HABER MERKEZİ – Gençliği anlamak, anlamlandırabilmek hem zor hem de kapsamlı bir konudur. Gençliğin son dönemlerde süreç karşısındaki tepkisizliği hem bilinçli gençlerin T.C. nin yaptığı baskıların, operasyonların karşısında yaşadığı zorluklardır hem de okumayan, kendini geliştiremeyen gençliğimizin kendini tanımaması, geçmişinden bihaber olmasından kaynaklı oluyor.
Bilinçli gençlik kendini davaya adarken bilinçsiz olanların amaçsız yaşamı temel bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin Ankara gibi bir metropolde yaşayan onlarca Kürt genci varken Ankara da gençliğin sesi neden çıkmıyor?
Bunu birkaç kalemde anlatabiliriz;
21. yy’ın getirdiği en büyük sorunlardan bir tanesi de kendi özünü kaybeden ve amaçsız yaşayan bir gençliktir. Özellikle Türkiye şehirlerine öğrenci olarak gelen ve bu şehirlerde proletarya içerisinde yaşayan gençlerimiz; metropollerin cazibesine kapılarak yaşamını bir davadan bir idealden uzak yaşama çabasına giriyor. Bu durumda hayatını maddi değerler üzerine kurmaya başlarken metropollerin renkli ortamlarında yetiştiği toprakların davasını ve geçmişini görmezden geliyor. Mezopotamya’nın doğuşundan bugüne bu topraklarda var olan halkın çocukları, halklarının ezilmişliğini, yok sayılmasına ses çıkarmadan yaşıyor. Bütün bu olgular asimile olan ve kendi tarihinden bihaber boş bir gençliğe işaret ediyor. Türkiye şehirlerindeki son dönemde gelişen pasifliğin bahanesi olarak pandemi gösterilebilir ancak bu kadar sessizlik davayı da amacı da unutturur.
Kürt halkının vermiş olduğu mücadelenin lideri Halklar Önderi Abdullah ÖCALAN Kürt halkının davasını ve yaşamını kendi yaşamı olarak görmüş ve bunu verdiği mücadele ile bütün dünyaya ispat etmiş, dünya da emperyalizme, sömürüye karşı bir mücadelesi olan oluşumlar tarafından saygı gören, yazıları onlarca yabancı dile çevrilip dünyada okunan ve başlı başına mücadelesiyle örnek bir liderdir Ancak Türkiye gençliğinin ya da Türkiye şehirlerinde okuyan öğrencilerden Önder Apo ve onun mücadelesini anlamak isteyen, okuyan çok az bir gençlik var. Bu azlığın dışında kalanlar ise son dönemlerde popüler hale gelen romantik bir solculuk üzerinden PKK mücadelesini anlamaya çalışıyor. PKK hareketinin sınırlarını Önder Apo açıkça çizmiş ve hareketin yönünü belirlemiştir. 2010 yıllarında Kobanê’de bileşenler olarak sol hareketler bölgeye çağrıldıysa da PKK önderliğinin kontrolünde kanla kazılan ve şehitlerimizin olduğu bir mücadele var ancak bu mücadelenin Türkiye ve Türkiye gençliği içinde çok az yansıması bulunuyor. Türkiye’deki gençler bu mücadeleyi daha çok bileşenler üzerinden ortaya çıkrmakta ve sanal medya gibi platformlardan yürütülen bir mücadele haline getiriyor.
Burada basit bir soru gündeme gelmeli PKK hareketinin asıl sahipleri Kürt gençleri olması gerekirken mahallelerde üniversitelerde neden yoklar. Amed ya da Colemerg’ten yurtsever gençlerimiz bütün baskılara rağmen eylem arayışı içerisine girip, bir şeyler yaparken Ankara’da İstanbul’da Antalya’da neden gençler yok? Önder Apo başta olmak üzere siyasi tutsaklarımızın tecrit altında olması ve yapılan işkencelere karşı başlatılan açlık grevlerinin ne anlama geldiğini gençlik farkına varıp davaya sahip çıkmalı.
Yazının şimdiye kadar olan kısmında bir nevi özeleştiri yaparken şimdi de TC devletinin yapmış olduğu faşizan uygulamalardan, operasyonlardan bahsetmek gerek..
Son birkaç yıldır başta üniversiteler olmak üzere birçok alanda gençlerimiz devlet tarafından ya da devletin yetkilendirdiği, devletin maşalığını yapan kurumlar kişiler tarafından faşizan uygulamalara ve baskılara maruz kalıyor. İnsani değerlerden uzak, hukuki hiçbir boyutu olmayan operasyonlarla gençlerimizi kıldan tüyden sebepleri bahane ederek gözaltına alarak yaptıkları işkencelerle ajanlaştırma faaliyetleri yürütüyorlar. Geçen haftalarda yapılan sadece Ankara merkezli operasyonlarda 50 kadar gencimiz gözaltına alındı ve 20 si tutuklandı. Bu gençlerin tek suçu vardı, öz kültürünü ve haklı mücadelesini yaşatabilmekti. TC devletinin faşizan uygulamaları karşısında az sayıda ki yurtsever gencimizin mücadele için yapmış oldukları katkılar küçümsenemez. Tüm Kürdistan ve Türkiye gençliğimizin yaptığı fedakarlıklar ve mücadele azmi arttıkça PKK mücadelesi yücelecek ve daha da büyüyecektir.
NC/Gönüllü Muhabir