BEHDÎNAN- Bilim ve teknoloji çağında bütün devletler kendi teknikleri ile savaş alanına girmektedir. Ancak nükleer ve kimyasal saldırılar altında tekniğini geliştiren tek güç gerilla güçleridir. Dolayısıyla ikinci büyük NATO ordusu Kurdistan Özgürlük Gerillalarının taktiksel yaratıcılığı karşısında çaresizdir. Bu yaratıcılık aynı zamanda tüm dünya için de merak konusu haline geldi. Son dört yıldır Türk devletinin Medya Savunma Alanlarına yönelik işgal saldırıları aralıksız devam ediyor. Kullanmadıkları teknik kalmadı. Düşman sonunda tüm umutlarını kimyasal ve nükleer silahlara bağladı. Bir devleti yok edecek kadar büyük saldırılar, son 4 yıldır Kurdistan dağlarında boşa çıkarılıyor. Elbette bu savaşın cevabı sadece direniş değildir. Gerilla güçleri eylemleriyle düşmana esas ve gerekli cevabı vermiştir. Ama en ilginç olanı gerillaların taktiksel açılımlarıdır.
İşgalci Türk devleti her gün yüzlerce saldırı gerçekleştiriyor. Bu saldırıların sadece bir gününün bilançosu açıklanırsa devletin başarısızlığı ortaya çıkar. Örneğin, 3 Haziran’da 10 kez savaş uçaklarıyla, 281 kez ağır ve orta silahlarla, 8 kez zehirli gazla, 6 kez patlayıcıyla ve bir kez de patlayıcı yüklü drone ile saldırdılar. Bu kadar saldırılara rağmen gerilla güçleri herhangi bir kayıp yaşamamış, orta silahlarla eylem gerçekleştirerek işgalcilerden 4’ünü öldürmüş, 3’ünü de yaralamıştır. Gerillaların başarıları kamera ile de kayıt altına alındı. Yine ağır silahlarla da birçok eylem yaptılar. Bu eylemler işgalcilerin yaşadığı tabloyu açıkça ortaya koyuyor.
EYLEMLERİN KAYNAĞI İMRALI DİRENİŞİDİR
Düşmanın gerillaları tasfiye etmek için her gün her türlü tekniği kullandıkları açıkça görülüyor. Gerillaların yaratıcılığı ve zor şartlarda yeni teknikler geliştirmeleri tarihte eşine az rastlanan bir örnektir. Faşist devletinin güvendiği İHA’lar ve SİHA’ları gerillalardan tarafından tek tek düşürülüyor. Düşman mevzilerini korumak için onlarca teknik cihaz kullanmasına rağmen gerilla, 1 Haziran eylemiyle bütün bunları boşa çıkardı. Gerilla TV’de yayınlanan görüntüler de bunun kanıtı. İşgalcilerin mevzilerine ve konteynırlarına girerek eylem gerçekleştiren gerillalar, bu eylem ve taktiklerle işgalcilerin kalekollarını yıktı. Kalekolların yüksek duvarlar bile onları koruyamadı. Bu eylemler devlet yöneticilerinin ve işbirlikçilerinin tansiyonunu fırlattı.
Gerilla, modern taktikleri ile insan yeteneğini ön plana çıkarmıştır. Her tekniği boşa çıkarma taktiği geliştirmiştir. Bu da Önder Apo’nun “En büyük teknik, insanın kendisidir” sözünü doğruluyor. Gerilla güçleri artık sadece kışın değil, yaz, sonbahar, ilkbahar, her zaman düşmanın saldırılarına karşılık veriyor.
Şüphesiz bu eylemlerin kaynağı İmralı direnişidir. Rêber Apo 25 yıldır aralıksız bir şekilde İmralı zindanında büyük bir direniş sergiliyor. Gerilla da gücünü bu direnişten alıyor. Dolayısıyla Kurdistan dağlarında dört yıldır gösterilen irade ve direniş akıl sınırlarını aşmıştır. Her gün kimyasal ve taktik nükleer silahlar altında eylem yapmak, böyle bir direniş sergilemek tarihte ender rastlanan bir durumdur. Önder Apo’ya olan bağlılık ve şehitler çizgisinde yürümek bu ruhu yarattı. Önder Apo’nun İmralı’daki savaşı eşi benzeri görülmemiş bir gücü ortaya çıkardı ve Kürt halkının zaferini kaçınılmaz kılan bir ordu yarattı. Kısacası; Kurdistan Özgürlük Gerillası bugün verdiği savaşla sadece Kürt halkına değil işgalcilerin zulmüne uğramış tüm halklara umut oluyor.
Kaynak: ANF