Türk devletine zorunlu askerlik yaptığı dönemde gördüğü baskılara karşı gerilla saflarına katılan Azad Tendürek, Kürt gençlerine ‘kendi halkınız için savaşın’ çağrısında bulundu.
HABER MERKEZİ- Türk devletine zorunlu askerlik yaptığı sırada faşist ve ırkçı baskılara maruz kaldıktan sonra gerilla saflarına katılanlardan biri de Azad Tendürek. 2014 yılında gerillaya katılan HPG gerillası Tendürek, devletin zulmünden dolayı metropollere göç etmiş yurtsever bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir.
Gerilla Azad Tendürek yaşadığı zorlukları ve arayışlarını şu sözlerle anlattı: “Metropollerde yaşam oldukça zor bir Kürt için. Örneğin evine gidiyorsun başka bir yaşam dışarı çıktığında bambaşka bir yaşamla karşılaşıyorsun. Tüm bunlar; ‘acaba alternatif bir yaşam yok mudur?’ sorusunu beraberinde getiriyor. Neden bu şekilde ırkçı yaklaşımlar var. Sistem öyle bir algı yaratmıştı ki sanki sadece o sistemde yaşanılır da başka bir yaşam olamazdı. Tabi insan ne kadar arayış sahibi olursa mücadeleyi tanıma noktasında çaba içinde olursa birçok sonuca da ulaşabilir.”
‘BEN KÜRTTÜM VE KÜRDE KARŞI SAVAŞTIRILACAKTIM’
Evin en büyük çocuğu olduğu için ailesine karşı sorumluluklarına değinen Azad Tendürek, “Eskiden de PKK’ye katılmak istiyordum. Ama aileme bakma yükümlülüğüm vardı. Bir süre sonra askerlik kağıdım geldi. Başka bir devletin askerliğini yapmak istemiyordum. Ne için savaşacağım noktasında çelişkilerim vardı. 2 yıla yakın kaçtım. 2 yıldan sonra baktım ki sistemde yaşayabilmek için askerlik yapmak gerekiyor. Bir mecburiyet içinde askerliğe gittim.
Fakat çelişkilerim sürekli devam ediyordu. İçim rahat değildi. Neden gittiğimi, ne için savaşacağım noktasında vicdan azabı içindeydim. En önemlisi de karşısında savaşacağım gücün benim kanımdan olan insanlar olduğunu biliyordum. Ben de bir Kürt tüm. Ve Kürde karşı savaştırılacaktım” diye konuştu.
İŞKENCE GİBİ CEZALAR VERİLİYORDU
Askerde eğitim adı altında işkence ve baskılara maruz kaldıklarını belirten gerilla Azad Tendürek, şunları kaydetti: “Acemi birlik eğitiminde saatlerce yağmur altında bekletiliyorduk. Kışın o soğuk günlerinde acemi birlik eğitimlerinde ayaklarımızı dizlere kadar saatlerce soğuk suyun altında bekletiyorlardı. Bir onbaşı bile annemize, babamıza küfür ve hakaret ediyordu. Buna ses çıkardığımızda da başka cezalar veriliyordu. Biz onlara diyorduk madem bizi zorla buraya getirdiniz, neden bu kadar hakaret ediyorsunuz, insanlık dışı muamelelerde bulunuyorsunuz. Ama faşizmden ne beklenirki… bunu çok sonra anlayacaktık.”
Konuşmasının devamında Türk gençlerinin de askerlik yapmak istemediklerini vurgulayan gerilla Azad Tendürek, “Çünkü faşist zihniyet onları da etkiliyor. Öyle kamuoyuna ‘kahraman Türk askeri’ diye naralar attıklarına bakmayın. Yarısından fazlası isteksiz ve tepkili. Gerçi bazıları gerillaya da katıldı. Burada bir örnek vermek istiyorum. Trakyalı bir genç vardı. Diyordu ‘ben gelirken davullu, zurnalı gönderildim şimdiki muamelelere bakıyorum da bunun için miydi, gel de dağa çıkma!’ yani o bile yapılan uygulamalara dayanamıyordu” ifadesini kullandı.
BİZ KİMİN İÇİN SAVAŞIYORUZ?
Askerde talimatların yerine getirilmemesi halinde kendilerini tutukladıklarını hatırlatan gerilla Tendürek, “Bir genç vardı bir şeyi kabul etmemişti. 17 gün boyunca çekiçle yeri kazma, çivi çakma, taş kırma gibi cezalar veriliyordu. Genç geri geldiğinde tüm eli kan içinde kalmıştı. O zaman şöyle demişti: ‘benim artık bu devlete güvenim, inancım kalmadı’ Yine tecavüze kadar varan durumlar yaşanıyordu. Bazı şeyleri kabullendirmek, insanları kendilerine bağlamak için her türden ahlaksızlık yapılabiliyordu” diye konuştu.
Azad Tendürek konuşmasının devamında askerlerin savaştaki isteksizliğini de şu cümlelerle vurguladı: “Devlet sürekli operasyon yaptık, yapacağız diyor. Biz görüyorduk öyle propaganda yaptıkları gibi askerlerde savaşa, operasyona gitme isteği yok. “Kahraman askerimiz gerillanın, PKK’nin sonunu getirecek” şeklindeki söylemler havada kalıyor. Bazı askerler açık söylüyordu; ‘bizim ne işimiz var bu operasyonlarda, bu dağlarda. Kimin için, ne için savaşıyoruz. Çabuk günlerimiz geçse de evimize dönsek. Çocuğumuza kavuşsak.’ Birçoğunun tek hayali bir an önce evine gitmekti. Yani hiçbir amacı olmadan boşu boşuna ölüyorlardı.”
PKK İLE TANIŞMA…
Azad Tendürek askerden döndükten sonraki çelişkilerini ve PKK’ye katılımını ise şu sözlerle anlattı: “Askerden döndükten sonra ailem beni evlendirmek istedi. Bu yaşam beni çekmiyordu zaten. Zaten askerlik yaptığım için vicdanen rahatsızdım. Bir gün internete girdim. Önderliğin şu cümlesi ile karşılaştım: ‘Özgürlük kişinin kendisini yönetmesi ile başlar’ bundan sonra arayışlarım daha da hızlandı.
Bu arayışlar da beni PKK ile buluşturdu. PKK’lileri tanıdım ve o sistemde yaşamamaya karar verdim. Bu şekilde de katıldım. Türk askerliği ile kıyasladığımda PKK yaşamında ahlaki ve politik bir ortam var. İnsanca yaklaşım var. Eleştiri özeleştiri, öneri hakkı vs. kimse kimseye baskı yapmıyor. Kişinin öz iradesi söz konusu burada. En önemlisi de ezilen halkın için savaştığını biliyorsun ve vicdanın sonuna kadar rahat.”
‘DAHA ONURLU BİR YAŞAM İÇİN PKK’YE KATILMALILAR’
Tüm gençlere seslenen gerilla Azan Tendürek konuşmasının devamında şunları belirtti: “Kürt, Türk, Laz, Çerkez fark etmez kim olursa olsun askere giderken ilk soracağı soru şudur: ‘Ben neden gidiyorum, hangi amaçla gidiyorum’ bu soruları mutlaka sormalı ve ona göre hareket etmelidirler.
Öyle bir sistem oluşturulmuş ki askerlik yapmazsan o toplumda yaşayamazsın, bunun tek alternatifi özellikle Kürt gençleri için Özgürlük saflarına katılmaktır. Başkalarının boyunduruğu altında köle olmamak için kendi milleti, toprağı, vatanı için askerlik yapmalıdırlar. Türklerin, Arapların, Farsların boyunduruğu altında köle olarak yaşayacağınıza PKK’ye katılıp ezilen halklarımız için mücadele etmeniz daha onurludur.”