HABER MERKEZİ
Yaşamı hesapsızca yaşamak, yaşamın akışına doyasıya katılmak, kusursuzca, kıyasıya savaşmak, yeni umutlarla ilerleyerek tutsak edilmiş insanlık onuru için yeni bir yaşamı yaratmak…
Can yoldaşlarıyla güneşin sofrasında kutsal dağ sularından doyasıya içmek ve yıldızlaşmak kutsal, özgür mekanlarda. Bir özgürlük gerillasını anlatır bunlar. Nupelda; tıpkı adı gibi her mevsimde yeniden çiçeklenen, yaşama her gün yeniden “merhaba” diyerek başlayan, sıcak yüreğiyle sevgiyi ve fedakarlığı tanımlayan güzel insan. Onu dağların doruklarındaki yürüyüşünde, mücadelesinde tanımak ve birlikte mücadele etmek en büyük onurlardan biriydi.
Nupelda arkadaş Mardinli yurtsever bir ailedendi. İstanbul’da büyümüş ve 2001 yılında İstanbul’dan gerilla saflarına katılmıştı. Kısa sürede dağ koşullarına adapte olan, çabuk gelişim gösteren bir arkadaştı. Birçok alanda ve savaş pratiklerinde yer alan Nupelda arkadaş yaşamı tutku düzeyinde severdi. Zorluklara baş eğmeyen, asi, güçlü bir militandı ve bu duruşu yaşamda insanın dikkatini çekerdi. Nupelda arkadaşın literatüründe “zordur, olmaz” diye bir şey yoktu. En zor koşullarda, alanlarda kaldı ve büyük çıkışlar yaptı. Düşmanın üstüne korkusuzca, cesaretle gitti. Halkımızın çektiği acılara karşı oldukça duyarlıydı ve yurtseverlik bilinci güçlüydü. “Bu halk çok acı çekti, kendi ülkesinde kaçaklar gibi yaşamak zorunda kaldı. Kürtler bunu hak etmiyor” derdi. Halkla olan ilişkilerinde sıcak, insanların acılarını, duygularını hisseden bir yapıya sahipti. O, bu halkın gerillası olduğunu yürekten hissediyordu. Halkına olan bağlılığı bu halka zulüm uygulayan düşmana karşı büyük bir öfkeye dönüşmüştü. Düşmana duyduğu bu kin ve öfke onda güçlü bir kişilik ve mücadeleci bir duruş oluşturmuştu.
Nupelda arkadaşın özgür yaşam arayışı çok güçlüydü. Yaşama umutla bakan, saygılı, mütevazı, atik, herkesi kucaklayan, örgütleyen, dikkatli, düzenli, planlı bir tarzı vardı. Önderliğin militanı olmak için bu ilkeler gerekli değil mi zaten? Apocu militan olmak öncelikle planlı, düzenli olmaktan ve parti ilkeleriyle yaşamaktan geçer. Onun örgütü koruma çabası, yaşamın ayrıntılarına hakimiyeti ve parti ölçülerinde gelişen yaşamı çevresine örnekti. Yaşama katılımı sınırsız, coşkulu, çevresine moral veren bir tarzdaydı. Yaşamda rengi belirgindi ve yokluğu çok çabuk fark edilirdi. Nupelda arkadaş fedakarlığın sembolüydü. Bir göreve gidip geldiğimizde ne kadar yorgun olursa olsun onun coşkusu, verdiği moral herkese yorgunluğunu unuttururdu. İddialı, hırslı ve arayışları güçlü olan Nupelda arkadaşın en önemli özelliklerinden biri de önüne konan görevleri kusursuzca yerine getirme çabasıydı.
Kendini geliştirmek için çaba gösterir, bunun için sürekli Önderliğin çözümlemelerini okuyup moral gücüne dönüştürürdü. Zamanını boşa geçirmezdi. “İnsanın yaşamdaki duruşu ve sorumluluğu eylem tarzını da belirler” derdi. Sıradan olmayı kabul etmezdi. “Bir kadın kendisini nasıl yaratmalı, nasıl güçlenmeli ve özgürlük yürüyüşüne nasıl katılmalıdır” sorularının cevabını bulma arayışı vardı. Önderliğin istediği gibi bir kadın militan olmak için çok çabalardı. Nerede olursa olsun kendini eğitmeye zaman ayırır ve bu konuda emek harcardı.
Gerillaya gelmek yeniden doğuşu simgeler. Onun için yeniden doğduğumuz ve kendi kendimizi şekillendirdiğimiz bu dağlar birer emek mekanıydı ve Nupelda arkadaş emekçi, fedakar biriydi. Dağlarda yaratılan kolektif yaşama büyük bir saygı ile bağlıydı ve bu yaşamda hiçbir zaman bencilliğe izin vermezdi. Doğaya büyük bir sevgisi vardı. Çiçeklerle, dağlarla konuşur, sevgisini yansıtırdı.
Önderliğe ve şehitlere bağlılığı yüksekti Nupelda arkadaşın. Düşmana Önderliğin yalnız olmadığını, Önderlik için kendini feda etmeye hazır bir gerilla ordusu olduğunu anlatma çabası içindeydi. Eylemlere bu bilinçle katılır, yaşamda bu bilinçle yer alırdı. Bağlılığını yaşamda tüm arkadaşlar hissederdi. Onun Önderliğe ve şehitlere yoldaş olma çabası hepimizi etkilerdi. Özellikle şehit arkadaşlar üzerine yazı yazmayı borç bilirdi. Nerede nasıl olursa olsun yazar, şehit arkadaşları tanıtmak için çabalardı. “Benimle yaşayan, yanımda şehit düşen arkadaşlar üzerine yazmalıyım, anılarını yazmalıyım ki tarihe, mücadelemize mal olsunlar” derdi. “Bir gün şehit düşersem benim üzerime de arkadaşlar yazı yazarlar mı?” derdi şakalaşarak.
Yoldaşlığa verdiği önemi insan onun gözlerinden okuyabilirdi. Yoldaşlarına bağlılığı o kadar güçlüydü ki bu bağlılığı karşısındakilerde de yoldaşlığa bağlılığı güçlendirirdi. Arkadaşlar göreve gittiklerinde “keşke Nupelda arkadaş yanımızda olsaydı” derlerdi hep. Kadın erkek tüm arkadaşların gözleri hep Nupelda arkadaşı arardı. O yoldaşlık görevlerini layıkıyla yerine getirirdi. Her zaman yoldaşlarını düşündüğünden çok tedbirliydi. İnsan sırtını ona dayayabilir ve kendini güvende hissedebilirdi. Yeni katılan arkadaşlarla özel ilgilenirdi. Örgütü, mücadeleyi anlatır, yaşama adapte olmalarına yardımcı olurdu.
Askerileşmede gelişkin, pratikte güçlü bir arkadaştı. Araziye hakimiyetiyle tanınırdı. Eylemlerde arkadaşlar ona çok güvenirdi. Boşlukları doldurur, cesaretle düşmanın üstüne gider, düşmanın üzerinden silahını alıp gelirdi. Fiziki olarak güçlüydü ve kendine rakip tanımazdı. “Bir gün Star Kent kurulursa biz kadınlar Önderliği korumak, savunmak için buraya getireceğiz” derdi. “Ben de ağır silahlardan sorumlu olacağım, tüm tepeleri ben denetleyeceğim ve koruyacağım.” diye hayallerini anlatırdı dağlara bakarak. İsterdi ki Botan’ın her yerini gezsin, her yerinde savaşıp başarılara imza atsın. Yine de örgüt nerede görev verse gider, görevini layıkıyla yerine getirirdi. Önemli olan güçlü bir militan olmak ve rolünü doğru bir şekilde oynamaktı ona göre.
2011 yılında Devrimci Halk Savaşı başlamıştı Garisa alanındaki eylemde saldırı grubunda yer alan Nupelda arkada Eskara tepe eyleminde şehit düştü. Geri çekilme sırasında bir arkadaş yaralanınca onu kurtarmak için yaralı olan arkadaşın yanına giden Nupelda arkadaşın şahadeti de yoldaşını kurtarmaya çalışırken oldu. Şahadeti yoldaşlarına bağlılığını bir kez daha ispatlamıştır. Onun yoldaşlık sevgisi, bağlılığı ve direnişçi, asi kişiliği hepimize örnek olacaktır. Onu unutmayacağız ve hep bizimle olacak…