HABER MERKEZİ –
Bazen insan zamanda yolculuk yapmak ister, dağlı sevmelere ve dağlı gülüşlere doğru. İşte o yolculuklarda insan, dağlı gülüşlerde ve dağlı yüreklerde daha çok yaşama ve özgürlük mücadelesine bağlanır. Her bir yoldaşın gülüşünde varolan özgürlük ritimleri bizlere güç ve sonsuzluğun ifadesi olur. İşte onlar yiğit Özgürlük savaşçıları, kahraman Kürt kadınları. Artık kadınlar yüzlerini güneşin ülkesine çevirmiş, özgürlüğe aşık güneşin ülkesini savunmaya kendilerini adamaya söz vermişlerdi.
Saçlarınla devrimin kokusunu savur bana. Bir rüzgar misali es yüreğimin derinliklerinde. Ey güzel ve özgür kadın; bir mücadelenin eşsiz güzelliği ile asice bak, asice gül ve asice savur öfkeni zalimlere.
Heval Melsa örgüte genç yaşlarda katılan bir arkadaştı. Ailesi hem yurtsever bir aile idi hem de örgüte aileden katılan bir çok arkadaş vardı. O genç ruhunun hırslı ve düşmana çok öfke dolu olması dikkat çekiciydi. Yerinde durmasına o hırsı ve öfkesi hiç bir zaman izin vermedi. Sabotaj okulunda eğitim görüyordu, devrede çok girişken bir katılım sergilemişti. Hemen pratiğe gitmek istiyordu. Pratiğe gittiği ilk alan ise Şemzinan alanı oldu. Ve ilk eylemini Şemzinan’da yaptı. Hep şöyle derdi; “branşımı geliştirip, Xakurke’de şehadete ulaşan başta Ş. Çiçek ve Ş. Rustem olmak üzere diğer arkadaşların intikamını almaya gideceğim”. Çok güçlü bir fizik yapısı vardı, kavimli bir yapısı vardı. Girişkenliği sayesinde elinden her iş gelirdi. Hırçın ve asi bir kadın arkadaştı. Kısa sürede, örgüt yaşamını tanımış ve kendisini kısa bir süre içerisinde geliştirmeyi başarmıştı. Devrimci bir kadın nasıl olur, nasıl yaşar, bir kadronun görev ve sorumlulukları nelerdir bunlar üzerine çok yoğunlaşırdı. Okumayı severdi, sürekli kitap okurdu ve günlük tutardı. Yoldaşlık ilişkileri çok güçlüydü, sıcak ve samimi bir yüreği vardı bu yüzden de çok sevilirdi.
Gever’de büyümüştü, devlet okullarına gitmesine rağmen amacı her zaman Kürt kültürünü dilini yaşatmak istemiydi. Heval Melsa doğal bir arkadaştı, özüyle bütünleşmişti. Biz onunla beraber ne kadar morallere katılsaydık o en doğal halleri ve içtenliği ile kalkıp morallerde dengbejler söylerdi. Onun sesini her dinlediğimiz de Melsa arkadaşın Kürt diline ve Kürt kültürüne ne kadar bağlı olduğunu hissederdik. Her zaman şunu dile getirirdi; ‘iyi ki PKK’ye katıldım, insan PKK’de kültürüne olan bağlılığın en yoğun duygularını yaşıyor’. Duyduğu, gördüğü, örgütte öğrendiği herşeyi yaşam da uygulardı. Gelişime çok açık bir arkadaştı, ve gençti. Genç olmasına rağmen yeni katılmasına rağmen kısa sürede Ş. İbrahim Öz Savunma akademisine gitti. Ben de o süreçlerde Ş. Mahsum Korkmaz akademisindeydim. Onu her sorduğumda arkadaşlar kaygısız ve güçlü bir katılımının olduğunu anlatırlardı. Çelişkilerinin yoğunluğu ile örgüt yaşamında kendisini daha güçlü geliştirirdi. Gördüğü eğitimden sonra düzenlemesi Geliye Zap’ın öz savunmasına oldu. Yaptığı her çalışmayı büyük bir aşk ve heyecanla yapardı. Halk çalışmalarında , çok iyi bir performansın sahibiydi. Halk ile çok iyi anlaşırdı. Bazen ona şöyle derdim ki ‘gittikçe memlekete yaklaşıyorsun sanki.’ O ise şöyle derdi; ‘evet bu yüzden mutluyum, katılımlar buralarda canlanmış o yüzdendir sevincim, mutluluğum ve bu sebeple de çok çalışmak gerekli buralarda’. Geliye Zap’ta yoğun bir pratikten sonra Metina alanına geçti. Bir süre bölük çalışmalarında kaldı daha sonra yeni savaşçılar eğitimine baktı bir süre. Fakat onun önerisi hep Kuzey’e gitmek üzerineydi. 2015’ten sonra önerisi kabul edildi. Ve Dersim alanına geçti. Dersim alanı hep onun dikkatini çekerdi, bir gün merak edip ona sordum; “niye Dersim’e gitmeyi bu kadar çok istiyorsun” diye. O da bana gülümseyerek şu cevabı vermişti “Dersim’in güzellikleri beni kendisine doğru sanki çağırmakta, heybetli ve asi oluşu çok bambaşka bir şey”.
O gittikten sonra ondan bir haber alabilmek için çok uğraştım. Koşullar elverişli değildi, o bize not göndereceğini söylese de koşullar uygun olmadı bir türlü. Şahadetini duyduğumda çok etkilenmiştim. Başarılı bir arkadaştı Heval Melsa. Tüm yüreği ile yaşama katılırdı. Tüm gelişen şahadetler gibi heval Melsa’nın da şahadeti bize ağır geldi. Onu her hatırladığımda yüreğime onun gülüşlerindeki gamzelerini, gözlerindeki umut ışıltılarını yüreğime nakşediyorum. Gülüşleri her zaman bizlere ışık olup önümüzü aydınlatacak. Melsa gibi yiğit , Melsa gibi sevip, Melsa gibi yaşamayı kendimize esas alacağız.
Zilan Sarina/PAJK Online