HABER MERKEZİ
Güzellikler içinde yazılmış bir gerilla günlüğü Şehit Helîn Feraşin’in kaleminden, özgürlük kokan yaşama dair dökülenler:
KADIN EMEĞİ VE DERSİM’İN TARİH KOKAN DAĞLARI
Hani derler ya ilkler ve başlangıçlar farklıdır. Gerçekten de öyledir çünkü ilkler derin izler, derin duygular bırakır bizde. Yolunu konuşturur yürekte. Bende Dersim’in en sarp, en asi, en derin vadisi Ahpanost’ta ilk eğitimimi aldım. Dağlarda yürümeyi, silah kullanmayı, ateş yakmayı, ot toplamayı, kış hazırlıkları için atlarla yük getirmeyi öğrendim. Aslında o kadar çok şey öğrendim ki. Gerillanın az imkanlarla ne kadar çok şey yarattığını, başardığını çok kısa zamanda kavradım. Tüm bu yaşananlar ban mucize gibi geliyor bu yaşamda olduğum için hem çok şanslıyım hemde çok mutluyum. Belki fiziki olarak zorlanmalarım var ama arkadaşlardan aldığım, güç, moral beni daha da iradeleştiriyor. Ağır yükler altında patikalardan geçerken ya da bir tepeye tırmanırken, her zorlandığım da arkadaşlar, “Haydi, heval Helin başaracaksın!” dediği zaman büyük bir moral ve güç alıyorum.
Böylece bu yaşama olan bağlılığım artıyor. Şu ana kadar yazdıkalarım Ahpanos’taki ilk tecrübelerim idi ama ben artık 3’üncü kışıma giriyorum. Bu yıl geri çekilme süreci yaşandı. Bu durum üzerimizde büyük bir ağırlık ve etki yarattı sanki içimden bir parça koptu. Çünkü bu dağlardan ayrılmak çok zor bir durum. Belki buradan bir çok arkadaş gitti ama buna rağmen bir çok arkadaş var. Bizde 15 kadın arkadaş olarak, üsteleneceğiz. İlk defa özgün kampta kalacağım için çok mutluyum. Bu dağların kucağında güzel dağ keçileri ile birlikte yaşamak oldukça heyecan vericidir. Evet, bu heybetli dağların bir tarafı zirvesinde fırtınaların estiği Merga, Çakaran, bir tarafı Elişer ve Zarife’nin mekanı Tujikbaba, bir tarafı da yiğit cesur Dersim kızlarının, zalimlerin eline geçmemek için kendilerini uçurumlardan attıkları İksor kayalıkları.
Bizde böyle her yeri tarih kokan bir kampta üsteleneceğiz, en güzeli de uçurumlarda kelebekleşen kızlar ve anaların topraklarında olmamızdır. Özgün kamp bileşenimiz çok hoş ve değerli arkadaşlardır. Ayrı ayrı mekanlarda yer alsak da yine aynı ortamda yer almak çok güzel bir duygu. Heval Jindar’la öz savunma birliğinde birlikte kaldık ondan çok şey öğrendim, yaşam dolu. Zorluklar ve koşullar karşısında ne olursa olsun her zaman gülen ve güç veren bir arkadaş.
Heval Delila, heval Nuda’yla birlikte aynı süreçlerde katıldık. İkisi de örgüte bağlı, dürüst, fedakar arkadaşlar. Şimdiden kamp çalışmalarına canla başla katılıyorlar. Yine bu kampta Şilan arkadaşın yer almasını isterim. Batı’ya gitme ihtimali var, kampımızda kalırsa bize moral coşku verir. Her gün o tiz sesinden kaynaklı şakalaşıyoruz. İşte arkadaşları yaza yaza bitiremedim.
Biraz da kadın gücü, kadın teri, kadın emeğiyle uğraştığımız kampımızdan bahsetmek istiyorum. Arkadaşlar daha önce bu kampta kalmış ama yine de güvenlik açısından iyi bir yer. Arkadaşlar kampın dış kamuflajını büyük bir titizlikle bitirdiler. Etrafında herhangi bir operasyona karşı sağlam mevziler yaptılar. Tabii kampımızı ayılar dağıttığı için arkadaşlar büyük bir onarım işlemine giriştiler.Onlar işleri bitmiş şu an kampın estetik kısmıyla ilgileniyorlar. Biz dışarı da olan arkadaşlara ise büyük bir gayretle kış için odun toplamaya başlıyoruz.
Bu çalışmaları en sağlıklı bir şekilde yürütebilmek için Rojbaş’tan akşama kadar keşfimizi yapıyoruz. Güvenlik ve keşif konusunda oldukça duyarlı olmaya çalışıyoruz. Odun çekme esnasında o kadar güzel görüntü ve kareler yaşanıyor ki insan durup seyretmekten kendini alamıyor. Hepimiz tek sıra halinde sürekli koşuşturma içinde olan atom karıncalar gibiyiz.
Önderliğimizin de dediği gibi: “Çalışmak özgürlüktür!” işte bizde özgürlük mekanı dağlarımızda, özgürce yaşamak için çabalıyor emek harcıyoruz.
Şehit Helîn Feraşin