HABER MERKEZİ
Gerilla’nın en yeri yurdu, evi olan dağlarda kaleme alınmış günlükler hakikate giden yolun ışığıdır. Şehit Helîn Feraşin’in günlüğünün devamı:
“Tanrıça Zilan’ın inancıyla yaşamak
Güz mevsiminin son günlerini yaşıyoruz. Doğa ana kendini yağmurların akışına bırakmış. Sisler her tarafımızı sarıp sarmalamış. Göz gözü görmüyor. En ilginç olanı Tujik dağı kayalıklarını hiçbir sisin örtmediği. O kadar yüksek, o kadar heybetli, asi ve sarp ki büyülenmemek elde değil. Havanın sisli olması Dersim dağlarına başka bir güzellik ve hava katıyor. Böylesi havalarda hiç durmadan çalışmak ve çalışmak Dersim gerillasının vazgeçilmezi. Düşman üslenmemizi engellemek için elinden geleni yapıyor. Bizde gerilla kurallarını en iyi şekilde uyguyarak, çalışmaları başarıya ulaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.
Bir gerilla için kurallar başarının anahtarıdır. Kadın arkadaşlar tüm gücün seferber etmiş, durmadan kamp yeri ve gömmeler arasında büyük bir coşkuyla çalışıyorlar. Bazı arkadaşlar ağır yük almak ve diğer arkadaşların zorlnamamsı için önceden gömme yerine koşarak geliyor. Arkadaşlar bana karşı da bu fedakarlığı gösteriyor tabii bunu kabullenmiyorum. Daha büyük bir hırsla katılmak istiyorum. Belki arkadaşların fedakarlığı ve düşünceli yaklaşımları insanda büyük bir etki ve fedakarlık yaratıyor ama bende en kısa sürede kendimi her koşula uyarlayabilmeliyim.
Zorluklarla yaşamayı bilmek gerekir. Tanrıçamız Zilan’da bu topraklarda, dağlarda, patikalarda, tepelerde az ter dökmedi. Yürüyüşlerde, göreve gitmekte, yül taşımakta çok zorlansada hiçbir zaman pes etmedi. Her zaman büyük bir hırs, irade ve iddia ile zorlukların üzerine gitti. İşte bende bu felsefe ile zorlukların üzerine yürüyor ve bunun beni güçlendireceğie inanıyorum.
Ve şu bir hakikattir bu dağlarda gerillacılık yapmanın özünü sağlayan kadınların iradesidir. Erzaklarımızı çektikten sonra, üslenme çalışamalarız kökten bitti. Kış boyunca sağlıklı eğitim görmek için, kampımız amede diyebilirim.
Şehitlerimizin, izinde yürümek başarıya ve özgürlüğe yürümektir
Tüm hazırlıklarımız bitmişti ki heval Ferhat Dersim ve Rezan yanımıza geldiler. Bizden kamp erzaklarını çekmemiz için yardım istediler onlarda şimdiye kadar durmadan çalışıyorlardı. Fakat kamp yapımı bayağı zorladı arkadaşları ve hala işleri var. O yüzden yere kar düşmeden, bütün işlerinin bitmesi gerekiyordu. Bizde hemen işe koyulduk nasıl ki bizim kamp için çalıştıysak, erkek arkadaşların kampı içinde öyle çalışıp erzakalarını çektik. Gerçekten yoldaşlık böylesi günlerde daha iyi hissediliyor, daha güçlü bağlar oluşuyor.
Erkek arkadaşlar çalışma coşkumuzdan oldukça etkilenmişlerdi. Heval Baran Dersim bu kampın sorumlusuydu. Her birimize ‘Heval deste we sağ be’ diyordu. Erzak çekimini akşam olmadan bitirdik. Biz belli bir yere kadar bırakıyor onlar çekiyordu, kamp yerine götüremezdik güvenlik için iyi olmazdı. Bu kamptaki arkadaşların bileşimi de tecrübeli ve oldukça değerli arkadaşlar. Daha önceden heval Kemal, heval Mahir, heval Renas, heval Şoreş’le beraber kalmıştık. Heval Renas ve heval Şoreş’le aynı üniversiteydik ve birlikte katıldık. Birikimli, moralli ve iyi arkadaşlar. Eğitim süresince iyi katılacaklarını düşünüyorum. Heval Kurtay alanımıza bu sene geldi, sabotajcıdır. Erkek arkadaşlar kışım sabotaj eğitimi görecekler. Bizde baharın göreceğiz. İyi bir sabotajcı olmak isterim. İstemim, yoğunlaşmalarım var. Eğer sabotajcı olursam mayınlarımla düşmanı tar u mar etmek istiyorum. İlk eylemimi, Şehit Beritan, Şehit Medeni, Şehit Cesur anısına yapmak istiyorum. Bu kış eğitimdeki yoğunlaşmalarımın temel ekseni Önderliğimiz ve şehitlerimiz olacak.
Şehitlerimizin, izinde yürümek başarıya ve özgürlüğe yürümektir. Buna bütün kalbimle inanıyorum.
Ey Dersim!
Sen, yüreğimde derin bir sevda, sonu bitmeyen bir aşksın.
Yaşam sınavında bile ana, koşulsuz çetin mücadelemsin.
Zorluklar karşısında manevi gücüm, yüreğimin delhislerin de ışıksın.
Hakikat yolculuğumda pusulam, anlamlı yürüyüşlerimin doğuş mecrasısın.
Ve ben asi dağlarında bir özgürlük arayışcısyım.
Şehit Helîn Feraşin