BEHDİNAN
Gerillanın bitmeyen ve tüm Kürdistan dağlarını dolanan yolları; patikalar, kendine has hikayeleri ve anıları barındırır. Bir halkın umudu olarak çıkılan yollarda yaşanmış ve yaşanmakta olan anıların birçoğunun belki de tek şahidi o patikalardır. İnce bir patikada başlayan gerilla yolculuğu her zaman kendine yeni yollar arar, hem de dur durak bilmeden.
Yaşamın bazı döngüleri bazen bir yolculukla başlar. Onun içindir ki kimi zamanlarda bazı şeyleri değiştiren bir yolculuktur. Kimileri için bir yerleşim merkezinden başka bir yerleşim merkezine gerçekleşen bir yolculuk; kimilerine göre ise bilinmezliklerle dolu ama her zaman en merak edilen bir coğrafyaya doğru olandır. Gerillaya ulaşan ve gerillalaşmış yolculuklar da kendi gizemiyle her anı değiştirerek gerçekleşir. Her anı serüven, her anı merak, her anı heyecan, her anı yeni keşifler, her anı coğrafyanla buluşan yolculuklar. Ve bu yollar ve yolculuklar bir patikayla başlar.
Kürdistan dağlarına adımını attığın andan itibaren başlar serüven dolu patikalı yolculuklar. Tüm dağları, ovaları, vadileri dolanan ince ve kıvrımlı patikalar her seferinde seni alır başka bir diyara götürür. Ama gerillanın yolculuğunun durağı olmadığından yolculuğun sonu da yoktur. Omzundaki silahı ve sırtındaki çantasıyla gerilla sürekli yollardadır. Ne bir adresi vardır ne de sabit bir mekanı. Kendisine bir mekan aramaz; o mekanların sahiplerini arar. Ondandır ki bu döngü içinde hiç durmadan ve usanmadan her zaman onu bekleyen yolların peşindedir.
Geçmiş zaman insanları dervişane yaşam demişler böylesi yaşanılana. Evet, çağımızın dervişidir gerilla. Kendini adadığı halkı ve hakikat gerçeği için sürekli yollardadır. O yollar ona yoldaş, o yollara. Yeni yerler görmek ve mesajını yeni yerlere ulaştırmanın heyecanı ile gözler sürekli bir yol arar. İşte buna aşk gibi yaşamak derler. Yaşamı coşku ile yaşamak, hayatı ve tüm canlıları karşılıksız sevmektir.
Her yolun yön göstereni vardır. Bazen dağ zirvesinde hissedilen rüzgar, doğan güneş, dolunay bazen kuş sesleri, bazen akan sular. Hiçbir şey onu gittiği yönden alı koyamaz. Ne karanlık gecelerin hain pusuları, ne iliklerine kadar yağmuru ve soğuğu hissettiğin yağışlar ne de dört bir yanını çeviren ve sende yön duygusu bırakmayan fırtınalı anlar…
En güzel yoldaşlıklar yol serüvenlerinde yaşanır. İlk yürüyüşü birlikte gerçekleştirdiğin gerilla arkadaşından, bir göreve veya bir eyleme giden zamanlardaki arkadaşınla geçen anlar hiçbir zaman unutulmaz. Ne de olsa bu devrim mücadelesi insan eksenli gelişiyor ve sen de seninle birlikte olan yolcuları hiçbir zaman unutamıyorsun. Birlikte tuttuğun yolun her bir anını, duygusunu birlikte yaşıyorsun. Ömrün boyunca hiç tanımadığın insanlarla ilk karşılaştığın andan itibaren ölümüne birbirine bağlanıyorsun. Böylesi başka yerlerde belki de yoktur…
Gerillanın yolu ve yolcusu bir birini hiç bırakmaz. Kırk yıllık amansız bir yürüyüşün sahipleri her türlü engele rağmen hiç bu yolları bırakmadılar. Zafer ve özgürlüğü gerçekleştirene kadar da bırakmayacaklar…
Hüseyin Boran