HABER MERKEZİ
21 Mayıs 2009’da Licê/Amed’de şehit düşen Beritan Hevi’nin (Leyla ŞANLI) anısına
Kurdistan dağları tarihsel olarak Kürtler için yürütülen kanlı savaşlara karşı kendini korumanın sığınakları olmuştur. Savaşların zirve yaptığı ve Kürtler açısından da çetrefilli geçen 20. yüzyılda Kürtler’in sırtını yasladığı en büyük dayanak olmuştur dağlar. Sömürgeciliğe karşı başlayan gerilla mücadelesine yine dağlar beşiklik etmiştir. Ateşin ve güneşin çocuklarına bağrını açmış, onları her türlü saldırılara karşı korumuştur.
Gerilla ise kanını akıttığı dağlara nice hikaye, kahramanlık, efsane nakşetti. O anılar ki gerillanın hafızası, özgürlük yürüyüşündeki pusulasıdır. Bu pusulanın izinde yol alırız geçmişin mecrasına, yaşanmışlıkların izine. Adım adım dolaşırız hatıraların duygu yoğunluğunda. Hatıralar içersinde hüzünlenir, özler, tebessüm ederiz. Aradan yıllar geçse de her anıyı yeniden yaşar, hisseder, yeniden coşarız.
Özgün eylem hazırlıkları
Amed’in Piran bölgesinde yaşadığım anı da bunlardan biridir. 2008’in yaz aylarıydı. Kürtler açısından stratejik bir yer olan Amed, düşmanın da özel yöneldiği yerlerdendir. Bundan dolayı Amed’de gerilla varlığı düşman açısından büyük korku gerekçesi. Amed’in Piran bölgesi (Bizim deyişimizle Şehit Brusk bölgesi) üçgen bir yerdedir. Elazığ, Bingöl Amed’in sınırları arasındadır. Eyalette önemli bir yerdir ve düşmanın yıllardır hakim olmak isteyip alamadığı bir bölgedir. Tam da bu bölgede kadın gücü olarak etkili bir eylem yapmak için Beritan arkadaşın komutasında bir araya geldik.
Hedefimiz ilçedeki düşman güçlerine baskındı ve hazırlıklarımız kapsamlıydı. Beritan arkadaş eylemin başarısı için tüm ayrıntıları hesaplıyordu. Keşif, planlama, cephane derken tüm alt yapı hazırlıklarını yaptıktan sonra eylem noktasının yakınına gittik. Ertesi günün sabahında baktık ki düşman operasyon başlatmıştı. Bu bizim için daha avantajlı bir durum olmuştu. Yakınımıza gelen düşman bize zaman kazandırmıştı. Böylelikle eylem hedefini değiştirerek operasyon gücüne yöneldik.
Öncümüz Beritan arkadaştı
Öncümüz Beritan arkadaşın komutasında ve kadın gücü olarak eyleme katılmanın duygusu, heyecanı her birimizde çok büyüktü. Aslen Şemzinan’lı olan Beritan arkadaş yurtsever bir ailede büyümüştü. Küçüklüğünden itibaren gerillaya büyük sempati duyar. Düşman saldırılarının yoğunlaştığı 1993’te o da gerillaya katılarak halkının öz savunmasına geçer. Yıllar içersinde kendini askeri ve ideolojik boyutlarda geliştirerek önemli sorumluluklar aldı.
Zagros, Kandil, Metina, Amed gibi sahalarda gerillacılık yaptı. Son olarak YJA-STAR Askeri Konsey Üyeliği görevini üstlenerek Amed eyaletine gitti.
Beritan arkadaşın sadece sorumluluk anlayışı değil, fedai ruhu, yoldaşlık duygusu hepimize büyük güç ve özgüven veriyordu. Onun olduğu her yerde maneviyat, cesaret, coşku olurdu. Bir eylem olacağı zaman kimse savunmada kalmak istemiyor, herkes saldırı grubuna katılmak istiyordu. Bu, Beritan arkadaşın yarattığı bir ruhtu. 2008’de şehit düşen Avaşin ve Dicle arkadaşların anısına gerçekleştirilecekti eylem. Her iki arkadaş eyalette aktif rol oynamışlardı. Akşama doğru düşman mevzilerine sızma yaptık. Saldırı ve savunma gruplarında 3’er arkadaş vardı. 2 mevziyi imha ettik. 4 asker ölmüş, 2 asker de yaralanmıştı. Şoka giren kimi askerler ise kendini uçurumdan attılar. Sıradan er değildi bunlar, özel harekat elemanlarıydılar. Eylemden sonra düşman operasyonu geri çekti. Çünkü bu eylemden sonra farklı yerlerden de darbe alacağının panik ve korkusuna girdi.
Meşru savunmamızı yapıyoruz
Eylemin amacı sadece birkaç asker öldürmek değildi elbet. Amacımız, bulunduğumuz dağlarda her gün bize saldıran düşmana karşı meşru savunmamızı yapmak. Yapılan eylemler başarılı ve kayıpsız olduğunda büyük moral yaratıyordu. Her gerçekleşen eylemde tecrübe kazanıyorduk. Bu eylemimizin de siyasi ve askeri olarak olumlu sonuçları oldu.
Belki çok büyük bir eylem değildi ama yine de getirisi bizler açısından büyüktü. Çünkü düşman bölgede, halk içersinde “gerilla bize darbe vuramaz, bize karşı direnemez” şeklinde anti propaganda yapıyor halkı korkutmaya çalışıyordu. “Bu alanda biz hakimiz, teknik üstünlüğümüz var” söylemleriyle halk üzerinde özel savaş uyguluyordu. Bu eylemimiz bu anlamda hem halka hem de düşmana güçlü mesajlar vermişti. Eylemimiz köye yakın bir noktada olduğu için halkımız da eyleme tanıklık etmişti. Bu tanıklık ile düşmanın yaptığı kara propagandanın ne kadar da boş olduğunu ve gerillanın her an her yerde vurabilme gücüne sahip olduğunu gördü.