“Gençlik faşizme karşı örgütleniyor” panelinde konuşan MYK Üyesi Mahfuz Güleryüz, bugün yaşanan kıyametin PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritle bağlantılı olduğunu belirtti. Veli Saçılık ise, “Gençliği gelecek olarak görüyoruz” dedi.
İZMİR – Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Gençlik Meclisi, “Gençlik faşizme karşı örgütleniyor” şiarıyla panel düzenlendi. Panele, 24 Haziran seçimlerinde HDP Ankara milletvekili adayı Veli Saçılık, HDP MYK Üyesi Mahfuz Güleryüz, HDP PM üyeleri, il eşbaşkanlarının yanı sıra çok sayıda genç katıldı.
‘MASA DEVRİLDİĞİ KIYAMET BAŞLADI’
Panelde ilk konuşan HDP MYK Üyesi Mahfuz Güleryüz, faşizmin yükseldiği süreçte farklı yol ve yöntemlerle örgütlenmek gerektiğine dikkat çekerek, toplumun umut yaratan bir sese ihtiyaç duyduğunu dile getirdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fikirleriyle Ortadoğu toplumuna yön verdiğini söyleyen Güleryüz, Öcalan’a yönelik tecridin çok farklı boyutları olduğunu belirterek,”Dolmabahçe Mutabakatı’nın inkar edilmesi ve o süreçte Öcalan üzerinde derinleşen tecride her genç arkadaşın dönüp tekrar bakması ve doğru okuması gerekiyor. Çözüm süreci başlamadan önce aslında bütün Türkiye toplumu büyük bir arayış içindeydi. Toplumun kronikleşen sorunlarına karşı kafa yoruyordu. İşte bu süreçte İmralı’dan gelen mesajlar hepimize nefes aldırdı. Halklar kendini İmralı’dan çıkan mesajlar doğrultusunda hazırlarken egemen güçler de ona göre pozisyon aldı. Dolmabahçe Mutabakatı metninin yayınlanmasıyla ortaya çıkan fotoğraf tüm yurtseverler, sosyalistler ve halklar için umut olurken, egemenler içinde yıkım fotoğrafı olmuştu. Çünkü o metin hayata geçirilseydi, barış ve kardeşlik hayata geçirilecekti. O fotoğraf netleştikçe tırnak içinde söylemek gerekirse büyük reis çıktı ne dedi?; ‘Ne metni, ortada masa yok.’ Böylece ortaya çıkan barış umudu yerle bir edildi. O masa devrildiğinden bu yana Türkiye kızılca bir kıyametin içindedir. Aslında tecridin bütün anlamı burada saklı. Sayın Öcalan Türkiye’nin önünü açıyordu, Sayın Öcalan haklarımız için muazzam projeleri vardı. Bunu el birliğiyle hem Ortadoğu hem de Türkiye egemenleri; ‘Bu sesi keselim toplumu umutsuz bırakalım’ dedi. Bunun en büyük anlamı budur. Bir daha söylüyorum bizim Sayın Öcalan üzerindeki tecride çok etraflıca tartışıp yol ve yöntemler belirlememiz gerekiyor. Şuan elimde hazır bir reçete yok ama bulmakta bizim elimizdedir” dedi.
‘GENÇLİĞİ GELECEK OLARAK GÖRÜYORUZ’
Güleryüz ardından söz alan Veli Saçılık da gençliğin tarihten bu yana var olan rolüne değindi. Türkiye’de mücadele eden devrimci hareketler ve Kürt hareketinin gençlik mücadelesi üzerinden büyüdüğünü belirten Saçılık, şunları dile getirdi: “Hem Türkiye devrimci hareketine hem de Kürt hareketine baktığımızda aslında hepsi birer gençlik hareketidir. Bugün Deniz Gezmişler, Mazlum Doğanlar, Kemal Pirler hepsi temel olarak gençlik hareketinin içinden gelmiştir. Marks hep şunu söylüyor, ‘Eskiler politikaya girerken geçmişin ruhlarını çağırırlar ve o ruhlar altında ezilirler’ der. Halbuk
i 19 yüzyılın toplumsal devrim şiiri geçmişten değil yalnız gelecekten çıkarılır. Ve biz gençliği bir gelecek olarak görüyoruz. O yüzden 21 yüzyılın devrimi geleceğe dair yazılmış bir şiirdir. Deniz Gezmiş dar ağacına giderken de 20’li yaşlardaydı, Mazlum Doğan da faşizme karşı direnirken aynı yaştaydı. Bu yüzden ben gençliğe şunu öneriyorum; siz idari iş mi yapacaksınız yoksa toplumu ileri taşıyacak tarzda mı örgütleneceksiniz? Bugün her yerde HDP’ye, sola ve sosyalizme büyük bir ilgi var. İşte gençliğin tam da bu noktada ne yapacağını belirlemesi gerekiyor.”