bu saldırılar bu güne kadar devam ediyor. Son haftalarda, Suriye’nin kuzeydoğusu, Şengal ve Irak’ın kuzeyindeki bombardımanlar yeniden yoğunlaştı ve sivil altyapının çoğu kasıtlı olarak tahrip edildi. Abdullah Öcalan’ın bu duruma yönelik geliştirdiği barış perspektifine yanıt olarak, 25 yıl önce insan hakları ihlal edilerek kaçırıldı ve o zamandan beri tek kişilik hücrede tutuluyor.
Bir ay önce, Alman hükümeti, faşist Türkiye’ye yasadışı politikasında destek olmak için silah ihracatında keskin bir artış yapılmasını onayladı. Kürt sorununa siyasi bir çözüm talep ediyoruz ve bu sorunun geliştirilmesinde Abdullah Öcalan’ın aktif rol oynaması gerekiyor. Bu süreç, Orta Doğu’nun diğer bölgelerinde ve dünyanın dört bir yanındaki barış müzakereleri için bir model teşkil edecektir. Eylemimiz, “Abdullah Öcalan’a Özgürlük ve Kürt Sorununa Çözüm” kampanyasını desteklemektedir.
Ortadoğu’daki barış için Önder APO’nun rolü elzemdir
Öcalan’ın 09.10.1998 tarihinde Suriye’den sınır dışı edilmesi ve ardından 15.02.1999 tarihinde kaçırılmasından bu yana İmralı Cezaevi adasında Türk esaretinde tutulmaktadır. 3 hafta önce, 43 aylık tecritten sonra, Kürt halk önderi ve filozofla ilk buluşma gerçekleşti. Ancak yine de 5 yıldır görmediği avukatlarıyla iletişim kurmasına izin verilmedi. Hücre hapsi, çeşitli insan hakları örgütleri ve politikacılar tarafından bir işkence yöntemi olarak sınıflandırılmaktadır. İnsan etkileşimlerinin geri çekilmesinin otonom sinir sistemi, algı ve ruh üzerinde ciddi etkileri olduğu bilinmektedir.
Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu barış sürecindeki rolü, 1990’lı ve 2010’lu yıllardaki barış süreçleri ve MHP Parti Genel Başkanı Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te TBMM’de yaptığı konuşmanın da gösterdiği gibi elzemdir. Başında Erdoğan’ın bulunduğu Türk devleti, Kürt sorununa barışçıl bir çözüm bulmayı reddediyor. Daha geçen hafta, demokratik olarak seçilmiş üç Kürt belediye başkanı demokratik olmayan bir şekilde görevden alındı ve yerlerine hükümet yanlısı yöneticiler getirildi. Orta Doğu’daki durum tırmanıyor ve bu savaşların etkileri hayal bile edilemeyecek: tahrip edilmiş altyapı, İslamcı örgütlerin yayılması ve savaş ve şiddetin damgasını vurduğu nesiller. Orta Doğu’da adil ve sürdürülebilir bir barış için koşullar kötüdür.
Demokratik Konfederalizm alternatif olduğunu göstermiştir
Bununla birlikte Öcalan’ın geliştirdiği Demokratik Konfederalizm kavramı temelinde Suriye’nin kuzey ve doğusunda İslamcılıkla mücadelede bir demokrasi inşa eden bir toplumsal alternatif kendini gösterebilmiştir. 13 Kasım 2014’te, yani 10 yıl önce bugün, Şengal’in binlerce Ezidi kız çocuğunu ve kadını kaçıran IŞİD’den kurtuluşu, Kuzeydoğu Suriye’nin ideolojik ve pratik desteğiyle mümkün oldu. Öcalan’ın Kürt sorununun ve tüm Ortadoğu’nun sorunlarının çözümüne dair perspektifi, barış sürecini yeniden başlatabilir ve sahada adil bir barış için fırsat sunabilir.
Savaşla çevrili olduğumuz bir zamanda, barış hakkında küresel bir tartışma yapmamız ve dünyanın tüm bölgelerinde barış süreçlerini ilerletmemiz gerekiyor. Ortadoğu’da ve bize çoğu zaman çok uzak görünen diğer birçok yerde savaş durumunun tırmanması, Avrupa’daki anti-demokratik ve faşist güçlerin tırmanışıyla doğrudan ilişkilidir.
FRG’nin Abdullah Öcalan’ın hücre hapsine son verilmesini savunmasını, Türkiye’ye tüm silah ihracatını derhal durdurmasını ve NATO müttefikine insan hakları ihlalleri nedeniyle yaptırım uygulamasını talep ediyoruz. İnsanlarımızı barış, demokrasi ve insan onuru için birlikte ayağa kalkmaya ve sosyal bir alternatif inşa etmeye çağırıyoruz.
Tüm genç kadınları özgür bir yaşam için yolumuza katılmaya davet ediyoruz.
Yaşasın uluslararası dayanışma!
Yaşasın barış içinde bir dünya umudu!
Barış İçin Genç Kadınlar Komitesi”