Marksist Fikir Topluluğu (MFT), Öğrenci Kolektifleri, Kaldıraç, Yeni Demokrat Gençlik, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Gençliği, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) ve Öğrenci İnisiyatifi, Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hedef gösterdiği ve gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin serbest bırakılmasını istedi.
İSTANBUL – İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’ndeki basın toplantısında, “Sosyalist gençler susmayacak. Gözaltılar serbest bırakılsın” yazılı pankart açıldı. Boğaziçi Üniversitesi Öğrencisi MFT Üyesi Tilbe Akan, gençlik örgütleri adına yaptığı açıklamada, AKP’nin muhalif her sesi bastırmak için her türlü baskı aracını kullandığını ve algı operasyonu yürüttüğünü belirtti.
‘AKP ÜNİVERSİTELERDEKİ DEVRİMCİ DAMARI HAZMEDEMEDİ’
Akan, bir provokasyonu AKP iktidarının fırsat bildiğini, iktidarın yaptığı operasyonlardaki amacının üniversitedeki sol muhalefeti sindirmek olduğunu vurguladı. Akan, şöyle dedi: “Herkes bilmelidir ki, gözaltındaki yoldaşlarımız sahip oldukları imkanlara rağmen kariyer yapmak, zengin olmak, bozuk düzende mevki kapmak yerine, emekçi halkın ve ezilenlerin sesi olmak için mücadele eden yiğit devrimcilerdir. Üniversiteler her zaman özgür düşüncenin serpildiği; baskılara, sömürüye, savaşa karşı mücadelenin yükseldiği alanlar olmuştur. Bu yönüyle üniversiteler ülkenin devrimci damarlarına kan taşımış ve topluma umut olabilmiştir. AKP rejiminin hazmedemediği gerçek budur.”
Sosyalist gençlerin bu zamana kadar baskılara boyun eğmediğini, bundan sonra da eğmeyeceğini ifade eden Akan, gözaltı emirlerinin doğrudan Erdoğan’dan geldiğini belirtti. Akan, şöyle konuştu: “Boğaziçi’ndeki arkadaşlarımız için Erdoğan herkesten önce ‘terörist’ diyerek adeta hükmü vermiştir. Bu, yargı sürecini siyasi olarak baskı altına alma çabasıdır ve suçtur. ‘Okul bahçelerinde terör estirenlere meydanı bırakmayacağız’ diyen Erdoğan kamuoyunu yanıltmaktadır, çünkü Boğaziçi’nde herhangi bir kavga ya da şiddet olayı yaşanmamıştır, görüntüler ortadadır. Peki, aynı Erdoğan üniversitelerde ateşli silahlar, satırlar ve bıçaklarla gezen, sol görüşlü öğrencilere saldıran faşist çeteler için bir şey diyecek midir?”
‘KAFA KESEN KUVA-YI MİLLİYE OLURSA…’
Akan, “Kitaplar bombalardan tehlikeli olursa, FETÖ’den hocaefendi olursa, ABD’den, NATO’dan dost olursa, IŞİD’liler ‘öfkeli gençler’ olursa, kafa kesen ÖSO’dan Kuva-yı Milliye olursa, kan banyosu isteyen mafya babaları vatansever olursa, tabii ki de bunlara karşı olan devrimci, ilerici gençler ve referandumda ‘hayır’ diyen en az yüzde 50 halk da ‘terörist’ olur” şeklinde konuştu.
‘BU TOPRAKLARI SUSTURAMAZSINIZ!’
Tilbe Akan, Mustafa Suphi’lerden Deniz Gezmiş’lere geleneklerinin bitmeyeceğini, baş eğmeyeceklerini ifade ederken, şunları da söyledi: “Baskı ve operasyonlarla farklı beklentiler içine giren iktidara ve ortaklarına karşı bir çift sözümüz var. Kurduğunuz düzenin eli sopalı yiyicileri olabilirsiniz. Kendinizi çok kudretli sanabilirsiniz, ama Şeyh Bedreddin’lerden İnce Memed’lere bir direniş tarihi olan bu toprakları susturamazsınız. Soma’da 301 madenci ölüme yollanıyorken, iş cinayetlerinde rekorlar kırılıyorken, bir avuç para babasıyla kendi oligarklarının kesesini dolduruyorken, Kürtler-Aleviler eziliyorken, kadınlar-laikler dışlanıyorken, gençler geleceksizliğe mahkum ediliyorken bizleri biter mi sanıyorsunuz? Öğrenci gençlik baş eğmeyecek. Gözaltılar derhal serbest bırakılsın.”