HABER MERKEZİ- Kürtlerin şehirlerinde polis, köylerinde ise asker saldırılarıyla Kürtsüzleştirme dayatıldığını belirten DBP Amed İl Eşbaşkanı Mehmet Şirin Gürbüz, “Kürt halkına geri adım attıramayacaklar, topraklarından göç ettiremeyecekler” dedi.
Amed’in Licê ilçesinin kırsal Nenyas köyünü 24 Mayıs gecesi basan Türk devlet güçleri, en küçüğü 5 yaşında dört çocuk babası Mehmet Yıldırım’ı katletti. ANF’ye konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanı Mehmet Şirin Gürbüz, devletin sindirme ve yok etme politikalarının her geçen gün katmerleştiğini belirterek, iktidarlar el değiştirse de devlet aklının değişmediğini vurguladı. Gürbüz, “İktidara gelen kim olursa olsun ilk icraatı, Kürt halkına, diline, kültürüne, doğasına, yaşamına saldırmak oluyor. Yaşama düşman, hayvana düşman, kadına düşman, demokrasiye düşman, barışa ve birliğe düşman bir politika izleniyor. Kürt halkının kendi doğasında, toprağında özgür yaşama talebi savaşla karşılık buluyor. Kürt halkının hiçbir zeminde kendi iradesiyle var olması kabul görmüyor ve buna karşı her saldırı yöntemi geliştiriliyor” dedi.
GERİ ADIM ATTIRAMAYACAKLAR
Licê’de yaşananların, devletin ‘Çökertme Planı’nın ve özel savaş politikalarının bir parçası olduğunu belirten Gürbüz, şöyle devam etti: “Yıllardır Licê’ye dönük özel bir yaklaşım söz konusu. Doğası bilinçli olarak yok edilmek, köyleri boşaltılmak isteniyor. 1990’lardaki politikalar devam ettiriliyor. Kürtlerin coğrafyasında, toprağında yaşamasına izin verilmiyor. Şehir merkezlerinde polis operasyonlarıyla, köylerde de askeri operasyon adı altında Kürtlere dair her şeyi yok etmeye çalışıyorlar. Bu son operasyonda yurttaşımızın nasıl katledildiği, bu operasyonun nasıl yapıldığı da büyük bir muammadır. İktidarın tüm bu çabaları da beyhudedir. Kürt halkına geri adım attıramayacaklar, topraklarından göç ettiremeyecekler.”
HALK, KORKUP SUSMADI
DBP İl Eşbaşkanı Mehmet Şirin Gürbüz, devletin tüm savaş çığırtkanlığına ve saldırılarına rağmen Mehmet Yıldırım’ın cenazesinin kitlesel bir şekilde sloganlarla defnedildiğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Bu da Kürt halkının devletin saldırılarına karşı geri adım atmadığının en büyük göstergesidir. Sabaha kadar evi taranan köy halkı korkmadı, susmadı ve yaşamını yitiren Mehmet Yıldırım’ı sahiplendi. Mücadelesini, değerlerini sahiplendi. Kürt halkı hakikatinden vazgeçmiyor. Kurdistan coğrafyasında Kürt halkının kazanımlarının heba edilmemesi için mücadelemizi büyütmeli, yürüyüşümüzü güçlendirmeli; irademize, halkımıza, değerlerimize sahip çıkacak bir pozisyonda olmalıyız. Bu ilk saldırı değildi ama son olmayacağını da biliyoruz. Tam da bu yüzden, bu saldırıların son olması için tüm benliğimizle direnmeliyiz.”