Taksim’deki 1 Mayıs eyleminde gözaltına alınan Gençlik Komiteleri ve Filistin İçin Bin Genç üyesi 18 gençten 5’i, 30 Mart’ta Şişhane’deki, “İsrail’le ticari ilişkileri kes” eyleminde, attıkları “Katil İsrail, işbirlikçi Erdoğan” sloganı gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla tutuklandı.
Serbest bırakılan gençlerden Eda Koçak ve Deniz Mahir Akan, Vatan Emniyet’te tutuldukları 3 gün boyunca gördükleri işkenceyi ANF’ye anlattı.
‘TUVALETE DAHİ ÇIKARMADILAR’
1 Mayıs’ta Taksim Mis Sokak’ta gözaltına alınan Gençlik Komiteleri’nden Eda Koçak, Güvenlik Şube ekipleri tarafından gözaltına alınmalarına rağmen Vatan Emniyet’te Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi polislerinin baktığı hücrelere konulduklarını belirtti. Bilinçli olarak uyuşturucu satıcılığından ve fuhuştan gözaltına alınan adlilerle aynı hücrelere konulduklarını anlatan Eda Koçak, “Arkadaşlarımızla aynı hücrelerde kalmak için direndik ama bu talebimiz karşılanmadı. Polisler özellikle bize hangi şube tarafından gözaltına alındığımızı soruyordu. Güvenlik Şube tarafından alındığımızı öğrenince bizi tuvalete dahi çıkarmadılar. Aynı hücrede bulunduğumuz adlilerin tuvalete gitmesine izin verirlerken, bizi saatlerce beklettiler. O yüzden tuvaletimizi torbalara yapmak zorunda kaldık. Regl olan arkadaşlarımıza bir ped bile vermediler. Bu yüzden bir arkadaşımızın her yeri kan oldu” dedi.
POLİS AMİRİ: SİZİ ISLAK SOPALARLA DÖVÜP BU OTOBÜSE GÖMERİM!
Her hastaneye gidişlerinde araçlarda işkenceye maruz bırakıldıklarını anlatan Eda Koçak, ters kelepçeli bir biçimde darp edildiklerini söyledi. Bir polis amiri tarafından gömülmekle tehdit edildiklerine dikkat çeken Eda Koçak, “Daha önce eylemlerdeki gözaltılardan tanıdığımız bir polis amiri bizi, ‘Sizi ıslak sopalarla dövüp, bu otobüse gömerim’ diye tehdit etti. Onun hakkında mutlaka suç duyurusunda bulunacağız” diye konuştu.
‘KAMUOYUNDA YANKI UYANDIRAN 6 NİSAN EYLEMİMİZİN ÖCÜNÜ ALDILAR’
Tutuklanan 5 arkadaşlarından 4’ünün 6 Nisan’da Taksim’de yaptıkları Filistin İçin Bin Genç eyleminde olmadığına dikkat çeken Eda Koçak, bu keyfi tutuklamaların gözdağı amacıyla yapıldığını vurguladı. 6 Nisan’da Taksim’de gözaltına alınmalarının kamuoyunda yankı uyandırdığını, o nedenle kendilerini serbest bırakmak zorunda kaldıklarını anlatan Eda Koçak, “Bizi ‘cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla mevcutlu olarak gözaltında tutmak istiyorlardı. Ama kamuoyu oluştuğu ve milletvekilleri araya girdiği için serbest bırakmak zorunda kaldılar. Şimdi 5 arkadaşımızı tutuklayarak hem bunun öcünü aldılar, hem de giderek kitleselleşen Filistin İçin Bin Genç’e katılmak isteyen gençlere gözdağı vermek istediler” dedi.
‘BİZİ YASAKLAYAMAZ, MÜCADELEDEN VAZGEÇİREMEZLER’
Sadece 5 arkadaşları için değil, 1 Mayıs gerekçe gösterilerek hukuksuz bir biçimde tutuklanan 49 sosyalisti alıncaya kadar mücadelelerinin süreceğinin altını çizen Eda Koçak, “İbrahim Kaypakkaya bizim onurumuzdur, Taksim işçilerin ve emekçilerin meydanıdır, Filistin de bizim davamızdır. Ne İbo ne Taksim ne de Filistin ile dayanışma yasaklanabilir. Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz, tüm arkadaşlarımızı alacağız” vurgusunda bulundu.
‘AYNI HÜCREDE TUTULDUĞUM 18 YAŞINDAKİ GENCİN BACAKLARI İŞKENCEDEN MOSMORDU’
Adlilerle birlikte konuldukları nezarethanede saatlerce tuvalete çıkarılmadıklarını belirten Deniz Mahir Akan, bu keyfi uygulamaya karşı gözaltı süreci boyunca açlık grevi yaptıklarını anlattı. İşkencenin kendileri ile sınırlı kalmadığını, adlilerin de darp edildiğini aktaran Akan, aynı nezarethanede kaldığı 18 yaşında bir gencin bacaklarının polis işkencesinden mosmor olduğunu ama maalesef bu gencin bu durumu kanıksadığını belirtti.
‘TERS KELEPÇELENMİŞ ARKADAŞLARIMIZIN KARNINA TEKME ATIYORLARDI’
Özellikle hastaneye götürüldüklerinde çok darp edildiklerini anlatan Akan, şöyle konuştu: “Muayeneye götürünce çevrede çok insan olduğu için normal davranıyorlardı ama araca bindirildiğimizde tehditler ve darp başlıyordu. Bir arkadaşımızı darp ederek başını koltukların derisine defalarca sürttüler. Ters kelepçeliyken arkadaşlarımızın karnına tekme atıyorlardı. Özellikle kadın arkadaşlarımıza kadın polisler çok saldırdı. Bir erkek polis de ‘Kadın madın dinlemem dalarım’ diye tehditler savurdu. Bizi nizami bir biçimde yürütmeye çalışarak videolarımızı alıyorlardı. Kamerayı kapattıktan sonra da arkadaşlarımızın başını bükerek işkenceyle araca bindirmeye çalışıyorlardı. Bütün her şeyi şova dönüştürmüşler.”
‘ARKADAŞLARIMIZIN BIRAKTIĞI YERDEN MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ!’
5 arkadaşlarının iktidarın Filistin konusundaki ikiyüzlülüğünü teşhir ettikleri için hukuksuz bir biçimde tutuklandığını vurgulayan Akan, bu gözaltı, tutuklama ve baskıların kendilerine geri adım attıramayacağını, arkadaşlarının bıraktığı yerden mücadeleyi büyüteceklerini kaydetti. Devletin en büyük korkusunun solcularla muhafazakar kesimin bir araya gelmesi olduğunu belirten Akan, Filistin konusunda ördükleri bu birlikteliğin kriminalize edilmeye çalışıldığının ama bunun nafile bir çaba olduğunun altını çizdi.