FİNLANDİYA – İşgalci Türk devleti ve işbirlikçi KDP 17 Nisan’dan bu yana Medya Savunma Alanları’na yönelik başlattığı işgal saldırılarına devam etmektedir, işgalciler teknik ve kimyasal silah kullanımına rağmen Kurdistan dağlarında gerillalara karşı bir kez daha yenilgi yaşamaktadır. Gerilla direnişi Kürt halkı ve dostları tarafından sahiplenilmekte, Kurdistan şehirleri ve Dünya’nın bir çok yerinde işgal saldırılarına karşı eylemsellikler geliştirilmektedir. Kürt ve Kurdistan halklarının eylemsellikleri Türk devletini zorlarken, işgalci Türk devleti, Kürt halkının diğer halklarla dostluğunu baltalamak için Kürt halkının mücadelesini destekleyen güçlere yüklenmektedir.
Bu nedenle Finlandiya ve İsveç gibi ülkeler NATO’ya katılmak istediğinde işgalci Türk devleti onlara belirli koşullar dayattı, bunlardan biri de NATO’da yer alabilmek için her iki ülkenin de PKK’yi desteklememesiydi. Ancak faşist şef Erdoğan liderliğindeki Türk devletinin bu politikası, Kürt kadınlarının mücadelesiyle zayıflamış ve Kürt kadınları Türk devletinin her türlü işgal saldırılarına karşı kalkan olmuştur.
Aslen Başûrê Kurdistan’ın Kerkük şehrinden olan Geşaw Bîbanî, partisinin üçüncü kongresinde Kürt davasına yönelik bazı önerilerde bulunmuştu. Geşaw, işgalci Türk devletinin faşizmine tepki gösterirken, Finlandiya’nın artık işgalci Türk devletine silah satmamasını önerdi. Geşaw Bibani konuya ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
Geşaw Bibani’nin konuşmasının tamamı şöyle;
“Adım Geşaw Bibani, Kerküklüyüm. 27 yıldır Finlandiya’da yaşıyorum. Şu anda Finlandiya Bölgesel Konseyi üyesiyim, aynı zamanda Finlandiya Sol Partisi üyesiyim. Finlandiya ve İsveç gibi ülkelerin de NATO’ya katılmak istediğini biliyoruz ama Türk devletinin faşist politikalarından dolayı kabul edilmediler. Finlandiya artık Türkiye’ye silah satmıyor ve almıyor, insan haklarının ihlal edildiği ülkelere bakın, her iki talep de onaylandı. Kongre de yüzün üzerinde öneri geldi PKK ”terör listesinden” çıkarılsın diye ve kabul edildi. Yani Finlandiya Sol Partisi önümüzdeki üç yıl içinde bu kongre sonuçlarını hayata geçirmek için çalışacak.
Dünya Kürtlerine ve tüm dinleyicilere mesajım, Türk faşizmi kapımıza geldi ve İskandinav hükümetlerini, bölgesel hükümet gibi soykırım politikalarına ortak yapmak istemektedir. Finlandiya’da ve İsveç’te anayasa ahlakını ve demokratik değerleri yıkmak istiyor, böyle bir şeyi asla kabul etmeyeceğiz, umarım dünyadaki tüm yurtsever Kürtler daha aktif olur ve Kürt mücadelesinde rengimizi ve sesimizi yayarlar. Kürtlerin terörist olmadığını, demokrat olduklarını tüm Dünya’ya göstermeliyiz. Ülkemizdeki Türk devletinin faşizmini dijital medya da dahil olmak üzere her şekilde önünü almalı ve yurtseverlik görevlerimizi yerine getirmeliyiz.”