HABER MERKEZİ
Anlatmaya ve yazmaya zorlansam da, şehitlerimize karşı olan yoldaşlık görevimiz gereği onların yaşamını anlatmaya çalışacağım. Her militanın kendisine örnek alacağı, böyle kahramanları tanıtmaya çalışacağım.
15 Ağustos atılımının 24. yıl dönümünde, Agit yoldaşla yola çıkan ve Kürdistan devriminin diriliş ve direnişinin ilk çıkışından şahadetine kadar yer alan, kahramanlık ve gerillacılığın simgesi olan yoldaşlardan, İbrahim yoldaşı anlatmak nice kahramanların yazılmamış ve söylenmemiş kavgalarını ve öfkelerini, sevgilerini, fedakârlıklarını, cesaretlerini, soylu direnişlerini anlatmaktır. Sarı İbrahim olarak tanınan İbo yoldaş, gerillacılıkta bir özveri örneğidir. Tüm ömrünü direniş içinde dağlarda geçirmiş, Lübnan’dan Kuzey’e, Karadeniz ve Aman OS’lardan, Güney Kürdistan’a uzanan, nefes nefese otuz yıllık APOCU militanlığın, kararlı ve inançlı emekçilerindendi.
Sarı İbo yoldaşın PKK’lilik ölçülerinde yaşam, ilişki ve kültüründe sade, doğal, dürüstlüğü, samimiyeti ile gerçek yoldaşlığı yaşatanlardandı. Her koşulda APOCU çizginin, Agit ruhunun ve direnişinin en öncü müfrezesinin komutanı ve militanı, savaşçısıydı. Dağlara ve gerillacılığa olan sevdası, genç yaşlarda katıldığı özgürlük mücadelesinde ömrünün son anına kadar da dağlara olan aşkı ve bağlılığı ile dağların kartalı olarak, Engizek kartalı olarak gönülden gönülle her zaman için yaşattığımız komutanlardandır. Kürdistan gerillacılığının simgesi olan, gerillacılığı her koşulda uygulayan ve başarı için yeni taktikler uygulayan bir komutan ve militandı. Gerillacılığı Türkiye’ ye taşımada, Güney Batı eyaletinde Binboğalara, Amnioslar ve Toroslara kadar açılım sahalarının vazgeçilmez gerillası ve komutanıydı. 90 yıllarında Amed’den Güney Batı eyaletine, terzi Cemal ihanetine ve provokasyonuna, gerillaya karşı tasfiye ve katliamlarına karşı en amansız gerillacılıkla en zorlu süreçlerde, 93-94 yıllarında Güney Batı eyaletinde APOCU militanlığı temsil etmiş, onun onuru ve direnişi için ve bu mevziiyi tekrar kazanmak için müthiş bir çaba harcamıştır.
Koçgiri ve Karadeniz sahalarının açılımı için, yine en önde savaşan İbrahim yoldaştı. Engin tecrübesi ve birikimi, yaratıcılığı ile bu mevzileri gerillaya açmıştır. Savaşın ve gerillacılığın Türkiye’ye açılmasının öncüsü olmuştur. Dörtlü çetenin ve Zeki unsurunun inançsızlığı ve gerillaya olan güvensizliği, kırılması, olmaz teorisi geliştirdiği süreçlerde, yine Avanoslarda direnişi örgütleyen ince Mehmet’in diyarı Toroslara, oradan da çakıcı efenin diyarı olan Egeye kadar açılım yapan, İbrahim yoldaştı.
Geri çekilme sonrasında da, gerillacılığı her koşulda bir özgürlük teminatı olarak gören ve bu temelde tekrar eski mevzilerin alınmasında ve örgütlenmesinde çalışan, birçokları gibi olmaz, yapılamaz denilen, sahte yaşam ve ilişkileri ile geri yaşam tarzı içerisine giren guruplara karşı, Amanoslara ve Türkiye’ye gerillanın gönderilmesi için o kadar emek veren yine İbrahim yoldaştı. Tüm imkansızlıklara ve zorluklara, ihanetin dayatmalarına rağmen, özgür yaşamda ısrarlı olduğunu, bundan en ufak bir taviz vermeden yaşam ve pratik duruşunda herkese APOCU militanlığının gereklerini göstermiştir.
Meşru savunma stratejisi temelinde, öz savunma gibi stratejik ve uzun vadeli halkın kendisini savunması ve örgütlendirilmesinin rolünü bildiğinden, bunun örgütlendirilmesinde en çok çaba harcayan İbo yoldaştı.
Bundan dolayı tüm tasfiyeci ve provokatörlerin hedefi olmuş, onu tasfiye edebilmek için her şeyi denemişlerdir. Önderlik militanlığı ve çizgisinde asla taviz vermeyen ve yalpalamayan, bireysel hesap ve çıkarlara girmeyen, kendisini kaygısızca devrime, halka ve mücadeleye katan, emekçi ve sade bir PKK’li ve gerçek bir APOCU komutandı. Halk adamı özellikleriyle halka hizmet etmeye gönül veren, halkı üslup ve yaklaşımlarıyla etkileyen, genciyle genç, yaşlısıyla yaşlı gerçek bir halk önderiydi. Girdiği her yeri etkilediği gibi bu etkisi geçmişten bu günümüze kadar hala da devam etmektedir, Örgütlediği kitle ve ilişkileri günümüzde de, Güney Batı ve Amanos’ lar da çalışmalara katılmaktadırlar. Yıllar ne kadar geçse de orada yaratmış olduğu izler ve etkiler hiçbir zaman etkisini yitirmemektedir.
Şahadetine kadar, Amansa’ lar da sürekli bu alanların oturtulması için tecrübesiyle sürekli destek veren, gerçek bir komutandı. En zor süreçlerde, tarz ve taktikte yaratıcı perspektifleriyle sürekli yanımızda olan vazgeçilmez bir yoldaş ve komutandı. Gerillacılığa olan aşkı, onun vazgeçilemeyecek bir yanıydı. Her koşulda daha fazla ilerlemeyi hedef alırdı. Antalya’dan Ege’ye, Marmara’dan Bolu dağlarına kadar gerillacılığı hedeflemiş, son nefesine kadar da bunun çabasında olmuştur. APOCU militanlığın, inancın ve kararlığın, moral ve maneviyatta simgeselleştiği ender yoldaşlardan biriydi.
Yoldaştı çünkü sade, doğal, dürüst, sevgi ve saygıyla etrafına yaklaşan, paylaşımcı, bütünleştirici, gerçek APOCU ruhla, onun moral ve maneviyatıyla, gerçek yoldaşlık ölçüleriyle PKK’liliği temsil eden ve sonuna kadar pratiğiyle güven veren bir yoldaştı. Örgüte sonuna kadar bağlı, hizmeti ve emeği esas alan, mevki ve yetki derdi olmayan, çizgi dışı anlayışlara karşı net tavrı olan APOCULARDANDI. Ve O APOCUYDU çünkü özgürlük ideolojisine sonuna kadar bağlı, işbirlikçiliğe ve tasfiyeciliğe taviz vermeyen ve kendi öz gücüne ve Önderliğin amacına kilitlenen, partisine ve örgütüne güvenen, inanan, onu koruyan, halkına hizmet için kendini adayan gerçek bir militandı.
Anısı önünde saygıyla eğiliyor, mücadelesini ve hedeflerini başarıncaya kadar bağlılığımızı, HPG’li gerillalar olarak yerine getireceğimizin sözünü tekrar yeniliyoruz.
Sefkan GEDİK