Genç yaşta Kürt Özgürlük mücadelesine katılan Numan Bağcı, sergilediği örnek militanlığıyla mücadeleye, partisine büyük değerler katarak öncü bir militan olmuştur.
HABER MERKEZİ – Türkiye ve dünyada 1970’ler, devrimci gençliğin kuzeyin dondurucu soğuğunu yırtarcasına esen lodos rüzgarı gibi var olan statükoya karşı gürlediği yıllara tekabül eder. Rüzgar tüm şiddetiyle eserken bir o kadar da kucaklayıcıdır. 68’de kopan fırtına tüm dünyayı böyle karşılamış; Şili’den Çin’e kadar tüm insanlık bu coşkuya şahitlik etmişti. Türkiye’de Mahir, Deniz, Hüseyin, İbrahim ve daha onlarca gençte vücut bulan devrime Kürdistan sessiz kalmayarak, Mahirlerden aldıkları mirasla binlerce genç kulaklarını tırmalayan sessizliği yüreklerinde haykırmaya başlamıştır.
ÖZGÜRLÜK…
İşte Kürdistan’da binlerce yıldır bastırılamayan özgürlük tutkusu, mücadelesine 68’in ruhuyla katılan öncü militanlardan birisinin adıdır Numan Bağcı.
Numan Bağcı, Mazlum Doğan’ın mücadele yürüttüğü topraklarda filizlenen bir fidan, Mahsum Korkmaz’ın militan öğrencisi ve takipçisi olarak 1977 yılında Batman’da ulusal kurtuluş mücadelesine katılır. Mücadele saflarına katıldığı sıralarda henüz 14-15 yaşlarında genç bir delikanlıdır. Ama onun taşıdığı genç yürek düşmanını korkuya boğmuştur.
GENÇ YAŞTA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ EYLEMLERLE FAŞİZME DARBE VURDU
Numanlara, Ahmetlere, Mustafalara atfen teslimiyetçi çizginin, “Apocular çocuktur, evlatlarımız kandırılmaktadır” yollu propagandalarla, devrimci harekete karşı yoğun karalama kampanyaları sürdürdüğü dönemde, bu güçlerin sözünü etmeye bile cesaret edemedikleri direnişleri gencecik yaşında sergilemiş, büyük bir azim ve cesaretle geliştirdiği eylemlerle faşizme darbeler vurarak, yüreğine korku salmıştır.
Onun pratiği aynı zamanda ulus-devletin ne denli kof bir güç olduğunu net biçimde ortaya koyan bir pratiktir. Milyonluk ordusuyla, kurum ve kuruluşlarıyla yıkılmaz bir dev görüntüsü veren TC; Numanların, Ahmet Kurtların, Mustafa Yöndemlerin eylemleri karşısında çaresizlik, panik ve korku içine düşmüştür. Onların eylemi, TC’nin yarattığı tabuyu yıkmıştır.
PARTİSİ İLE BÜYÜYÜP, ÖNCÜ BİR MİLİTAN OLDU
Numan Bağcı, 1980 askeri-faşist darbesine kadar Batman’da mücadele yürütmüş; devrimci gençlik hareketinin en ön saflarında yer almıştır. Mücadelenin ilk kalelerinden olan Batman’da, tüm alanlarda yürütülen mücadelenin hep ileri hattında yer almıştır. Yöre halkının örgütlendirilip harekete geçirilmesinde büyük militanlık örneği sergilemiş; bu alanda düzenlenen onlarca eyleme, gösteriye, toplantıya aktif olarak katılmıştır. Kısaca o, partisi ile birlikte büyüyüp savaş hattında yetişmiş öncü bir militan olmuştur.
Yurtsever bir aileden olan Numan Bağcı, aileden kazandığı bu özelliğini, devrimci hareketin kazandırdığı bilinçle birleştirerek kendisini kısa sürede engin yurtseverliğe sahip bir halk önderi konumuna yükseltmiş, faşizmin terör estirdiği bu en zorlu dönemde, direnişin hiçbir koşulda bastırılamayacağını ortaya koymuştur.
FİLİSTİN DİRENİŞİNDE YER ALDI
1981 yılında yurtdışına çıkarak bu alandan kendisini önder kadro kılacak tarzda yararlanmış, eğitimine militan ruhuyla yaklaşarak kendisini ülke koşullarında öncü faaliyeti yürütecek kapasitede hazırlamış, donatmıştır. Ülke pratiğine yönelik hazırlığının yanı sıra, Filistin direniş sahasının en kızgın hattında Siyonizme karşı mücadele yürütmüştür. İçinde yer aldığı müşterek kuvvetlerde güvenlik bölgesinin sınır hattı üzerinde görev yapmış, İsrail’e karşı çıkarılan pusu ve devriye harekatlarına katılmıştır.
Numan Bağcı, bu zorlu görevini devrimci sorumluluğun derin bilinci temelinde fedakarca yürütmüş ve kendi hazırlığının bir parçası olarak görmüştür. Edindiği tecrübeleri ülke pratiğiyle birleştirmenin gereğine derinden inanç beslemiştir. Ülkeye yönelme döneminde de en ön saflarda yerini tutmuştur.
SÖMÜRGECİ GÜÇLERE KARŞI DÜZENLENEN EYLEMLERE ÖNCÜLÜK ETTİ
1982 yılında öncü birim faaliyeti yürütmek üzere bir grup yoldaşıyla birlikte ülkeye girmiş, kısa bir sürede ilişki ağının örgütlendirilmesinden sonra, son hazırlıkları tamamlamak ve alan faaliyetlerini planlamak üzere aynı yıl Mehmet Karasungur, Hamit Avcı, Harun Araş’ın büyük çabalarla partiye açtıkları alana geçmiştir. Burada son hazırlıklarını tamamlayıp 1983 baharında sorumluluğunu üstlendiği bir grup yoldaşıyla Garzan eyaletine harekete geçmiştir.
“İhanete inat direndik, direniyoruz, direneceğiz…” başlığı altında yayınlanan anısında bir kesitini anlattığı alan mücadelesini 1985 yılının sonbaharına kadar sürdürmüştür. Şanlı 15 Ağustos atılımına kadar Numan Bağcı, faaliyet yürüttüğü Garzan eyaletinde halkın örgütlendirilmesi ile mücadelenin önünde duran yerel işbirlikçi ve sömürgeci güçlere karşı düzenlenen eylemsel faaliyetin öncülüğünde yer almıştır.
ANISI YAŞAMINI ADADIĞI DİRENİŞTE SONSUZA DEK YAŞAYACAK
Atılımdan sonra kabaran devrim dalgasının kendilerine saldığı korku ve panik sonucu sömürgecilerin, halka ve devrimcilere yönelik tırmandırdığı terör karşısında şanlı direnişler sergilemiştir. 1986 yılı sonlarına kadar kaldığı alanda, bir yandan kitle faaliyetlerini sürdürürken, öte yandan basın-yayın faaliyetleriyle geçmiş pratiği gözden geçiren, yeni dönem pratiğine yaklaşımlarını ortaya koyan raporlarını hazırlamıştır. PKK’nin III. Kongresi’ne katılmamakla birlikte, sergilediği devrimci pratikten ötürü partinin merkezi görevlerini yürütmeye aday gösterilmiş, PKK Merkez Komite üyesi seçilmiştir.
Yeni dönem ülke pratiğini planlama çalışmalarını yoldaşlarıyla tamamladıktan sonra, Garzan eyalet sorumluğunu üstlenerek 1987 yılının haziran ayında alana hareket etmiştir. Yaşamının büyük bir bölümü devrimci mücadele içinde geçen Numan Bağcı, sergilediği örnek militanlığıyla mücadeleye, Partisine büyük değerler katmıştır. O, tüm bu çabalarıyla her zaman örnek alınacak, anısı yaşamını adadığı direnişte sonsuza dek yaşayacaktır.
Kaynak: ANF/ Evîndar Cûdî